Bilim nedir?

Deney, gözlem ve büyük oranda da düşünce ile insanın içerisinde yaşadığı evreni mikro kozmostan makro ölçeğe kadar incelmesi, ilim olarak da adlandırılabilen bilim kelimesinin anlamlarından biridir. Bilim, insanlık tarihinin ilk dönemlerinden beri var olmuş ve tek cümle ile hiçbir zaman açıklanabilecek kadar basite indirgenebilecek bir kavram olmamıştır. Bilim ile ilgili konuşulduğu zaman birçok farklı konudan bahsedilmesi gerekir ki, bu konuların tamamı evrenin sahip olduğu mekaniklerin yapısı ile doğrudan ilgilidir.

Dünyadaki doğal yaşam da içinde yaşadığımız ve Big Bang(Büyük Patlama) olarak adlandırılan başlangıç modeliyle birlikte başlayan evrenin bir parçası olduğundan, evrenin var olmaya başladığı ilk saniyeden şuan içerisinde bulunduğumuz saniyeye kadar her zaman dilimde bilim var olmuştur. Entelektüel bir inceleme olarak adlandırılan bilim, aslında kişinin bilim yapabilmesi için entelektüel olmasını gerektirmez ancak bilimle yani evrenin mekaniklerini anlamakla ilgilenen insanın entelektüel zekasının da artıp artmayacağı apayrı bir tartışma konusudur.

İster yaratıcı kökenli bir tutumla isterse de yaratıcıyı inkar eden bir yaklaşımla incelensin, bilim her iki tarafın da tartışmasız olarak kabul edeceği insanın merakıyla şekillenen çalışmalar bütünüdür. İnsanın yaradılışı ile ilgili farklı fikirlere sahip olunsa da, her insanın doğuştan yaşadığı çevreyi anlamaya olan merakı kuşkusuz inkar edilemez. En basit olayların dahi nasıl gerçekleştiğini anlamak isteyen insan, bilinen insanlık tarihi boyunca önce yaşadığı dünyanın ve daha sonra bu dünyanın içinde bulunduğu evrenin nasıl bir yer olduğunu anlamaya çalışmıştır. Bu çaba, zamanla her şeyin arkasındaki çalışma dinamiğini anlama ve bu bilgileri kendi yaşamına kolaylık sağlayacak şekilde kullanma arzusuna dönüşmüştür.

Günümüzde bazı felsefe ve sosyoloji alanında akademik araştırma yapanlar içinde bulunduğumuz çağı bilim çağı olarak nitelendirmekte ve bilinen insanlık tarihinin bilim açısından en ileri medeniyet düzeyinde olduğumuzu söylemektedir. Ancak bilimsel gelişmelerin öncülüğünde şekillenen dünyamızda hala kesin olup olmadığı tartışılan “bilimsel yasa” olmakta beraber, bilim adamlarının hala en büyük dayanağı “bilimsel deneyler” olarak tanımlanmaktadır. Bilimsel deneylerle sistematik bir düzenle yapılan tüm çalışmalar evrenin çalışma dinamiklerini anlamaya yöneliktir. Evrenin farklı işleyiş mekanizmalarını kendine konu alan bilim dallarıysa, tıpkı duvar örülmesinde olduğu gibi edinilen bilgilerin üst üste konulmasıyla “gerçeğin anlaşılması” için çalışmaktadır.

Rahnansaika

Bir Cevap Yazın