Öğrenilmiş çaresizlik nedir?

ogrenilmis caresizlikÖğrenilmiş çaresizlik, birçok deneme ile sonuca ulaşılamadığı için bir durumun çaresizce kabullenilmesi ve tekrar denemekten vazgeçilmesidir. Bu kavram, ismen birçok kişiye tanıdık gelmiyor olmakla birlikte içerik olarak hemen hemen herkesin hayatında örnekleri söz konusu olan, sık karşılaşılan bir durumdur.

Çocukluk dönemleri, özellikle de 0- 6 yaş dönemi, öğrenme eyleminin en net şekilde gerçekleştiği dönemdir. Bu dönemde dağarcığa atılan her bilgi, yetişkinlik dönemlerindeki davranış ve tutumların çoğuna esas teşkil etmektedir. Bu sebeple, anne ve babalara büyük görev düşmektedir. Çocukların öğrenilmiş çaresizliklere sıklıkla maruz alıyor olması sağlıklı bir durum olmadığından, bu yanlışın önüne muhakkak geçilmelidir.

Toplumumuzda çocuklardan düzenli olunması, evi ve bulundukları ortamı karıştırmaması beklenir. Aslında ideal olan durum tam tersidir. Çocukların araştırarak, karıştırarak, deneyimleyerek öğrenmesi teşvik edilmelidir. Anne ve babalara düşen görev bu deneyimlerin yaşanmasını engellemek değildir. Bu deneyimlemeler esnasında çocuklara gözlemci olarak eşlik ederek, onları tehlikelerden korumaktır.

Öğrenilmiş çaresizlik yetişkinlik dönemlerinde atalete, tembelliğe ve tekdüzeliğe sebebiyet veren sıkıntılı bir durumdur. Zira, kişi deneme cesaretinde bulunamayacağı için sorunların birçoğunu çözme gayretini sarfetmeden kabul etme eğilimindedir. Örneğin, çocukluk dönemlerinde babasından hiçbir sevgi gösterisine maruz kalmayan, babasından bunu görebilmek için yaptığı tüm girişimler başarızlıkla sonuçlanan çocuk, sonunda “babalar sevgi gösterisinde bulunmaz, çocuklarını öpmez, onlara sarılmaz.” gibi bir çıkarım yapar, bunu kabullenir ve artık babasından bir sevgi gösterişi beklemez. Kendisi baba olduğunda da çocuklarına sevgi gösterisinde bulunmaz, onları öpmez, onlara sarılmaz. Zira, belleğinde “babalar çocuklarına sevgi gösterilerinde bulunmaz.” şeklinde bir öğrenilmiş çaresizlik yer almaktadır. Bu durumu aşmak ise yetişkinlik dönemlerinde kolay başarılabilecek bir şey değildir. Bu nedenle anne ve babalar çocuklarının belleklerinin öğrenilmiş çaresizliklere dolu olmasını muhakkak surette engellemelidirler.

Bir Cevap Yazın