Botoks nedir, nasıl etki eder?

Son yıllarda güzellik sektörünün en önemli konularından biri haline gelen ve popüler medyada yer alan kişilerin özellikle yüz bölgesine uygulaması ile halkın da ilgisini çeken botoks, “Clostridium Botulinum” adı verilen bir bakteri tarafından sentezlenen protein yapılı bir maddedir. Toksin özelliği bulunan ve bu nedenle tıp dilinde Botulinum Toxin olarak isimlendirilen bu protein, kısaca botoks olarak anılmaktadır. Günümüze dek yapılan araştırmalar sonucunda elde edilen en güçlü “nörotoksin” olan Botulinum, farklı özellikteki yeni toksin maddenin genel adıdır. Gelişen teknolojilerin tıp uygulamalarına entegre edilmesiyle birlikte yaygın bir kullanıma sahip olan botoks, en çok plastik cerrahi ve kozmetik uygulamalarında kullanılır.

2000’li yılların başlarından itibaren başta kalıtımsal ve ilerleyen yaşa bağlı olarak oluşan cilt kırışıklıklarının giderilmesinde kullanılan botoks, dünya genelinde yüz binlerce insan tarafından daha genç bir görünüme sahip olmak için kullanılmıştır. 15 Nisan 2002 tarihinde ABD Vancouver’da düzenlenen bir konferansta göz doktoru Jean Carruthers’in çalışmalarını sunmasının ardından göz ile kaş arasındaki kırışıklıkların geçici olarak ortadan kaldırıldığı tıp çevrelerince onaylanmış ve bu tarihten sonrada özellikle yüzdeki kırışıklıkların giderilmesi için dünya genelinde birçok farklı uygulama ile sunulmuştur. Aynı dönemde botoksun koltuk altında görülen terlemeleri de azalttığı da onaylanmıştır.

  • Uygulama amacı

Yüzde yer alan mimik kaslarının deriye yapışık bir halde bulunmasından ötürü insanların bu kasları kullanmasıyla birlikte üst bölümde yer alan deri de kaslarla birlikte hareket eder. Uzun yıllar boyunca günlük hayatın bir parçası olan mimiklerin kullanılması ile birlikte kaslar sebebiyle hareket eden deri de belirli kırışıklıklar belirir. Botoks uygulamasındaki temel amaçsa, deriye yapışık olarak faaliyet gösteren alt bölümdeki kasların kasılma miktarının azaltılmasıdır. Dışarıdan deri altında yer alan kaslara uygulanan botoks maddesi yüz kaslarının kasılma oranını azaltabileceği gibi, kasın daha zayıf hale gelmesini ya da tamamen işlev dışı kalmasını sağlayabilir. Bir başka değişle yüzdeki kırışıklıkların giderilmesi için deri altına uygulanan botoks, ilgili kasların etkinliğinin azaltılması ya da tamamen kullanım dışı kalmasını sağlar ve böylece deri yüzeyindeki kırışıklık görünümü ortadan kalkar.

Beyinden gönderilen sinirsel iletilerin yüz kasına ulaşmasını engelleyen botoks, böylece kasın hareket etmemesini ya da çok daha zayıf bir biçimde hareket ederek yüzeydeki derinin de sabit kalmasını sağlar. Kasların daha az kalması ya da hiç kasılmaması üst bölümdeki derinin de hareket etmemesini sağladığından kırışıklık sorununa geçici bir çözüm bulunmuş olur. Botoks uygulaması ile elde edilen sonuç geçicidir çünkü uygulanan botoks miktarına ve kişinin özelliklerine göre 4 ile 6 ay içinde kaslar eski faaliyet düzeyine geri dönmektedir.

Bir Cevap Yazın