Dünyanın 7 harikası nedir?

keops-piramidiKeops piramiti

Piramitlerden sadece Keops’un piramidi dünyanın yedi harikasından biri olarak kabul edilmektedir. Firavunlar öldükten sonra tekrar dirileceklerini düşündükleri için, sağlıklarında öldükten sonra    konulmak için mezar yaptırırlardı. Keops piramidinin tamamlanması yaklaşık olarak 20 yıl sürmüştür.  Milattan önce 2800 yılında yapıldığı düşünülmektedir. Günümüzde bile hala tam olarak keşfedilmemiş olan Keops piramidi yapımında 5,9 milyon ton taş kullanılmıştır. Bu da günde sekiz yüz bin ton taşın taşınması demek oluyor. Piramidin yapımında binlerce insan çalışmıştır. Bu insanlar bazıları gönüllü olarak çalışmayı kabul etmişken, bazıları da vergi borcu olduğu için çalıştırmışlardır.

Babil’in Asma Bahçeleri

Babil'in Asma BahçeleriBabil’in Asma Bahçeleri dünyanın yedi harikasından bir tanesidir. Günümüze kadar ulaşamamış olması nedeniyle tarihte anlatıldığı kadar biliyoruz. Milattan önce, 450 yıllarında tarihçi Herodot’un babil için söylediklerinden yola çıkarak “Babil, yeryüzünde bilinen bütün diğer şehirlerin ihtişamını aşar.” Babil’in ne kadar muhteşem güzellikte olduğunu anlayabiliriz. Babil şehrinin dış duvarları 80 km uzunluğundaydı ve 25 metre kalınlığında, 97 metre yüksekliğindeydi. Bu duvarların içerisinde altından yapılmış heykeller vardı. Babil’in kulesi de bu şehrin içerisindeydi. Babil Milattan önce 605 yılında 43 yıl hükümdarlık sürmüş olan kral Nebuchadnezzar tarafından yapıldığı, diğer bir rivayete göre ise, milattan önce 805 yılında beş yıl hüküm süren, Asur kraliçesi olan Semiramis tarafından yapıldığı söylenmektedir.

Nebuchadnezzar karısı Amytis’e çok fazla değer verdiği için, Babil’i yaptırdığı söylenmektedir. Amytis’in bir kralın kızıydı ve onun ülkesi ormanlarla, ağaçlarla ve sularla kaplıydı. Nebuchadnezzar’ın ülkesi ise dümdüz bozkırdı. Yeşilliğe ve suya aşık biri olan Amytis kral Nebuchadnezzar ile evlendikten sonra depresyona girdi. Kral karısının bu hasretini dindirmek için yeni bir şehir inşa ettirerek, karısını buraya yerleştirmiştir. Bu şehirde yapay dağlar ve suların akabileceği büyük teraslar yaptırmıştı.

Babil’de 53’ü büyük, 650’si küçük olan toplam 703 tapınak, 360 sunak, 2 ayin yolu, 24 büyük cadde ve 3 kanal vardı. Şehir dörtgen bir plana göre kurulmuştu. Biri iç, diğeri dış olmak üzere 16,5 kilometre uzunluğunda 2 surla çevriliydi. Surların dışında bütün şehri çevreleyen su hendekleri de vardı.

İstila ve savaşlar nedeniyle o ihtişamını kaybeden şehir, Milattan sonra 6. Yüzyılda kumlara gömülüp, bir kum dağı haline gelmiştir. Babilin asma bahçesinin kalıntıları 20. Yüzyılda yapılan kazılarda meydana çıkmıştır

 Zeus Heykeli

zeus heykeliTanrıların kralı olan Zeus için her dört yılda bir Yunanistan’ın batısında Pelopommesus denilen bölgede Olimpiyat oyunları düzenlenirdi. Bugün yapılan Olimpiyat oyunlarına benzer şekilde müsabakalar düzenlenir, sporcular ülkeleri adına yarışırdı. Olimpiyatlar ilk kez olarak Milattan önce 776 yılında yapılmaya başladı. Bu müsabakalara Anadolu, Suriye, Mısır, Yunanistan ve Sicilya’dan atletler katılarak yarışırlardı.

Yunanlılar, Peloponnesus denilen bölge de olan Olimpos’ta Zeus adını verdikleri büyük bir tapınak inşa ettiler. Olimpiyat oyunları yapılırken, tüm savaşlara ara verilir, sporcuların güvenle Olimpos’a gitmeleri için geçiş imkânı sunulurdu.

Oyunların yapıldığı yerde günümüzde olan stadyumlara benzer bir stadyum ve bir koruluk vardı. Yunanlılar bu koruluğun basit bir yapısı olduğu için, Tanrıların Kralı olan Zeus’a yakışacaklarını düşündükleri görkemli bir tapınak yapmak için Elis’li Libon’dan yeni bir tapınak yapmasını istediler. Libon, Milattan Önce 456 yılında Zeus Tapınağını bitirdi.

