Mute Savaşı nedir?

Müslümanlar ile Bizanslılar arasında yüzyıllarca sürecek olan savaşlar Mute Savaşı ile başlamıştır. Hicretin 8. Yılı Peygamber efendimiz içlerinde Ka’b b.Umeyr el-Gıfari’nin de bulunduğu 15 kişilik bir heyeti Belka’ya bir gecelik mesafedeki Zatu Atlah’a bölge halkını İslam’a davet için göndermişti. Ancak heyette bulunan kişiler oka tutularak şehit edilmişti. Bu duruma çok üzülen Peygamber efendimiz onların üzerine bir ordu göndermeyi düşünmüş; ancak bölge halkının başka yerlere gittiğini öğrenince vazgeçmişti.
mm
Bu olaylar üzerine Peygamber efendimiz daha sonra 3 bin kişilik bir ordu hazırladı. Komutan olarak da Zeyd b. Harise’yi tayin etti. Zeyd şayet şehit düşer ise Cafer b. Ebu Talip ordunun başına geçecekti. Hz Muhammed orduyu Seniyyetü’l – Veda’ya kadar uğurladı. Müslümanlardan bölge halkını İslama davet etmelerini, kabul ederlerse savaşmamalarını aksi bir durumda ise Allah’a sığınıp savaşmalarını emretmiştir.

Müslüman ordusu Maan’a kadar ilerleyip burada karargah kurmuşlardır. O esnada Bizans İmparatoru Herakleios’un Beliy kabilesinden Malik b. Zafile kumandası altında Behra, Vail, Bekir, Lahm ve Cüzam gibi Arap kabilelerinden oluşan yaklaşık yüz bin kişilik bir ordunun başında Maab’a geldiğini öğrendiler. Ve durum üzerine savaşa karar verildi. Maan’dan ayrılan İslam ordusu, savaşın cereyan edeceği Mute’ye giderek savaş düzenine geçti.
Mute Savaşı’nda Zeyd b. Harise’nin şehid düşmesi üzerine sancağı Cafer b. Ebu Talib aldı. O da kahramanca çarpıştıktan sonra şehit olunca sancağa Abdullah b. Revaha sahip çıktı. O da şehit olunca Müslümanlar sancağın Halid b. Velid’e verilmesini kararlaştırdılar. Halid sancağı alır almaz düşman üzerine saldırmaya karar verdi. Bu sırada akşam olmasına rağmen onun bu hareketi tesirini gösterdi. İslam ordusunun sağ kanat komutanı Kutbe b. Katade, Hristiyan Arapların komutanı Malik b. Zafile’yi öldürdü. Müslümanlar Halid b. Velid’in etrafında toplanarak pek çok düşman askerini öldürdüler. Gece vakti savaşa ara verildi.

Düşman ordusunun sayı bakımından oldukça üstün oluşunu göz önüne alan Halid b. Velid değişik bir taktik uygulamaya karar verdi. Ordunun sağ kolundaki askerleri sola, solundakileri sağa, arkadakileri öne ve öndekileri arkaya alarak düşmanın Müslümanların geceleyin yardım aldıklarını sanmalarını planlamıştır. Aslında onun gerçek hedefi düşmanın maneviyatını sarstıktan sonra ve hücum ile onları yıldırdıktan sonra İslam ordusunu yok olmaktan kurtarıp emniyet içerisinde geri çekmekti. Düşman askerileri sonraki sabah karşılarında değişik askerleri görümce şaşırdılar ve maneviyatları sarsıldı. İslam ordusu ani bir hücumdan sonra geri çekildi. Halid’in planı nihayet hedefine ulaştı. Düşman askerleri Müslüman ordusunu takip etmeye cesaret edemediler. Halid’in kendilerini çöle çekip orada savaşmak istemesinden çok endişe ettiler. En sonunda iki ordu birbirinden ayrıldı. İslam ordusu Medine’ye geri döndü.

Peygamber efendimiz ve Medine’de bulunan Müslümanlar ve hatta çocuklar onları Cürf denen yerde karşıladılar. Bazıları onlara firar manasına gelen “ferrar” diye hitap ettiler. Mute savaşından dönen gaziler Medine’deki Müslümanların kendilerini soğuk karşılamaları yüzünden utançlarından evlerinden çıkamadılar. Peygamber efendimiz ise onların firari olmadıklarını bildirdi. Onlara teker teker haber göndererek kendilerinin firari değil döne döne hamle yapan savaşçı olduklarını bildirdi.
Bazı kaynaklarda bu savaş Müslümanların yenilgisi olarak gösterilmiştir. Ancak Bizans için bir galibiyet söz konusu değildir.

Bir Cevap Yazın