IMF nedir?

Çoğu insanın yalnızca ana haber bültenlerinde ya da ekonomi kanallarında yer alan tartışma programlarında duyduğu Uluslararası Para Fonu yani bilinen adıyla IMF(International Monetary Fund), 1944 yılında ABD’nin New Hemshire kurulmuştur. Resmi olarak 1947 yılından itibaren çalışmaya başlaması ile uluslararası para konularıyla ilgilenmeye başlayan IMF, kısa süre içerisinde dünya ekonomisiyle ilgili birçok görevi üstlenmiş ve günümüzde dünya ekonomisi açısından son derece kritik bir konuma gelmiştir.

Uluslararası Para Fonu ismiyle de anlaşılabileceği gibi uluslararası rezerv ihtiyacını karşılamak için para akışı(likidite) sağlayan IMF, günümüzün “borca dayalı küresel para sistemi” içerisinde en önemli kurumlardan birisidir. IMF’nin günümüzdeki görevlerinden bazılarını kısaca sıralamak gerekirse; kürsel ekonomi düzenini takip etmek, borsa ve döviz kurlarını denetlemek, ülkelerin geri ödeme planlarını incelemek ve denetlemek, finansal anlamda destek sağlamak, uluslararası ölçekte likidite yaratmaktır.

Günümüzde 180 ülkenin üyesi olduğu IMF kurumunun merkezi, ABD’nin başkenti Washington’dadır. Uluslararası ticaret sisteminin daha efektif bir şekilde kullanılması için ülkelerde tam istihdam sağlaması ve azami üretim seviyesine ulaşması gibi bir görevi de olan IMF’nin, ayrıca ülkelerin gelişim hızlarının daha yüksek seviyelere gelmesi için de çalışmaları vardır. Tüm bunların ötesinde IMF’nin asıl görevlerinden bir diğeri de, iktisadi olarak birçok açığı olan borca dayalı kapitalist para sistemindeki önlenemez enflasyon artışı kontrol altına almaktadır. Kapital para sisteminde tek yönlü deflasyonların engellenmesi için bir subap görevi gören IMF, uluslararası ekonomik sistemin devamlılığı açısından ihtiyaçtan öte bir zorunluluk olarak dahi görülebilir.

Global anlamda günümüzün borca dayalı para sisteminin en tehlikeli yanlarından biri olan tek yönlü deflasyon, kısa vadede insanlara olumlu bir gelişme gibi gelse de uzun dönemde son derece yıkıcı sorunlara neden olabilir. Kuruluş kökeni ABD olması nedeni ile uzun yıllar boyunca yardım yapabilecek tek ülkenin de ABD olmasının nedeni, 2. Dünya Savaşı yıllarına kadar dayanmaktadır. 2. Dünya Savaşı sonrasında ekonomik anlamda sıfırın altına inan Avrupa ülkelerinin tam aksine, savaş yılları boyunca yaptığı ticaret ile altın rezervlerini yükselten tek ülke ABD olmuştur. Bu dönemle birlikte IMF’nin dünya ekonomisindeki önemi de muazzam derecede artmıştır.

Rahnansaika

Bir Cevap Yazın