Kadastro nedir?

Fransızca “cadastre” kelimesinden dilimize geçen kadastro, en basit tanımla kişi ve kurumlara ait olan arsaların kayıt altına alınmasıdır. Belirli bir sistem dahilinde numaralandırılan arsalar parsellenir ve bu parseller detaylı haritalarda gösterilir. Kadastro işlemleri arsanın değerinin, büyüklüğünün ve arsa sahibinin hukuki haklarının belirlenmesini sağlar. Ayrıca kadastronun özel kişilere ait olan arsaların devlet tarafından tutulan kayıtları olarak da tanımlanması mümkündür. Türk Dil Kurumu’na göre kadastro; ülke içinde yer alan tüm arazilerin sınır ve kapladığı alanın devlet tarafından belirlenmesi ve belirli bir plan dahilinde hukuka uygun bir biçimde bu bilgilerin kayıt altına alınmasıdır. Türk Kadastro Kanunu ise kadastroyu; tüm taşınmaz sınırlarının harita üzerinde belirlenerek, hukuki durumların ve kişilerin bu taşınmazlar ile ilgili haklarının tespit edilmesi olarak tanımlamaktadır.

Kadastro paftası ya da tapu haritası olarak bilinen arazilere ait bilgiler, kadastro kelimesinin sıfat hali olan “kadastral” tabiri ile ifade edilir. Bizans İmparatorluğu tarafından vatandaşlardan alınan toprak vergilerinin “katastikon” olarak ifade edilmesi ve Venedik Cumhuriyeti’nin de vergi sistemini Bizanslılardan almış olması, kadastro kavramının Avrupa toplumlarına ve sonrasında ülkemize Bizans yolu ile ulaştığının düşünülmesine neden olmuştur. Yüzyıllardır farklı uygulama şekilleriyle uygulanan kadastro işlemleri, günümüzün modern dünyasında da önemini koruyan bir konudur. Ülkemizde ve dünyanın birçok farklı ülkesinde yürütülen kadastro işlemleri temel olarak üç amaca hizmet etmektedir: emlak vergilerinin belirlenmesi, mülkiyet haklarının korunması ve imar planlaması.

Ülke vatandaşlarının devlete ödeyeceği emlak vergisinin belirlenmesini sağlayan kadastro işlemleri, kişi ve kurumların sahip olduğu taşınmaz malların değerini belirler. Devletin kadastro işlemlerini yürüten resmi kuruluşlar tarafından taşınmaz malların değerinin belirlenmesi, kişi ve özel kurumların ne kadar vergi ödeyeceğinin ortaya çıkmasını sağladığından vergilendirme sistemi için de büyük önem taşır. Sahip olunan arsanın sınırlarının ve kapladığı alanın belirlenmesi ise, kişinin mülkiyet haklarının korunmasını sağlamaktadır. Kırsal kalkınma için de kritik derecede öneme sahip olan kadastro işlemleri, imar planlanması ile arazi işlemlerinin belirli bir düzene göre yapılmasını sağlar. Kadastro hizmetleri üç temel bölüme ayrılmaktadır: hukuki kadastro, geometrik kadastro ve mali kadastro.

Taşınmaz mallar üzerindeki hakların doğru şekilde belirlenmesi için yapılan işlemler hukuki kadastronun konusuna girmektedir. Mal sahipleri arasında oluşan sorunların çözümü için hukuk yoluna başvurulması halinde hukuki kadastro işlemleri devreye girer. Geometrik kadastro olarak adlandırılan işlemler ise, arsa parçalarının belirlenmesi ve toprağın ölçülmesi gibi hesaplamaları yapmaktadır. Mali kadastro adından da anlaşılabileceği üzere toprak değerinin belirlenmesine yönelik işlemleri yürütür.

Bir Cevap Yazın