Tapınak dikdörtgen bir şekilde inşa edildi. Binanın yanlarında 13 tane sütun tavanı destekliyordu. Üçgen şeklinde bir tavanı vardı. Ve tavan heykellerle doluydu. Kolonların üzerine Pedimentler, Heracles’in resimler vardı ve içerisinde Tanrıların Kralı olan Zeus’un muhteşem dev heykeli yer alıyordu.

Heykeli Athena heykelini yapan Phidias yapmıştır. Heykel tapınağın Batı ucuna yerleştirilmişti ve 7 metre genişliğinde, 12 metre yüksekliğindeydi.  Zeus, tahta oturur şeklinde, Başı  tavandan çok az kısaydı. Sağ elinde zafer tanrıçası Nike, Sol elinde Üzerinde kartal olan bir asası vardı. Zeus heykelinin yapımında, Altın ve fil dişleri kullanılmıştır. Heykelin vücudu fil dişinden, sakalı, saçları ve elbisesi altından yapılmıştı. Olimpos’un havası oldukça nemli olduğundan Zeus’un heykeli çatlamaması için sürekli yağlanırdı.

Roma İmparatoru tarafından milattan sonra 255 yılında bu olimpiyatlar durduruldu. Ve heykel Yunanistan’dan, Bizans’a taşındı. Heykel Milattan sonra 462 yılında çıkan bir yangında yok oldu.

rodos-heykeliRodos Heykeli

Rodos’un ilk sakinleri olarak bilinen Dor halkı güneş ilahı olan Helios’a taparlardı. Dor’lar milattan önce üç yüz yılda dönemin en parlak medeniyetini kurmuşlardı. Mısır’dan ürün alarak, bu ürünleri satarak zengin oldular. Rodos Adasını, kültür, sanat merkezi ve güzel konuşma okulu haline getirdiler.

Dor’lar Makedonya ile yaptıkları bir savaşı kazandıktan sonra, Helios’a teşekkürlerini sunmak için bir zafer anıtı yaptılar. Milattan önce 280 yılında yapılan bu heykel 32 metre yüksekliğinde elinde meşale tutan, tunçtan yapılan bir heykeldi. Rodos’lular bu heykelin kendilerini ve Adayı koruduklarına inanıyorlardı. Rodos heykelinin yapımı 12 yıl sürmüştü. Milattan önce 226 yılında bir deprem sonucu yıkıldı ve Milattan sonra 654 yılında Araplar, Rodos’u fethetti. Heykelden kalanları Suriyeli bir Yahudi’ye sattıkları bilinmektedir.
İskenderiye Feneri

iskenderiyeİskenderiye Feneri veya Faros feneri olarak da bilinir. Milattan önce üçüncü yüzyılda yapılmış olan bu fener, mısır’da İskenderiye Limanı karşısındaki Faros Adasına yapılmıştır.

Bürük İskender zamanında yapılmaya başlamış olan bu fener, İskenderi’in ölümünden sonra  oğlu tarafından tamamlanmıştır. Sadece dünyanın yedi harikasının değil, Günümüzde de Fenerlerin en büyüğüdür. İskenderiye Fenerinin 130 metre boyunda olduğu tahmin edilmektedir. Ve Fenerin aynası sayesinde geceleri 50 kilometre mesafeden görülebilecek kadar kuvvetli bir ışık saçmaktaydı.

Depremde yıkılarak kullanılamaz hale gelmiştir.

 

Halikarnas Mozolesi

halikarnas_mozolesiHalikarnas Mozolesi Milattan önce 350 yılında Kral Mausollos için, Kralın karısı ve kız kardeşi tarafından yapılmış olan bir mezardır. Bodrum civarında olan bu mezarın tabanı heykellerle süslenmişti.  Süslü su mermerinden yapılmış olan lahit ve mezar odası bulunurdu. Halikarnas Mozolesi’nin toplam yüksekliği 45 metreydi ve 4 tarafında 4 ayrı heykel bulunurdu. Bu  4 heykelin her birini ayrı bir heykeltıraş yapmıştı. 15. Yüzyılda, haçlı seferleri sırasında yıkıldı. Ve mozolenin bütün taşları Bodrum kalesinin yapımında kullanıldı.

 

 

Artemis Tapınağı

Efesliler ilk olarak bu tapınağın bulunduğu yere yerleştikleri sanılmaktadır. İlk yerleşim yerlerine bir tapınak yapmışlardır. Fakat olan bir deprem sonucu bu tapınak yıkılmıştır. Roma İmparatorluğunun yardımıyla birlikte Efesliler yeniden, daha gösterişli olan Artemis tapınağını yaptılar. Kuşadası yakınlarında olan bu tapınağın günümüzde sadece kalıntıları kalmıştır. Tapınağın 125 metre uzunluğunda ve 65 metre genişliğinde, 25 metre yüksekliğinde olduğu artemissanılmaktadır. Got’ların Efeslilere yaptığı saldırıda bu tapınak yerle bir olmuştur. Sadece kalıntıları günümüze kadar ulaşmıştır.

 

Günümüz de dünyanın yedi harikasından sadece Mısır’da bulunan Keops Piramidi kalmıştır.

Bir Cevap Yazın