Pierre Loti kimdir?

Gerçek adı Louis Marie Julien Viaud olan Pierre Loti, 14 Ocak 1850 tarihinde Fransa’nın Rochefort kentinde dünyaya gelmiştir. Fransız romancıya Pierre Loti isminin yazara, bazı kaynaklara göre öğrencilik yıllarında; bazı kaynaklara göre de, 1867 yılında yaptığı Okyanusya seferi esnasında, Tahitili yerliler tarafından verildiği söylenmektedir. “Loti”, egzotik iklimlerde yetişen egzotik bir çiçeğin adıdır.
ppp
Protestan bir ailenin en küçüğü olan yazar, 17 yaşında iken Fransız Deniz Kuvvetleri’ne girmiştir. Denizcilik eğitimini tamamladıktan sonra 1881 yılında yüzbaşı olmuştur ve daha sonraki yıllarda terfi ederek albaylığa kadar yükselmiştir. Ortadoğu ve Uzakdoğu’yu tanıma imkanı bulmuştur. Bir deniz subayı olduğundan dolayı yazar, romanlarında konu ettiği yabancı kültürünü pek çok yer gezerek tanıma imkanı bulmuştur. Bu yolculukları sırasında gördüklerini daha sonra kitaplarına yansıtmıştır.

1879 yılında ilk romanı olan ve o dönemin Osmanlı Türkiye’sinden kesitler veren “Aziyade” nin yayınlanmasından sonra 1886 yılında “Pécheur d’Islande’la” Türkçe adıyla “İzlanda Balıkçısı” eseriyle Pierre Loti, kendisini edebiyat çevresine kabul ettirmeyi baaşrmıştır. Daha sonraki yıllarda hemen hemen her yıl bir kitabı çıkara yazarın kitapları geniş kitleler tarafından okunmuştur. Fransız Akademisi’ne 1891 yılında seçilen yazar 1910 yılında Légion d’Honneur nişanını almayı başarmıştır. Pierre Loti’nin son derece yalın bir dili bulunmaktadır. Derin bir umutsuzluğu anlattığı eserlerinde aşkın yanı sıra ölüm duygusu da oldukça geniş yer bulmuştur. Tüm bu umutsuzluklar ile birlikte içinde duyduğu insanlığa karşı şefkat ve acıma duygusunu eserlerine başarılı bir şekilde yansıtmıştır.

Defalarca İstanbul’a gelmiş olan Pierre Loti, İstanbul’a ilk defa görevli subay olarak 1876 yılında bir Fransız gemisiyle, ayak basmıştır. Pierre Loti, Osmanlı yaşam tarzından etkilenmiş ve bir çok eserinde bu etkiyi görmek mümkündür. Aziyade romanına ismini veren kadınla burada tanışmıştır. İstanbul’da yaşadığı dönemlerde Eyüp’e yerleşmiştir. İstanbul’a hayran olan Pierre Loti, kendisini her zaman Türk dostu olarak göstermiştir.
1913 yılında kalem aldığı “La Turquie Agonisante” yani “Can Çekişen Türkiye” adlı kitabıyla Batı politikalarını sıkı bir şekilde eleştiren Loti aynı yıl devlet konuğu olarak Türkiye’ye gelmiş ve Tophane Rıhtımı’nda büyük bir törenle karşılanmış ve Sultan Reşat tarafından sarayda ağırlanmıştır.

Balkan Savaşları’da, I. Dünya Savaşı’nda ve Anadolu işgalinde Avrupa’ya karşı Türkler’i savunan Pierre Loti Millî Mücadele döneminde Anadolu’daki direnişe destek vermiş ve işgalci Fransa’yı ağır bir dille eleştirmiştir. Pierre Loti, bu davranışlarıyla Türk halkının sempatisini kazanmıştır. Öyle ki, 4 Ekim 1921 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Pierre Loti’ ye şükranlarını sunan bir mektup göndermiştir. Pierre Loti, 1920 yılında “İstanbul Şehri Fahri Hemşehrisi” olarak kabul edilmiş ve onun adını taşıyan bir de cemiyet kurulmuştur. Daha sonraları İstanbul’da Divanyolu’nda bir caddeye “Pierre Loti Caddesi” ve Eyüp’te bir kahvehaneye de “Pierre Loti kahvesi” adı verilmiştir. Günümüzde bu kahvehanenin yer aldığı tepe Pierre Loti Tepesi olarak anılmaktadır. Ayrıca bu tepeye ulaşmak içinde inşa edilen Eyüp-Piyerloti Teleferiği’de isminde de Loti anmaktadır.
Ancak bütün bunlara rağmen Pierre Loti, Türk aydınlarını ikiye bölmüştür. Bazı aydınlar onun gerçekten bir Türk dostu olduğuna inanırken, bazıları da onun aslında Osmanlı’nın zayıf ve geri kalmış durumunu acıyarak sevdiğini savunmuşlardır.

Bazı eserleri

1. Aziyadé (1879, Aziyade)
2. Le Roman d’un Spahi (1881, Bir Sipahinin Romanı)
3. Pécheur d’Islande (1886, İzlanda Balıkçısı)
4. Madame Chrysanthème (1887, Madam Krizantem)
5. Le Roman d’un Enfant (1890, Bir Çocuğun Romanı)
6. Le Livre de la Pitié et de la Mort (1891, Acıma ve Ölümün Kitabı)
7. Ramuntcho (1897)
8. Reflets de la Sombre Route (1899, Karanlık Yol Üzerindeki Yansımalar)
9. Les Désenchantées (1906, Mutsuz Kadınlar)
10. La Turquie Agonisante (1913, Can Çekişen Türkiye)
11. Prime Jeunesse (1919, İlk Gençlik)
12. Un Jeune Officier Pauvre (1923, Zavallı Genç Bir Subay)

Bir Cevap Yazın