Yıldızname nedir?

Ülkemiz insanlarının gelecekten haber almak için fala büyük bir ilgi göstermesi, birçok falcının da bu durumu bir iş haline dönüştürmesine neden olmuştur. Fal söz konusu olduğunda çoğu insan için oldukça gizemli olan yıldızname, uzun zamandır gizemini koruyan bir sır gibi görülmüştür. İnsanlarımız arasında fal ile ilgili olarak doğru bilinen yanlış listesinin en üst sıralarında yer alan yıldızname, köken olarak fal ile alakalı bir konu dahi değildir.

Yıldızname ile fal bakan kişilerin çoğu, insanları daha çabuk etkilemek için genellikle yıldıznameyi Kur’an ayetlerine dayandırır. Oysa yıldızname ile Kur’an ayetlerinin hiçbir ilgisi yoktur. İslamiyet sonrası dönemde Arap Yarımadası bölgesinde yaşayan bilim insanları, birçok konuda olduğu gibi astronomi konusunda da araştırmalar yapmıştır. Güneş, ay ve diğer gezegenlerin hareketlerini inceleyen Arap bilim adamları, yaptıkları çalışmaları doğal olarak kendi ana dilleri olan “Arapça” dilinde kayıt etmiştir. İnsanların günümüzde bir fal aracı olarak gördüğü yıldızname, aslında Arap bilim adamlarının yaptığı astronomi araştırmalarının yazılı belgelerinden başka bir şey değildir.

İnsanların günümüzde bir fal aracı olarak gördüğü yıldızname; Arapça kullanılarak yazılmış gök bilimine dair bilgiler olduğundan, bu durumu kendi çıkarına çevirmek isteyen insanlar tarafından sanki Kur’an ayetleri ile bir ilgisi varmış gibi gösterilmektedir. Kuşkusuz Kur’an bir fal aracı değildir ve yalnızca insanların yıldızname falının gerçek olduğuna inanması için bu tür bir izlenim uyandırılmaktadır. Kısacası yıldızname aslında fal ile alakası olmayan ve tamamen gökbilim ile ilgili bir konudur ve günümüzde bazı fal bakarak para kazanmak isteyen insanlar tarafından insanlara yanlış bir şekilde gösterilmektedir.

Kişinin yıldıznamesine bakılarak geçmişinde yaşadıkları bilinemeyeceği gibi, gelecekte de kişiyi neler beklediği görülemez. Ayrıca çoğu sözde büyücünün yaptığı gibi yıldızname kullanarak gelecekte karşılaşılacak kötü durumların engellenmesi de, “kesinlikle” olası bir durum değildir. Kuşkusuz bu tür insanların var olmasının nedeni, bu insanlara inanan halkımızın bizzat kendisidir.

Bir Cevap Yazın