İletişim türleri nelerdir?
İnsanların tarih boyunca birbirilerine bir takım duygu ve düşüncelerini aktarmak için kullandığı iletişim çeşitleri, günümüze dek uzanmış ve içinde yaşadığımız modern toplumda dahi hala her insan tarafından uygulanmaya devam etmektedir. En yalın tanımla iletişim; Göndericinin alıcıya iletmek istediği bilginin, belirli bir ortamda bazı araçlar vasıtasıyla ulaştırılmasıdır. Bir diğer tanımla işletişim, en basitinden en gelişmişine canlıların farklı yöntemler kullanarak bilgi alışverişi yapma sürecidir.
İnsanoğlu birbiri ile sözlü veya sözsüz olarak işletişim kurabilir. Dili kullanarak gün içerisinde iletişim kullanan insanoğlu, bunu yazı diliyle de gerçekleştirebilir ve yüzyıllarca sonra yaşayacak bir alıcıya bilginin iletilmesini sağlayabilir. Yazı ile iletişim aynı zamanda “bilinen” insanlık tarihinin de başlangıcı olarak kabul edildiğinden, bilginin en uzun süreli ve daha da önemlisi “en doğru” şekliyle saklandığı iletişim çeşidi yazılı iletişimdir.
İşaret dilini kullanarak dahi iletişim kurabilen insan, her zaman bilgi aktarımı için sözcüklere muhtaç değildir. Sözsüz olarak jest ve mimiklerden oluşan vücut diliyle de karşısındakine birçok his ve düşünceyi aktarabilen insanlar, günlük hayatlarında kelimelerden çok vücut dillerini kullanmaktadır. Bu nedenle insanların birbirleriyle kurduğu iletişimde sesin sanıldığı kadar çok önemi yoktur. Sesin olmadığı ortamlarda da insanlar birbirleri ile iletişim kurabilir ve kaynaktan çıkan bilgi alıcıya doğru şekilde ulaştırılabilir.
Ayrıca insanlar iletişim kurarken ruh hallerine göre kelimelere farklı tonlamalar yapabilir veya farklı mimikler yaparak ifadelerinin bazı sözcükleri ön plana çıkartmasını sağlayabilir. Günümüzde ABD ve Avrupa’nın birçok bölgesinde bilimadamları insanların iletişim kurarken “bilinçsiz” olarak kullandığı jestleri inceleyerek, insanların arka planda tutmaya çalıştığı hislerinin iletişimdeki önemi üzerine akademik çalışmalar yürütmektedir. Yalan söyleme gibi sosyal hayatta her insanın başvurduğu ancak genele uyarlandığında kötü bir özellik olarak algılanan bir takım unsurlar, kişinin jest ve mimiklerinde farkında olmadığı değişimlere neden olabilmektedir.
Jest ve mimiklerin incelenmesinde karşılaşılan bu durum, “bilinçsiz sözlü iletişim” olarak tanımlanmış ve kişinin karşısındaki insanın da farkında olmasa dahi bu değişimleri fark ettiği ortaya çıkartılmıştır. Bazı durumlarda insanın karşısındaki kişinin yalan söylediğini “hissetmesi”, aslında beyninin farklılığı algıladığı ancak kişinin bu farklılığı tam olarak tanımlayamadığı durumlar oluşmasına neden olur. Kısacası insan iletişiminde bilinçli sesli konuşmadan ziyade, vücut dilinin çok daha büyük bir önemi vardır.