Alanya neresidir?

Türkiye turizminin en önde gelen yerlerinden biri olan Alanya Türkiye ekonomisinin bacasız sanayisinin bir parçasıdır. Öncelikle Alanya’nın coğrafi durumu hakkında bilgilendirme yapmak istiyoruz.

Antalya Körfezi’nde, Anadolu’nun güney sahili boyunca Pamfilya ovasına yerleşmiş, kuzeyinde Toros Dağları ile güneyinde Akdeniz bulunan, Türk Rivierası sınırları dahilinde, bütün kıyı şeridi boyunca yaklaşık 70 kilometrelik bir alana sahip bir olan ilçedir. Batıdan doğuya gidildikçe sahil şeridi boyunca Manavgat ilçesi, kuzeybatı bölümlerinde dağlık bir araziye sahip olan Gündoğmuş ilçesi, doğusunda Taşkent ve Sarıveliler, kuzeyinde Hadim, güneydoğusunda ise Gazipaşa ilçeleriyle çevrilidir.

Pamfilya ovası, denizin ve dağların arasında yer almaktadır. Geniş yapraklı ormanlara sahiptir. Bu ormanlarda genellikle yıl boyunca yapraklarını dökmeyen makiler, Lübnan sediri, incir ağaçları ve karaçam yetişmektedir. Antalya’nın doğusu ile Alanya’da dağlar daha çok başkalaşım kayaçlarından oluşmaktadır. Mevcut kayaların yüksekten alçağa doğru hareket etmesi sonucu ilçe bölünmüştür. Mahmutlar, Sugözü ve Yumrudağ bölgeleri bu şekilde oluşmuştur. Boksit, alüminyum cevheri, ilçenin kuzeyinde sıkça görülmekte olup, mayınlı olabilme ihtimali bulunmaktadır. Bölgenin en belirgin özelliklerinden birisi de kayalık olan yarımadanın doğu ve batı olarak ikiye bölünmüş olmasıdır.

I. Alaeddin Keykubad’ın buraya yerleşmesi sonucu limanı, ilçe merkezi ve Keykubat sahili isimlerini, almışlardır. Damlataş sahili ismini, meşhur Damlataş Mağarası’ndan almaktadır. Alanya’nın önemli sahillerinden Kleopatra sahili ise ilçenin batısında bulunmakta olup. Kleopatra Plajı ismi muhtemelen bir efsaneye dayanmaktadır. Halk arasında yayılan efsaneye göre, İmparator Marcus Antonius ve Kleopatra burada balaylarını geçirdikten sonra, İmparator düğün hediyesi olarak Kleopatra’ya bu şehri vermiştir.

Alanya, Antik çağlarda korsanlara, Bizans döneminde ise derebeylerine ev sahipliği yapmışolan ve Anadolu Selçukluları döneminde de başkentliğe kadar yükselmiş eşsiz güzellikteki tarihi bir şehirdir. Alanya antik çağda Pamfilya ile Kilikya arasında bulunmakta olan bir bölgeydi. Ünlü tarihçi Herodot’a göre buranın insanları Truva savaşı’ndan sonra Anadolu’ya dağılan insanların soyundan gelmektedir. Alanya’nın bilinen ilk adı Coracesium’dur. MÖ 4. yüzyılda Persler’in istilası altında bulunmaktadydı. Daha sonraki dönemlerde burası korsanların barınağı olmuştur. MÖ 65 yılında Roma İmparatorluğu topraklarına katılan şehir, Roma’nın çöküşü ile Bizans döneminde adı da “güzel dağ” anlamına gelen Kalonoros olmuştur.

Haçlı orduları’nın 1204 yılında İstanbul’da Latin İmparatorluğu’nu kurması üzerine Anadolu’da bir otorite boşluğu meydana gelmiştir. Kyr Vart isimli derebey Kalonoros’ta hakimiyeti sağlamıştır. Alanya 1221 yılında Anadolu Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat tarafından Selçuklu toraklarına katımıştır. Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat Kyr Vart’ın kızı ile evlenerek şehri yeniden yeniletmiş ve kışlık başkent yapmıştır. Sultan, şehrin adını da Alâiye olarak değiştirmiştir.

Anadolu Selçukluları’nın 1300 yılında dağılması sonucu, Alaiye Karamanoğlu Beyliği’nin egemenliği altına girmiştir. Karamanoğulları, 1427 yılında burayı 5 bin altın karşılığı Mısır Memluk Sultanlığı’na satmışlardır.
Alâiye, Fatih Sultan Mehmet’in komutanlarından Gedik Ahmet Paşa tarafından 1471 yılında Osmanlı Devleti topraklarına dahil edilir. 1871 yılında Antalya’nın ilçesi yapılan şehir, Cumhuriyet döneminde Mustafa Kemal’in emri ile Alanya adını almıştır.

Alanya nüfusu her geçen gün artmakta olan turistik bir ilçemizdir. En son yapılan nüfus sayımına göre ilçe merkezi ile bağlı köylerin toplamı yaklaşık olarak 250 bindir. Merkez hariç olmak üzere ilçe merkezine bağlı; Türkler, Avsallar, Demirtaş, Kargıcak, Mahmutlar, Oba, Çıplaklı, Kestel, Tosmur, Cikcilli, Konaklı, Emişbeleni, Güzelbağ, Payallar, İncekum (eski adı: Yeşilköy), Okurcalar adında beldeleri bulunmaktadır.

Şehrin ekonomisi tamamen tarım ve turizme dayanmaktadır. Hizmet sektörü turistik bir bölge olmasından dolayı son derece iyi gelişmiştir. Üretilen hizmet ve malların tamamına yakının tüketimi, çevredeki turistik otellerde gerçekleşmektedir.

Seracılık ve narenciye üretimi Alanya’nın sıcak iklimi nedeni ile son derece gelişmiş tekniklerle yapılmaktadır. Üretilen ürünlerin büyük bir bölümü sadece Alanya’ya özgüdür. Bu ürünlerin başında avokado ve muz gelmektedir. Alanya muzunun boyutları yaklaşık olarak ithal muzun boyutları ile aynıdır ve ithal muzdan daha tatlıdır.
Dünya turizm cenneti olarak adlandırılan Alanya gerek yerli gerekse yabancı turistlerin akınına uğramaktadır.

Bir Cevap Yazın