Öğretmen veli ilişkisi nasıl olmalıdır?

Genel kanıya göre olumlu veli-öğrenci ilişkisi çocuklarımızın okul başarısını olumlu ya da olumsuz yönde etkiler. Olumlu yöndeki bir veli-öğretmen ilişkisi çocuğunuzun okul hakkında iyi düşünceye sahip olmasın ve başarılı olmasını sağlar. Bu biçimdeki ilişkiyle çocuğunuz da hocalarına güvenebileceğini fark eder. Bu ilişkinin en önemli noktası iletişimdir. Veli için de öğretmenler için de karşılıklı güzel bir iletişim olması son derece önemlidir. Netice olarak aileler çocuklarının öğrenmesi ve başarısının düzeyini öğrenmeyi isterken öğretmenler de çocukların evde neler yaşadığını, neler yaptığını, zamanını nasıl kullandığını ve bir problem olup olmadığını öğrenmek ister.
gorusmejpg1579572575_thumbnail

Öğretmen, anne-baba ile iyi ilişkiler geliştirmede dikkat etmesi gereken bazı hususlar vardır. Bu hususları şöyle sıralayabiliriz.
1. Anne-babaların okul yıllarına ait yaşantıları, okula karşı olan tutumlarını olumlu ya da olumsuz yönde etkiler.Öğretmenin çocuğun iyiliği için çalıştığını anne ve babanın kabul etmesiyle olumsuz bakış açısı ortadan kalkar. Burada en önemli rol öğretmene doğal olarak düşmektedir.
2. Anne ve babanın ekonomik, sosyal ve kültürel düzeyi öğretmen veli ilişkisini düzenleyen etkenlerdendir.
3. Anne-babalar çocukları için daima herkesten olduğu gibi öğretmenlerden de iyi şeyler duymak isterler. Bu sebepten dolayı görüşmeye daima çocuklar konusunda iyi cümleler iyi başlamak iyi bir iletişim kurulmasını sağlar.
4. Bazen okulda yapılan çalışmalar evde tamamlatılmalıdır bu veliyi son derece mutlu eder.
5. Anne-baba okula geldiğinde gerek öğretmen gerekse idare tarafından daima güler yüzle karşılanmalı ve çocukları konusunda yanlış davranışları varsa bunlar yüzlerine doğrudan söylenmemelidir.

Öğretmenlerimizin periyodik olarak yaptıkları veli görüşmesinde veliden şu davranışları görmek mümkündür:
1) Çocuğu suçlamak: Bazı aileler çocuğunu direk suçlu olarak ilan eder. Öğretmenin nasıl olsa çocuktan şikâyet edeceği beklentisi ve kaygısıyla görüşmeye başlar. Bu nedenle önce öğretmen cümleye başlamadan öğrencinin olumsuz yanlarını ortaya döker.
2) Öğretmeni suçlamak: Kimi veli de direk öğretmeni suçlamak için görüşmeye gelir. Çocuktan tek sorumlunun öğretmen olduğunu belirtir.Ortada bir yanlışlık varsa bunun sorumlusu daima öğretmendir.
3) Diğerlerini suçlamak: Veli çocuktaki olumsuz davranışlar için bazen arkadaş çevresini suçlar. Bu en çok rastlanan durumlardandır. Çocuğundaki eksikliği kabul etmek istemez.
Veli görüşmeleri incelendiği zaman bu üç tavır sıklıkla karşımıza çıkar. Öğretmen eğer çocuğu veya aileyi suçlarsa veli savunma davranışı göstermeye başar. Bu hareket tarzı genel olarak sorunu çözmek yerine daha da güçleştirir.
Çocuklar, doğal olarak bütün toplumların geleceğidir. Gelecek üzerine hesap yapan toplumlar öncelikle çocuklardan ve okullardan başlayarak hesaplarını yaparlar. Eğitim toplumun gelecek yaşantısını belirleyen en önemli alandır.
Biz öğretmenlerin önemli ve giderilmesi güç olan eksiklerinden biri, eleştiriye karşı daima tepkili olmamızdır. Eleştiriye yeterince açık olmadığımız yani hazır olmadığımız durumlarda anne ve babalar, hakkımızdaki düşünce ve kaygılarını kolay bir biçimde ifade edemezler. Hiçbir anne ve baba eleştiriden rahatsızlık duyan bir öğretmene, hoşlanmayacağı şeyler söyledikten sonra çocuğunu onunla baş başa bırakıp gidemez. Oysa, yeterli formasyona sahip, özgüveni yüksek bir öğretmen, olumlu eleştiriden rahatsızlık duymaz, hatta, olumlu her eleştiriyi kendini geliştirmek ve mevcut hatalarını düzeltmek için bir fırsat olarak görür.

Eğer öğretmen veli ile olan görüşmesinde, okulun ve ailenin amacının aynı olduğunu, çocuğun gelişimine ve uyumuna yeterli derecede yardımcı olabilmek için işbirliği yapma isteğini ve beklentisini baştan ortaya koyarsa işler daha bir kolaylaşır. Öğretmenin bu olumlu tutumunu görmüş olan veli, sonraki görüşmelere daha bir istekli gelir, kaygı duymaz ve öğretmenin söylediklerini daha kolay ve çabuk benimser. Daha önce belirlenen gündeme bağlı kalmakta olumlu bir etki yapar.

İnsan ilişkileri konusunda yeterince deneyime sahip öğretmenler, daha görüşmeye başlarken veli nezdinde, karşı taraf algısı uyandırmaya başlarlarsa iletişim olumsuz bir hal alır. Böyle olunca da görüşme doğal olarak öğrenci üzerinden bir soğuk savaşa dönüşmeye başlar. Netice olarak veli de, öğretmen de gerilmiş bir halde toplantıdan çıkar. Veli beklentisi karşılanmayınca memnun olmadan ayrılır. Böylece istenilen başarıya ulaşılamaz.

Bir Cevap Yazın