Çocukla iletişim nasıl kurulur?

childÇocuklar, boylarının küçüklüğü sebebiyle genelde yanlış bir anlayışın kurbanı olurlar.  “Sen küçüksün, bilmezsin, anlamazsın” sözlerini duymadan büyümemiş bir çocuk yoktur muhtemelen.

Halbuki, çocukların tüm bilgi dağarcıklarının 3-6 yaş arasında oluştuğunu düşündüğümüzde, sandığımızdan daha erken yetişkinliğe doğru adım atmaya başladıklarını anlamak kolaylaşacaktır. Kişiliklerinin ise 2 yaşından itibaren oluşmaya başladığına ise anne babalar bizzat şahit olmaktadırlar. “Terrible Two (2 Yaş Sendromu) “ olarak bilinen sendromu yaşayanlar bilirler ki, literatürde olmadığı halde bu sendromun “Terrible Three/Four/Five/Six/etc” devam etmesi söz konusudur. 2 yaşında bir çocuğun bile kişiliğini oluşturma kavgası verdiği bir gerçeklik içinde, tüm çocuklara, hak ettikleri saygıyı muhakkak suretle sunmamız gerekmektedir.

Çocuklarla diyalog kurmanız gerektiğinde, ayakta iseniz, boy dezavantajlarının iletişime negatif etki etmesini engellemek adına, eğilerek onlarla aynı seviyeye gelmelisiniz. Boyca daha uzun olanların, daha yüksekte oturanların veya daha yüksekte duranların iletişimde üstünlük sahibi olduğu şeklindeki vücut dili tespiti, çocuklarla iletişimde göz önünde bulundurulmalı, onlarla aynı seviyede ve dilde olma çabası gözetmelidir.

Çocuklar algıları çok yüksek minik insanlardır. Onların bu yetenekleri göz ardı edilerek, onlarla “Sen anlamazsın!”  benzerinde diyaloglar kurmaktan kesinlikle kaçınılmalıdır. Sorulan tüm sorulara, doğru, ancak fazla detay içermeyen net yanıtlar verilmeli, soruların yanıtsız bırakılmasından imtina edilmelidir.

Çocuklara her ne kadar saygı gösterilmesi gerekse de, onların çocuk olduğunu asla unutmamalıyız; uzmanların popüler deyimi ile onlarla “kaliteli zaman” geçirmeye önem vermeliyiz. Oyunun çocukların dünyasındaki yerinden istifade etmeli, verilmek istenen mesajları oyun içinde vermeye gayret göstermeliyiz.

Unutmamalıyız ki, hangi yaşta olunursa olunsun, öğüt verme şeklindeki dil, hiçbir insan tarafından çok fazla sevilmemektedir. Böylesine antipatik ve tepki doğuran bir iletişim şeklinin,  oyun çağındaki çocuklarımız tarafından sevilmesini ve etkili olmasını beklemek çok da rasyonel olmayacaktır.

Çocuklarımızın boyları küçük olmakla beraber, akılları ve algıları inanılmaz derecede büyüktür. Bu gerçeği görmemezlikten gelmenin, hem kısa vadede, hem de uzun vadede istemediğimiz sonuçlar doğurmasını engellemek için onlara sevgimizi sunalım, ancak beraberinde saygıyı asla ihmal etmeyelim.

Bir Cevap Yazın