Toplu iş sözleşmesi nedir?

Türkiye’de Toplu İş Sözleşmesi ile ilgili mevzuat 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu ile düzenlenmiştir.
toplu_sozlesme
Toplu iş sözleşmesi, işverenler veya işveren sendikaları ile işçi sendikaları arasında yapılmakta olan ve bir yandan hizmet sözleşmesinin içeriği ve sona ermesi ile ilgili hükümleri; diğer yandan da taraflar arasındaki hak ve yükümlülükleri tayin ve tespit etmekte olan yazılı bir sözleşmedir.

Bu tanımlamadan da anlaşılıyor ki; ferdî iş sözleşmelerini aksine toplu iş sözleşmelerinde işçiler tarafından ehliyet ve yetkiye sahip olan bir işçi sendikasının bulunması gerekmektedir. Buna karşılık işverenler tarafından kendilerini temsil eden işveren sendikalarının taraf teşkil etmeleri mümkündür.

Genellikle toplu iş sözleşmelerinde nitelikleri birbirinden farklı olan iki çeşit hükmün bulunmaktadır. Toplu iş sözleşmelerinde işçiler ile işverenler arasında yapılmış olan hizmet sözleşmesi ile ilgili her türlü ilişkileri düzenleyen hükümlerin yanında sözleşmenin tarafları olan işverenle işçi sendikası arasındaki ilişkileri düzenleyen hükümlere de yer verilebilmektedir. Bu hükümlerden birincisi her toplu iş sözleşmesinde bulunması gereken normatif hükümlerdir, işveren ya da işveren sendikası ile işçi sendikası arasındaki ilişkileri düzenleyen hükümlere de toplu iş sözleşmelerinde yer verilmesi mümkündür. Bu hükümlere de sözleşmenin vecibevî hükümleri adı verilmektedir.

Toplu iş sözleşmelerinin diğer bir özelliği yazılı şekle tâbi olmalarıdır. Yazılı şekilde yapılmamış olan bir toplu iş sözleşmesi geçerli değildir.Türk iş hukukuna göre bakıldığında toplu iş sözleşmelerinin belirli veya belirsiz süreli olarak yapılmasının mümkün olduğu görülmektedir. Belirli süreli sözleşmelerin bir yıldan az ve üç yıldan fazla süreli yapılması mümkün değildir. Eğer sürenin bitmesinden bir ay önce sözleşmenin feshedildiği karşı tarafa bildirilmez ise süre bir yıl daha uzayabilir. Belirsiz süreli sözleşmelerde ise taraflardan her biri üç ay önceden haber vermek şartı ile sözleşmeyi feshedebilme hakkına sahiptir. Ancak böyle bir sözleşmenin en az bir yıldan beri uygulanmış olması zorunludur.

İlgili işkolunda işçiler adına toplu sözleşme yapma yetkisine ülke çapında faaliyette bulunmak amacı ile kurulan sendikalar ile işçi federasyonları sahiptir. İşyerinde toplu iş sözleşmesi yapmak yetkisi ise işyeri veya işkolu sendikasına tanınmış olabilir. Her iki toplu sözleşmede de işçilerin çoğunluğunu temsil etme şartı arandığı görülmektedir.

Taraflar anlaşmak sureti ile toplu pazarlığın yerini ve gününü tespit etmektedirler. Bu konuya dair çıkan bir uyuşmazlık işyeri seviyesinde bölge çalışma müdürlükleri, işkolu seviyesinde de Çalışma Bakanlığı tarafından kesin bir biçimde tespit edilerek taraflara duyurulmaktadır.

275 sayılı Kanun 24 Ağustos 1963 tarihinde yürürlüğe girdikten sonra Türkiye’de ilk toplu iş sözleşmeleri yapılmaya başlanmış ve nispeten kısa süre içinde birçok sözleşme imza edilmiştir. Netice olarak 1970 yılının ortalarına kadar yapılan toplu iş sözleşmelerinin sayısı 7.000’i geçmiştir.

İşyerinde işçi işveren ilişkilerini daha iyi düzenleyebilmek için toplu iş sözleşmelerinde bazı kurullara yer verilmektedir. Özellikle disiplin kuralları ile uyuşmazlık çözümleri bu düzenlemelerde yer almaktadır.
Sendika niteliği taşımayan işçi ve işveren topluluklarının kendi adlarına toplu iş sözleşmesi yapması mümkün değildir. Ayrıca işçi sendikalarının toplu iş sözleşmesi yetkisine sahip olmaları için; bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde 10’unun üyeliğine ve sözleşmenin yapılacağı işyerinde veya işyerlerinin her birinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının üyeliğine sahip olması gerekmektedir. Fakat tarım ve ormancılık, avcılık ve balıkçılık işkolunda toplu iş sözleşmesi yapabilmek için yüzde 10 şartı aranmamaktadır. Bir işkolunda çalışan işçilerin yüzde 10’unun tespitinde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın her yıl Ocak ve Temmuz aylarında yayımlanan istatistikleri esas alınmaktadır.

Bir Cevap Yazın