Boşanmadan sonra çocuğun velayeti kime verilir?

Ailevi sorunların yaşanması her ne kadar doğal olarak karşılansa da, normal değildir. Çünkü ailelerin hızla dağılmaya başlaması, cemiyetin en ufak biriminin yani kökünün sarsılması anlamına gelir. Bu durumda aileyi bozan nedenlerin ince elenip, sık dokunarak tespit edilip ortadan kaldırılması söz konusu olmalıdır. Bunun için aile bakanlığı kurulmuş, vazife takdis edilmiştir. Teknolojilerin ve özellikle oysal iletişimin hızla yayılması, aileyi dağıtan sebeplerin başında geliyor. Ne yazık ki bu dağılımdan en çok etkilenen her zamanki gibi hiçbir şeyden haberi olmayan çocuklar oluyor.

Velayet hususu

Eğer boşanmadan sonra ortaya çıkan feri esaslar anlaşmalı boşanma protokolü düzenlenerek mahkemeden önce giderilmediyse, eşler arasında mal, nafaka, varsa çocukların velayeti gibi esaslar çekişmeli bir boşanmanın yaşanmasına sebep olur. Bu hususlar arasında karara bağlanmasında en çok dikkat edilen ve zor olan kısım, çocukların velayetinin kimde olacağıdır. Bu hususta hakimin geniş bir takdir yetkisi vardır. Yani kanunlar, çocuğun velayetinin kadına veya erkeğe verilemesini kesin bir nitelik olarak belirtmezken, bunun belirlenmesinde hakime bazı kıstas ölçüleri sunarken, takdiri hakimin yetkisine geniş olarak bırakmaktadır.

Bu durumda eğer çocuk, henüz 7 yaşından küçükse kesin olarak bakımı anneye verilir. Çünkü bu durumda anne şefkatine ihtiyaç duyan çocuk, gelişiminin sağlıklı olması için annesine muhtaç olur. Her ne kadar durum genelde bu şekilde olsa da, eğer annenin boşanmaya sebep olan taraf olması ve boşanma suçunun ise, haysiyetsiz hayat sürme, aldatma gibi suçlar sebebiyle gerçekleşmiş olması, çocuğun ufak olmasına rağmen velayeti konusunda babaya avantaj sağlayabilir.

Eğer çocuk okul çağındaysa, hakim çocuğun çevresinden ayrılmaması yönünde bir karar verebilir. Çünkü çocuğun boşanmadan doğacak olan psikolojik durumlardan en az zararla kurtulması adına, çevresinin değişmemesi gerekir. Bu durumda çocuk, akrabalarının, arkadaşlarının, çevresinin yoğun olarak bulunacağı muhitte kalması uygun olur. Bu da anne yanı olabileceği gibi, babasının tarafı da olabilir.

Uzmanlarda çocukla yapacakları konuşmalarda kanaatlerine vakıf olmaya çalışarak hakime bir rapor hazırlarlar. Hakim dilerse uzmanların sunmuş olduğu bu raporu dikkate alır ve karar verir. Dilerse de, kendi takdir yetkisini kullanabilir.