Musul neresidir? Tarihi önemi nedir?

Irak’ın en büyük şehirlerden birisi Musul Irak’ın kuzeyinde Dicle Nehri kıyısında bulunmaktadır. Musul’da daha çok Araplar, Türkler ve Kürtler yaşamaktadır. Nüfusunun çoğunluğu Araplar ve Kürtler meydana gelmektedir.
mm
Anadolu ile Asya arasında tarihi bir yol üzerindeki Musul, geçmiş zamanalrda önemli bir kültür ve medeniyet merkezi olduğu gibi aynı zamanda yer altı ve yer üstü zenginliğiyle de dikkat çeken bir şehirdir. İslamiyetten önce Asur ve Babil uygarlıkları, İslamiyetin yayılması ile birlikte Emevî ve Abbasî Devletleri burada kurulmuşlardır. Kültür kenti Musul, Selçuklulara, Zengilere, Erbil Atabeyliği’ne, Karakoyunlu’lara, Akkoyunlu’lara ve Safevilere yurt olmuş ve Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selim zamanında Osmanlı toprağına katılmış ve Kanuni Sultan Süleyman döneminde de bir Osmanlı şehri hâline gelmiştir. Musul, sanayinin gelişmeye başladığı 19. yüzyıldan itibaren petrol yataklarından dolayı batılı ülkelerin dikkatini çekmeye başlamıştır. Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’ndan yenik çıkmasını fırsat bilen ve bölgenin işgali için daha önceden plan yapmış olan İngiltere, 3 Kasım 1918 tarihinde başlattığı askerî harekâtla 15 Kasım 1918 günü Musul’u işgal etmiştir. İngiltere bölgede hakim olmak için Müslüman ve gayrimüslimleri Osmanlı Devleti’ne ve birbirlerine karşı kışkırtma yoluna gitmiştir. Birinci Dünya Savaşı sırasında bölgede Türkmenler, Araplar, Kürtler, Keldaniler, Süryaniler, Yakubitler, Nesturiler ve Ermeniler yaşamaktadır.

M.Ö Mezopotamya toprakları içindeki Musul’da Asur uygarlığı yaklaşık olarak 1300 yıl hüküm sürmüştür. Daha sonraları Perslerin eline geçmiştir. Musul Hıristiyanlığın ortaya çıkışından sonra bu dine yönelmiş ve 2. yüzyıldan sonra Hıristiyanlığın önemli bir merkezlerinden biri olmuştur. Hz. Ömer tarafından 642 yılında alınmış olan Musul, bu tarihten itibaren Arap nüfusunun göçüne uğramıştır. Musul hem Emevî ve hem de daha sonra Abbasi yönetimine geçmiştir. Selçuklu hükümdarı Tuğrul Bey tarafından 1050’li yıllarda alınan Musul, 1099 yılında haçlıların eline geçmiş ancak, iki yıl sonra yine Selçuklular tarafından geri alınmıştır.

Yavuz Sultan Selim tarafından alınan Musul tam 401 yıl Osmanlı Devleti’nde kalmıştır. I. Dünya Savaşı’nda İngilizler 19-20 Kasım 1914 tarihinde Basra’yı Osmanlıdan alınca, Osmanlı ordusu İstanbul ve Halep civarındaki birliklerini bölgeye göndermiştir. Kutul Ammare’yi ele geçirmiş olan İngiliz ordusu, 22-23 Kasım 1915 tarihlerinde Selmanpak’ta Osmanlı ordusu tarafından bozguna uğratılmış ve Enver Paşa Mareşal von der Goltz komutasında birçok birliği daha buraya göndermiştir. Nitekim 29 Nisan 1916 tarihinde bölgedeki İngilizlerin teslimiyetini sağlamıştır.

30Ekim 1918 tarihinde Mondros Mütarekesi imzalandıktan sonra, İngilizlerin Musul’u işgal edeceklerini düşünmemiş olan Osmanlı hükümeti, burada bulunan birliklerini takviye etmeyince, İngiliz ordusu 1 Kasım 1918 tarihinde Osmanlı’nın halka zulmettiğini iddia ederek Musul’a girmiştir. Musul’da bu işgal devam ederken İngilizler, 16 Mart 1920 günü İstanbul’a çıkıp meclisi dağıtmışlar, milletvekillerini de tutuklamışlar, kurtulan milletvekillerinin bir kısmı Anadolu’da Mustafa Kemal önderliğinde başlatılan Millî Mücadele’ye katılmışlardır. Ancak Musul, daha Lozan görüşmeleri bitmeden tamamen İngiliz egemenliğine geçmiştir.

Musul, güvenlik ve petrol kaynakları açısından hem Türkiye hem de İngiltere için çok önemli olan bir yerdi. Musul sorunu, ilk defa İsmet Paşa ile Lord Curzon arasında 26 Kasım 1922 tarihinde yapılan görüşmede dile getirilmiş ve barışçıl bir yolla çözülmesine karar verilmiştir. Bu görüşmelerin ikincisinde Türkiye, Musul petrolünden pay istemişse de bu isteği İngilizler tarafından reddedilmiş ve bunun üzerine Türk temsilcileri Londra’ya giderek konuyu İngiliz petrol uzmanlarıyla görüşmüşler, ancak bir sonuç elde edememişlerdir. Musul hakkında, ikili görüşmelerden bir sonuç elde edilemeyince 23 Ocak 1923’te Lozan komisyonuna getirilmiştir.
Bütün çabalara rağmen Musul sorunu Lozan’da çözümlenememiş. Türkiye ile İngiltere arasında uzun süre anlaşmazlık konusu olduktan sonra 1926 yılında çözümlenmiş ve Musul Irak sınırları içinde kalmıştır.

Musul, Ortadoğu’nun önemli bir noktasında bulunduğundan dolayı çok çeşitli kültür ve medeniyetlerin buluştuğu bir yerdir. Şehirde önemli tarihi eserler bulunmaktadır. İnsanlık tarihinin ilk yazılı belgeleri burada ortaya çıkarılmıştır.

Bir Cevap Yazın