Mikroorganizma nedir?
Bakteriler, arkealar, mantarlar, protistler, yeşil algler, plantonlar ve mikro hayvanlardan oluşan oldukça geniş bir canlı topluluğunu tanımlamak için kullanılan mikroorganizma kavramı, mikroskobik düzeyde olan binlerce farklı tür canlıyı kapsar. Virüslerin bir canlı olup olmadığı hala modern bilim dünyasında tartışıldığında bazı bilim adamları virüsleri de mikroorganizmaların içine dahil etse de, tersini düşünenler de bulunmaktadır. Genel olarak halk arasında mikroorganizma dendiğinde akla tek hücreli mikroplar gelmektedir ancak bu canlı topluluğunun büyük bölümü tek hücrelilerden oluşmasına karşın bazı çok hücreli organizmalar da bu tanıma dahildir. İstisnasız Biyosfer Tabakasının su olan her yerinde rastlanabilen mikroorganizmaların okyanus tabanlarında bulunan kaynar su bacalarında dahi yaşayabildiği saptanmıştır. Yerkürenin iç katmanlarından atmosferin üst tabakalarına kadar oldukça geniş bir yaşam alanı buluna mikroorganizmalar, kayaçların içinde dahi yaşayabilmektedir.
Dünya üzerindeki canlılığın devam etmesinde muazzam derece büyük bir göreve sahip olan “saprotrof” yani besinlerin cansız maddelerden elde eden canlılar olan mikroorganizmalar, ekosistemin vazgeçilmesi mümkün olmayan bir halkasını oluşturmaktadır. Ayrıca bazı mikroorganizmalar Azot tutma özelliğine sahip olduğundan, dünya hayatının devamlılığı için kritik derecede öneme sahip olan Azot Döngüsü açısından da çok önemlidirler. Hatta bu mikroorganizmaların Azot Döngüsünün en önemli unsuru olduğu dahi söylenebilir. Zira bilim insanlar yaptığı araştırmalarla bu Azot tutan mikroorganizmaların yağış ve hava oluşumu gibi olaylar üzerinde etkili olabileceği dair sonuçlar elde etmiştir.
Hollandalı bir tüccar ve aynı zamanda bilim adamı olan Antonie van Leeuwenhoek’un 17. yüzyılın son çeyreğinde kendi tasarladığı mikroskop ile mikroorganizmaları keşfetmesi, günümüzde mikroorganizmaların tamamını inceleyen bilim dalı olan mikrobiyolojinin de doğmasına sebep olmuştur. Günümüzün modern teknolojilerden sonuna kadar destek alan bilim dünyası için de çok büyük öneme sahip olan mikroorganizmalar, her geçen gün önemi daha da artan genetik mühendisliği çalışmalarında sıkça yararlanılan canlılar haline gelmiştir. Ayrıca yiyecek endüstrisinde de yaygın olarak kullanılan mikroorganizmaların alternatifi olmayan temel üretim faktörleri olduğu söylenebilir. Biyoteknoloji araştırmalarında da mikroorganizmalar üzerinde deneyler yapılmakta, DNA değişimleri ile hücre ve dokuların geliştirilmesi sağlanmaya çalışılmaktadır.
Mikroorganizmalar için mikrop tabiri de kullanılmakta ve genel olarak mikrop dendiğinde insanlar için zararlı olan hastalık yapıcı canlılar akla gelmektedir. İnsanoğlu ve diğer canlılar için zararlı olan mikroorganizmalara tıp literatüründe “Patojenik mikroorganizmalar” denmekte, bu tür canlılar içine girdiği canlının ölümüne sebebiyet verecek şekilde çoğalmaktadır. Patojenik mikroorganizmalar insanlar dışında binlerce hayvan ve bitki türünün de ölümüne sebep olabilir.