1. Ahmet dönemi ve şehzadelerin öldürülmesine son verilmesi nasıl olmuştur?

1. Ahmet 18 Nisan 1590 tarihinde doğan 93. İslam Halifesi ve Osmanlı devletinin 14. padişahıdır. Babası III. Mehmet, annesi Handan Sultan’dır. Divan edebiyatında Bahti mahlası ile şiirler yazmıştır. Kanuni Sultan Süleyman’dan sonra gelen sultanlar içinde, devlet işleriyle uğraşan ilk padişahtır. Babasının vefat etmesiyle 21 Aralık 1603 tarihinde Eyüp Sultan’da kılıç kuşanarak tahta çıkmıştır. Saltanatının en dikkat çekici olayı kardeşlerin yani diğer şehzadelerin öldürülmesini kaldırıp hanedanın veraset sistemini değiştirmesi gelir. Padişahlığa aklı yerinde olan en büyük üyesinin gelmesi, tahta çıkmak için ölümleri ve şehzadeler arasındaki rekabeti önlemesi açısından, Osmanlı Devletine faydalı olmuş bir değişimdir. Tahta çıktığı zaman kardeşi Mustafa’yı öldürmeyen 1. Ahmet, daha sonra onun padişah olmasına neden olmuştur. Tahta 14 yaşında çıkan 1. Ahmet, o döneme kadar babasının ölümüyle tahta çıkan en genç padişah olmuştur. Tahta çıktığında sünnet bile olmamış ve sancağa çıkmamış olmasından kapı halkı bulunmayan bir padişah olmuştur.

1. Ahmet’in saltanatı

1 ahmet

Zitvatorok Antlaşması: Avusturya savaşının devam ettiği dönemde tahta çıkan 1. Ahmet, ordunun Belgrat’tan Budin’e gelmesini istemiş. 29 Ağustos 1605 tarihinde Estergon kalesi kuşatılmış, Ciğerden Kalesi alınmış. 8 Eylül 1605 yılında Vişegrad, 19 Eylül’de ise Saint Thomas Tepedelen kaleleri ele geçirilmiştir. 3 Ekim 1605 yılında Estergon Kalesi alınmıştır. İki ülkenin uzun süren savaşlardan yorgun düşmesi  sebebiyle, 11 Kasım 1606’da Zitvatorok Antlaşması aradaki barışı sağlamıştır. Antlaşmanın maddelerine göre, Kanije, Eğri ve Estergon kaleleri Osmanlıların, Komarom ve Yanıkkale kaleleri ise Avusturyalıların olacak ve Avusturya savaş tazminatı ödeyecekti. Bu arada Osmanlı padişahı ve Avusturya arşidükü eşit sayılacak, üç yılda bir birbirlerine hediyeler gönderecek, Avusturya’nın Macaristan adına ödediği vergi kaldırılacaktı. Bu antlaşmayla Avusturya üzerinde kurulan üstünlük bitmiş, siyasi dengeler değişerek Avusturya lehine dönmüştür.

Ramazanoğulları beyliğine son verilmesi: Yavuz Sultan Selim döneminde Osmanlılara bağlı olan Ramazanoğulları beyliği, 1. Ahmet döneminde Sis ve Tarsus’un Kıbrıs’a bağlanması, Adana’nın Halep’e bağlanmasıyla resmen sona ermiştir.

Safevilerle olan ilişkiler: Batıda Avusturya ile savaş  halinde olan, doğuda da Safeviler ile savaş halindeki ordu, Revan üzerine yürüdü. Kışı Van’da geçiren ordu, Tebriz’i almak için Selmas bölgesinde yapılan savaşta Şah Abbas’ı yenilgiye uğratmıştır. Daha sonra Osmanlı ordusuna yeniden saldıran Şah Abbas, Şemahi, Şirvan ve Gence’yi almıştır. Avusturya savaşı, bu cephede ki savaşı olumsuz etkilemektedir. Bu yüzden Şah Abbas’ın barışı, sadrazam Nasuh Paşa tarafından kabul edilmiştir. 1612 tarihindeki Nasuh Paşa Antlaşmasına göre, 9 yıllık savaş sona ermiştir. Safeviler Osmanlılara savaş tazminatı olarak ipek vermeyi kabul etmiştir. Barış 1615’te Şah Abbas tarafından bozuldu.

Celali isyanları: Yavuz zamanında ayaklanmış olan Bozoklu Celal’in çıkarmış olduğu isyanlar, Celali İsyanları olarak bilinir. 1. Ahmet zamanında yeniden başlayan isyanların en önemlileri Deli Hasan, Canbolatoğlu, Tavil Ahmet ile Kalenderoğlu isyanlarıdır. Sadrazam Kuyucu Murat Paşa’nın çalışmalarıyla bu isyanlar bastırılmıştır.

1. Ahmet’in ölümü

14 yıl boyunca padişahlıkta kalmış olan 1. Ahmet, şehzadelerin öldürülmesine ve eyaletlere gönderilmesine son vermiş, hanım sultanların sürgünlerini kaldırmış ve tahta en yaşlı hanedan üyesinin çıkmasını sağlamıştır. Bu dönemden sonra tahta çıkamayan şehzadeler sarayda kapalı kafesler ardında tutulmuştur. Evlenmelerine izin verilmemiştir. Aldıkları eğitimlere engel olunmuştur. Bunun sebebi gelişmelerden haberdar olmamaları içindir. Ölümünden sonra 13. yaşında olan oğlu Genç Osman yerine kardeşi 1. Mustafa tahta çıkmıştır. Öldüğünde 23 yaşında olması devlet için büyük bir kayıptır. Cenazesi Sultanahmet Camiinde bulunan türbeye gömülmüştür. Şehzadelerinden Genç Osman, 4. Murat ve İbrahim daha sonra tahta çıkmış olanlardır. 4 Ocak 1610 tarihinde temeli atılan 6 minareli ve 16 şerefesi bulunan Sultanahmet Camii’nin yapımı 9 Haziran 1617’de tamamlanmıştır. Bunlardan başka Mesih Paşa Camii, Kuyucu Murat Paşa Külliyesi ve Ömer Paşa Camii onun döneminde yapılan önemli mimari eserlerdir.

Bir Cevap Yazın