Evrim nedir?

Birçok insan tarafından uzun yıllar boyunca tartışma konusu olmuş evrim, günümüzde hala bilim çevrelerinin üzerinde en çok fikir ve anti-tez yürüttüğü konulardan biridir. Biyolojik olarak en basit tanımıyla evrim; canlı türlerinin nesiller boyu süren uzun bir süreç içerisinde bir takım kalıtsal değişimler geçirerek, sonuçta farklı özelliklere sahip ayrı canlıya dönüşmesidir. Bilimsel olarak dünyanın kendi oluşumunun ayrı bir evrim süreci olduğu kabul edildiğinden, biyolojik ve organik olarak iki farklı evrim sürecinden de söz edilmektedir.

Biyoloji biliminin temel yapı taşı olarak kabul edilen evrim kavramı, dünyanın oluşum sürecinden başlan bu etkinin günümüze dek gelmesi ve hala da devam etmesini konu alır. Biyolojide günümüzde dünya üzerinde yaşayan tüm insanlar, tüm hayvan türleri, bitkiler ve tüm canlıların kökeni, daha önce yaşamış canlılarla ilişkilidir. Dünya üzerinde yaşayan tüm canlıların kalıtsak kökeninin kendisinden önce yaşayan canlılara dayandığını iddia eden evrim teorisi, genetik mutasyonlarla başarılı canlı türlerinin oluştuğunu savunur.

Canlı topluluklarının rastlantısal mutasyonlarla genetik yapılarının değişmesi ve bu işlemin uzun zaman içerisinde gerçekleşmesi, biyoloji bilimde gen aktarımı olarak bilinen bu olaylar sonucunda meydana gelir. Türler arası birçok varyasyonun yatay gen geçişleri ile yeni türler oluşturmasına ya da mevcut türlerin özelliklerinin değişmesini sağladığına inanan evrim teorisyenleri, bu tür gen aktarım süreçlerinin evrimin temeli olduğunu iddia eder. Biyolojideki evrim kavramının daha iyi anlaşılması için dünyanın kendi evriminin de iyi kavranması gerekir.

Evrimsel sürecin yüz binlerce yıl içerisinde işlemesi ile günümüzdeki canlı çeşitliliğinin geliştiğini savunan evrim teorisi, günümüzdeki canlılarının ortak atalardan farklılaşması sonucu oluştuğunu düşünür. Günümüzde dünya üzerindeki canlıların yaklaşık olarak 2 milyonu tanımlanabilmişken kimi biyologlara göre tanımlanması bekleyen 10 milyon, kimilerine göre de 30 milyondan fazla canlı vardır. Evrim süreci içerisinde bu kadar fazla canlının ortak atadan geldiği için akraba olduğunu söyleyen bilim adamları, insanların ve diğer memeli canlıların da ortak atadan geldiğine inanmaktadır. 150 milyon ile 600 milyon arasında değişen süreçlerden bahseden bilim adamları, solucanlardan ve sivrifaremsi denen canlılardan insan ve memelilerin türediğini iddia etmektedir. Günümüzdeki evrim teorisinin şekillenmesinde en büyük pay, kuşkusuz Charles Darvin’in 1859’da basılan “Türlerin Kökeni” adlı kitabına aittir.

Bir Cevap Yazın