Hüseyin Nihal Atsız kimdir?

12 Ocak 1905 tarihinde İstanbul Kadıköy’de dünyaya gelen Nihal Atsız Deniz Güverte Binbaşısı Mehmet Nail Bey, annesi Deniz Yarbayı Osman Fevzi Bey’in kızı Fatma Zehra Hanım’dır.Kadıköy’deki çeşitli okullarda ilköğrenimini tamamlayan Hüseyin Nihal Atsız, orta öğrenimini Kadıköy ve İstanbul Sultanilerinde yapmıştır. Bu okullardan mezun olduktan sonra Askeri Tıbbiye’ye kaydolmuştur. Burada Türkçülük fikrinin etkisinde kalmaya başlamıştır.
Ziya Gökalp’in cenaze töreninin olduğu gün Türkçülüğe karşı olan öğrencilerle kavga etmiş ve netice olarak 4 Mart 1925 tarihinde 3. sınıf talebesiyken Askeri Tıbbiye’den çıkarılmıştır.hüseyin-nihal-atsız_369114
Kabataş Erkek Lisesinde üç ay kadar yardımcı öğretmenlik yapan Nihal Atsız, bir vapurda kitap muavinliği yapmıştır. 1926 yılında İstanbul Dârülfünûnu Edebiyat Fakültesi “Edebiyat Bölümü”ne kaydolan Nihal Atsız, tecil isteği kabul edilmeyince, 28 Ekim 1926-28 Temmuz 1927 tarihleri arasında İstanbul’da Taşkışla’da 5. piyade alayında er olarak askerlik görevini yapmıştır.

Arkadaşı Ahmet Naci ile birlikte hazırladığı ve Türkiyat Mecmuası nın ikinci cildinde yayınlanan ‘Anadolu’da Türklere Ait Yer İsimleri’ adını verdikleri makale ile hocası Mehmet Fuad Köprülü’ nün dikkatini çeken Nihal Atsız, 1930 yılında Edirneli Nazmî’nin divanı üzerinde mezuniyet çalışması yapmıştır . 1930 yılında okulundan mezun olmuştur. Edebiyat Fakültesi Dekanı olan hocası Prof. Dr. Mehmet Fuad Köprülü, 25 Ocak 1931 tarihinde Nihal Atsız’ı kendisine asistan olarak almıştır. Nihal Atsız, 1931 yılında Dârülfünûnun felsefe bölümünden mezun olan Mehpare Hanım ile evlenmiş, ancak evliliği uzun sürmemiş ve 1935 yılında ayrılmıştır.Nihal Atsız, 15 Mayıs 1931 tarihinden 25 Eylül 1932 tarihine kadar Atsız Mecmua çıkarmıştı. Zeki Velidi Togan, Mehmet Fuad Köprülü, Abdülkadir İnan gibi edebiyatçı ve tarihçilerin olduğu kadro ile yayın hayatına başlayan bu dergi, Cumhuriyet devri Türkçülüğünün öncüsü olmuştur.

Atsız, kendini tanıtmaya başlayan ilk yazılarını (H. Nihâl) imzası ile, hikâyelerini de (Y.D.) imzasıyla, bu dergide yayınlamaya başlamıştır. 1932 Temmuzunda Ankara’da toplananBirinci Türk Tarih Kongresi esnasında, Prof. Dr. Zeki Velidi Togan’a Dr. Reşid Galib’in yaptığı eleştiriler üzerine Atsız, “Zeki Velîdî’nin öğrencisi olmakla iftihar ederiz” diyen bir protesto telgrafı çekmiş ve bunun üzerine Reşid Galib’in tepkisini üzerine çekmiştir.

Reşid Galib, 19 Eylül 1932 tarihinde Maarif Vekili olmuş ve Mehmet Fuad Köprülü’nün dekanlıktan ayrılması üzerine de Edebiyat Fakültesi Dekanlığı’na Ali Muzaffer Bey tâyin edilmiştir. Reşid Galib, 13 Mart 1933 tarihinde Atsız’ın üniversite asistanlığına son vermiştir. Atsız, bu olay üzerine Edebiyat Fakültesi’nin Dekanı’nı yüzlerce kişinin önünde tokatlamıştır.

