Reenkarnasyon nedir?

Kısaca “ruh göçü” olarak isimlendirilen reenkarnasyon, insanlık tarihinin en eski dönemlerinden beri birçok düşünürün üzerinde fikir yürüttüğü ve günümüzde hala birçok toplumda gerçekliğine inanılan bir kavramdır. Parapsikoloji ile ilgilenen insanlara göre reenkarnasyon; insanların ruhlarının ölümden sonra farklı bedenlere girerek, varlığını bu beden de sürdürmesidir. Binlerce yıldır reenkarnasyonun farklı türevlerine inanan toplumlar olduğu gibi günümüzde de, çoğu insanın için mantık dışı olmasına rağmen dünya üzerinde oldukça fazla insan bu kavrama inanmaktadır.

Günümüzde başta Hindular, Jainistler, Şamanlar, Afrika kabileleri ve Spiritüalistler olmak üzere yaklaşık olarak 1 milyar insanın, doğrudan ya da dolaylı olarak reenkarnasyona inandığı kabul edilmektedir. Günümüz reenkarnasyon kavramlarından çok farklı olarak bilinen insanlık tarihinde “ruh göçü” inanışı incelendiğinde; Eski Mısır’dan İnkalara, Mayalardan Sümerlere, Keltlerden eski Anadolu uygarlıklarına kadar binlerce yıldır ruhun bedenden ayrı olarak hareket edebileceğine değişik şekillerde inanılmaktadır. Ancak günümüzün reenkarnasyon fikirlerinin şekillenmesinde en büyük pay, Platon gibi eski Yunan filozoflarına aittir. Ayrıca ünlü bilim adamı Pisagor da, reenkarnasyon kavramının günümüzdeki kullanılan anlamının oluşmasında etkilidir.

Günümüz Jainistleri ve Hinduları için reenkarnasyon kavramı çok farklı olarak; ölümden sonra ruhun “bilinçle beraber” farklı bir bedene geçeceği, bu aşamada yeni bedende geçmiş yaşamın anıları ve bilinciyle beraber yaşamaya devam edileceğine inanılır. Farklı Hindu coğrafyalarda reenkarnasyon inanışında farklılıklar olmakla beraber, genel olarak ruhun beden değiştirmesine inanılmaktadır. Günümüzde Hak dinlere inanan insanların inandığı ruh ve ruh göçü kavramıyla, bu şekilde inanılan reenkarnasyon kavramının birbirine karıştırılmaması önemlidir.

Spiritüalistlerin inandığı reenkarnasyon biçimi ruhun bu dünyadaki bedenler arasında geçişini de kapsarken, Hırıstiyanların ya da Müslümanların ruh göçü inanışı farklı boyutlardaki kıyamet kavramıyla ilişkidir. Eski Yunan mitolojisinde ve Nors mitolojisinde de birçok farklı reenkarnasyon betimlemesi yer almaktadır ve bu burum kişinin gelişimini tamamlaması için gerekli görülür. Klasik Musevilikte reenkarnasyon olmamasına rağmen günümüzün popüler Musevi inancında mistik Kabala öğretilerine inananlar, insanın tekamül sürecini tamamlaması için çeşitli ölümlerden ve bedenlerden geçmesi gerektiğine inanmaktadır.

Bir Cevap Yazın