Vahşi hayvanlar nelerdir?
Vahşi yaşamın üyeleri düşünüldüğünde akla genel olarak evcilleştirilmemiş omurgalılar gelse de, aslında dünya yaşamında milyarlarca farklı türler varlığını sürdüren bitkilerin de bu yaşama dahil olduğu unutulmamalıdır. Doğal hayatta yüz binlerce var olan farklı hayvan türleri, genetik ve genetik üstü özellikleri sayesinde hayata tutunmayı başarmış ve topluluklar halinde günümüze dek ulaşmayı başarmıştır. Tüm ekosistemlerde bulunan vahşi hayvanlar; kuşlardan sürüngenlere, evcillerden otçullara, kara yaşamından sualtı dünyaya insanın var olduğu ve olmadığı her ortada bulunur. Evcil hayvanlar insanlar tarafından çeşitli yöntemlerle kontrol altına alınmış olduğundan insanlar için çok faydalı oldukları düşünülse de, vahşi hayvanların da büyük bir bölümü insanoğluna yarar sağlar. Çöller, buzullar, yağmur ormanları, açık düzlükler, dağlar, ormanlar, okyanuslar, göller, akarsular ve dünya üzerindeki daha da pek çok alanda vahşi hayvanlara rastlamak mümkündür.
Kartal, atmaca ve şahin gibi vahşi kuşlar doğal hayatın hala ayrılmaz bir parçası iken denizlerde ve karada yaşayan pek çok canlının türü ne yazık ki tehlike altına girmiştir. Kutup bölgelerinde yaşayan vahşi hayvanlar insanlardan uzak olsa da gerek insan kaynaklı çevre kirliliği gerekse de küresel ısınma sebebiyle yaşam mücadelesi vermektedir. Timsahlar gibi “dinozorların yakın akrabası” olan canlılar milyonlarca yıldır dünya yaşamının bir parçası olmayı sürdürmüştür. Ancak yine de karada yaşayan vahşi hayvanların birçoğunun nesli tükenmiş ve tükenmeye de ne yazık ki devam etmektedir. Gergedan, leopar, aslan, Bufalo ve yılanlar gibi vahşi hayatın en sık rastlanılan canlılarını dahi soyu tehlike altında olduğundan başta Afrika olmak üzere dünyanın çok çeşitli bölgelerinde koruma alanları ve milli parklar kurulmuştur.
Dünya üzerindeki vahşi hayvanlar on binlerce farklı türe sahip olduğundan teker teker sayılmaları için kalın bir kitap gerekir. Milyonlarca yıl öncesinden günümüze uzanan süreçte dünya yaşamının bir parçası olmaya devam eden bu canlılar, insan popülasyonunun ekosistemde daha da fazla yer teşkil etmesi ile doğal yaşam alanlarından olmaktadır. Doğal alanların büyük bir bölümü insanların barınma ihtiyacını karşılamak için kentleştiğinden, bu vahşi hayvanların yaşam alanları da hızla yok olmaktadır. Söz konusu denizler olduğunda da maalesef durum farklı değildir. Hem deniz kirliliğinin kritik seviyeyi uzun süre önce aşması hem de giderek daha da fazla insan tarafından yapılan “bilinçsiz balıkçılık faaliyetleri” deniz yaşamındaki birçok canlının da tehlike sınırına yaklaşmasına neden olmaktadır.