Nihal Atsız, üniversitedeki görevine son verildikten sonra Malatya Ortaokulu’na Türkçe öğretmeni olarak atanmıştır. Malatya’da kısa bir süre Türkçe öğretmenliği yapan Atsız, Edirne Lisesi edebiyat öğretmenliğine tayin olmuştur. Edirne’de iken Orhun dergisini yayımlamıştır. 9 Eylül 1934 tarihinde Nihal Atsız, Türkçe öğretmeni olarak Kasımpaşa’daki Deniz Gedikli Hazırlama Okulu’na tayin olunmuştur. Şubat 1936 tarihinde Bedriye Hanım ikinci evliliğini yapan Atsız’ın bu evlilikten 4 Kasım 1939 tarihinde Yağmur Atsız ve 14 Temmuz 1946 tarihinde de Buğra Atsız adlı iki oğlu olmuştur. Atsız, ikinci eşi Bedriye Atsız’dan da 1975 yılında ayrılmıştır.

1 Temmuz 1938 tarihinde Kasımpaşa’daki Deniz Gedikli Hazırlama Okulu’ndan ki görevinden ihraç edilmiştir.
Daha sonra Özel Yüce-Ülkü Lisesi’ne geçen Atsız, 1939 yılına kadar edebiyat öğretmenliği yapmıştır. 1944 yılına kadar da Boğaziçi Lisesi’nde edebiyat öğretmenliğinde bulunmuştur. II. Dünya Savaşı devam ederkenTürkiye’de komünist faaliyetlerin arttığını düşünen Atsız, Orhun dergisinde yazılar yazmıştır. Bu yazılarda Hükümeti ağır dille eleştirdiği için 7 Nisan 1944 tarihinde Bakan Hasan Âli Yücel, Atsız’ın Boğaziçi Lisesindeki edebiyat öğretmenliğine son vermiş, Orhun dergisi de Bakanlar Kurulu kararı ile yeniden kapatılmış, Atsız bu durumdan dolayı 4 aylık bir ceza almış, ancak ceza ertelenmiştir. Atsız, cezasının ertelenmesine rağmen 9 Mayıs 1944 tarihinde mahkemenin kapısından çıkarken tevkif edilmiştir. 29 Mart 1945 tarihinde dava sonuçlanmış ve Nihal Atsız 6,5 yıl hapse mahkum olmuştur.Atsız, bu kararı temyiz etmiş ve Askerî Yargıtay, kararı esastan bozmuştur. Nihal Atsız, bir buçuk yıl tutuklu kaldıktan sonra, 23 Ekim 1945 tarihinde tahliye edilmiştir.

Türkiye Yayınevi’nde bir süre çalışan Atsız, Türk-Rus savaşlarının özeti olan “Türkiye Asla Boyun Eğmeyecektir” adlı kitabını da Sururi Ermete adlı kişinin ismini kullanarak yayınlamak zorunda kalmıştır. Atsız 25 Temmuz 1949 tarihinde Süleymaniye Kütüphânesi’ne “uzman” olarak tayin edilmiştir. DP iktidara gelince, 21 Eylül 1950 tarihinde Haydarpaşa Lisesi Edebiyat Öğretmenliği’ne tayin edilmiştir. 1952 yılında Haydarpaşa Lisesi’ndeki edebiyat öğretmenliği görevinden alınarak yine Süleymaniye Kütüphânesi’ ndeki görevine tayin edilmiştir. 1 Nisan 1969 tarihine kadar Süleymaniye Kütüphânesi’nde çalışan Atsız’ın en uzun süreli memuriyeti bu kütüphânedeki memuriyet olmuştur.Türkçüler Derneği’ nin genel başkanlığını yapan Atsız, 1964’ten vefatına kadar Ötüken dergisini yazılarını yayımlamıştır.
Nihal Atsız, 11 Aralık 1975 Perşembe günü vefat etmiştir.

Bir Cevap Yazın