Örf ve adet nedir?

Toplum içinde çok sık kullanılmasına rağmen tam olarak örf ve adet gibi eşanlamlı olduğu düşünülen kelimeler, aslında birbirlerine yakın ifadeler gibi görünen ancak kavramsal açıdan toplum içindeki farklı yapıları tanımlayan sözcülerdir. Örnek tutum ve davranışların toplum tarafından belirli bir katılıkla bireylerden beklendiği davranışlar daha çok örf olarak nitelendirilir. Örflerin aslında bir toplumun genel yapısını oluşturan unsurlardan biri olduğu da söylenebilir. Örflerin incelenmesiyle toplumu oluşturan bireylerin yaşamlarına dair genel bir takım bilgilerin elde edilmesi de mümkündür.

Binlerce yıllık Anadolu medeniyetlerinden günümüze gelen ve Anadolu’da yaşayan insanlar tarafından hala uyulan örfler, bu coğrafyadaki toplumsal yapının belirli hukuk sistemlerine sahip olmasına da neden olur. Ayrıca örfler; birey ile birey arasındaki, birey ile aile arasındaki, birey ile yakın akraba ve komşular arasındaki ve bireylerden oluşan halkın bir diğer halka ile arasındaki ilişkiyi düzenleyen geçmişe dayalı bir davranış sistemidir.

Adetlerse bu aşamada toplumla ilgili olduğu örflere benzer hatlar taşısa da, belirli etnik köken kaynaklarından çıkarak günümüze ulaştığı için daha özel yapılı bir sosyolojik olgudur. Misafir ağırlama, karşılama ya da uğurlama gibi toplumsal yaşamda bazı insani ilişkilerin düzenlenmesi ve yeniden yapılandırılmasına yönelik davranış bütünlerini oluşturan adetler, belirli kurallara ve ritüellere uyulmasını da ister. Toplumumuzun yapısında yüzyıllardır büyük önemi olan “kız isteme” ziyaretlerinde gelin adayının misafirlere kahve yapması ve damat adayının aile büyüklerinin konuşmaya klasikleşmiş cümleler ile başlaması yaygın görülen adetlerimizdendir.

Ayrıca adetler baş sağlığı dileneceği zaman söylenecek söylerin de üzerin durur ve bu tür önemli durumlarda bireyin takınması gereken tavırları denetler. Geçmiş zamanda yaşayan bazı kavimlerin yaşam şekillerinin etkisiyle şekillenen ve günümüze dek yaşayan toplumları da etkisi altında bırakarak sosyolojik anlamda bir ritüele dönüşmüş bu davranış biçimleri, bireyin sahip olduğu dünya görüşü çevresinde önemli bir yer edinir. Adetler günlük yaşamda uygulanarak zaman içerisinde “geleneksel” bir kimlik kazanır ve böylece nesilden nesle öğretilmesi gereken bir olgu haline dönüşür. Ailenin adetlere uygun yaşam biçiminde büyüye çocuk, yetişkin olduğunda bu davranışları kendisi de benimser ve tıpkı babası gibi kendisi de çocuklarına bu adetleri öğretir. Bu şekilde adetler de zaman içerisinde geleneksel bir yapıya bürünerek varlığını sürdürmeye devam eder.

Rahnansaika

 

Bir Cevap Yazın