Karıncaların ayaklarından işittiklerini biliyor musunuz?

karıncaKarıncalarda işitme duyuları ayaklarındadır. Bu diğer canlılar tarafından ezilmemeleri için, karıncalara en hafif sesleri bile duyabilecek şekilde işitme duyusu bahşedilmiştir. Yerin altında olan titreşimlere duyarlı olan karıncalar, depremi bile daha önceden fark ederler. Karıncaların kendilerine özgü önsezileri bulunmaktadır. Karıncalar çoğu özelliğiyle ilginç canlılardır. Bir buğday tanesini bile tek başına yuvasına taşıyabilen karıncalar çalışkanlıklarını gösterirler. Ayrıca birlik ve beraberlik içinde hareket eden canlılardır. Karıncalar içinde oldukları koloninin diğer bireyleriyle birlikte ayrılmaz bir yapıdır. Bağlı oldukları koloniden kesinlikle ayrılmazlar. Bazı araştırmacılar, karıncaların kolonileriyle bitlikte yaşadıklarını, birlikte öldüklerini ifade etmişlerdir.

Kolonilerin genelinde kanatlı erkek karıncanın birisi yuvayı terk eder. Bu karıncada, yuvasını terk etmiş olan dişi bir karıncayla yeniden bir aile kurarak, yeni koloniler oluşturur. Dişi karıncalar eşlerinden yeterince sperm alır ve spermlerin yumurtalarıyla birleşmesine izin verir. Bu şekilde döllenmiş yumurtalardan çıkmış olan dişi karıncalar işçi olur. Döllenmemiş olan yumurtalardan erkek karıncalar yaratılır. Dünyada tespit edilen 12.000 karınca türü bulunmaktadır. Antarktika’da bulunan az sayıda karınca türünden birisi, göçebe asker karıncalardır. Bunlar her gün yer değiştirebilir. Başka böcekler ve küçük omurgalıları kendisi için besin kaynağı olarak kullandıkları için, etçil karıncalar olarak tanınırlar.

Kendine has özellikleriyle yaratılan bir başka karınca türü, Güney Afrika’da yaşayan yaprak kesici karıncalarıdır. Bitki ve mantarlarla beslenen karıncalar, toprağın derin yerlerinde yaptıkları mantar bahçelerinde yaşamaktadır. Topluca savaşabilen bu karınca türleri, toprağı çok iyi kazar. Kendisine yuva olarak, topraklardaki çatlak bölümleri seçer, toprağı kazmak, zaman ve enerjiden tasarruf edebilme yetenekleri vardır.

Karıncaların ilginç davranışları

Amazon karınca kolonisinin içine başka bir koloniye ait olan bir karınca bırakılırsa, kolonide bulunan karıncaların, yeni gelen yabancı karıncanın kafasını makaslayarak öldürdüğü belirlenmiştir. Göçmen asker karıncalar ise, bacaklarını ip şeklinde birbirine kenetleyip havada asılı bir yuva yapabilir. Böyle bir yuva yapmalarının amacı, küre şeklini alan karınca topluluğunun ortasında bulunan kraliçe karıncanın ve larvaların korunması içindir. Bu şekilde asılı olan yuvanın yeri, yalnız besin için değiştirilir. Nesillerinin devamını sağlama amaçlı olan yuvaya, çok sayıda karınca katılabilir.

Avustralya’daki yağmacı buldog karıncalarının uçan bir arıyı havada yakalayabilecek yetenekleri vardır. Diğer karıncalara göre daha çevik olan bu türdeki karıncalar, oldukça keskin bir algılama duygusuna ve yakalama yeteneğine sahiptir. Kuzey Arjantin’deki karıncalar ise, su taşkınları sonrasında karaya vuran piranha gibi balıkları yiyen etçil türler arasında yer alır. Gemilerdeki iskele halatlarına ve köprülerine tırmanabilen bu tür karıncalar, bu gemilerle seyahat edip değişik bölgelere taşınmıştır. İnsanlarda olan toplu taşıma yeteneği, karıncalarda da bulunmaktadır. Büyük yağma karınca türü, diğer işçi karıncaları sırtında taşır ve grupta enerji tasarrufu sağlar. Bir karınca kolonisi işgal ettiği yerde olan diğer genç karıncaları, kendi kolonisinin içine katarak, onları hizmet amaçlı kullanabilir.

Sürahi bitkisindeki filizleri kendilerine barınak olarak kullanan marangoz karıncalar, bu bitkide olan havuzcuklarda yüzdüğü gibi, bitkinin sindiremediği böcekleri, kendilerine besin kaynağı olarak kullanırlar. Karıncaların larva dönemlerindeki beslenme çok önemlidir. Bunun karıncanın sonradan asker, işçi ya da kraliçe olmasını belirleyebileceği düşünülmektedir. Bilim adamları yaptıkları araştırmalara rağmen, asker, kraliçe ya da işçi karınca seçimin nasıl olduğunu belirleyememiştir.

Karıncalar çevreye yaydıkları kimyevi maddeler ve başka karıncaların bu şekildeki haberleşme moleküllerini belirleyebilen antenleriyle, oldukça güçlü bir sosyal hayat kurarlar. Karıncaların yaşamlarının düzenini korumaya yönelik itaatkâr davranışları vardır. Karıncaların kendilerine has davranışları, bilim adamlarının araştırma projelerine ilham kaynağı olmaktadır. Karıncaların grup olarak hareket etmeleri, birbirleriyle koordinasyon içinde bulunmaları, takım olarak fiziki işleri yapmaları ve ortak karar almaları araştırmalara konu olmalarına neden olmuştur.

Bir Cevap Yazın