Vurgun nedir?

Tıp biliminde Dekompresyon olarak tabir edilen vurgun, sualtı dalış yapan insanlarda görülen ve önlem alınmadığı takdirde ciddi ve kalıcı hasarlara neden olabilecek sorunlara neden olabilen bir durumdur. Halk arasında vurgun yemek olarak isimlendirilen bu durum, insanoğlunun yeryüzünde maruz kaldığı 1 atmosfer basıncının denizaltına inildikçe armasından ve değişen bu atmosfer basıncının vücutta çözünen gazlara etki etmesinden kaynaklanır. Deniz seviyesinde yaşayan insanlar 1 atmosfer basınca maruz kalır ki, yaradılışı itibarıyla insanın solunum ve dolaşım sistemi de zaten bu basınç seviyesine ayarlanmıştır. Sualtı dalışı esnasında derinlere inildikçe değişen atmosfer basıncı nedeniyle vücut dokularında çözünmüş halde bulunan gazların serbest kabarcıklar haline dönüşür ve bu durumun neden olduğu hastalıklar tıp dilinde Dekompresyon Hastalıkları olarak adlandırılır.

Dalış esnasında suyun derinliklerine inildikçe kişinin maruz kaldığı atmosfer basıncı da doğru orantılı olarak artar. Bu artış inilen her 10 metre için 1 atmosfer basıncı olarak hesaplanır. Dalış esnasında kişi su yüzeyinden derinlere inmeye başladığında her 10 metrede bir atmosfer daha fazla basınca maruz kalır ve kişi 30 metre derinliğe ulaştığında yüzeydeki 1 atmosfer basıncı ile maruz kaldığı toplam basınç 4 atmosfer basıncı olur. 30 metre derinlikte su basıncı 3 atmosfer olduğundan ve bu hesaba deniz seviyesindeki bir atmosfer de eklendiğinde, kişinin vücudunun maruz kaldığı toplam basınç 4 kat fazla hale gelmiş demektir. Bir başka değişle 30 metre derinlikte suyun her santimetre karesinde uyguladığı basınç, yüzeyde 1 santimetre kare havanın uyguladığı basıncın 4 katıdır.

Herhangi bir alet kullanmadan 30 metre derinliğe serbest dalış yapılması halinde, maruz kalınan basınç 4 kata çıktığı için akciğer kapasitesi de 4 kat azalacaktır. Akciğerin solunum yeteneğinin 4 kat azalması beraberinde birçok sorunu da getirmektedir. Bu durum en başta solunum faaliyetlerinin güçleşmesine neden olurken ayrıca kan basıncının azalması ve kalbin daha yavaş atması manasına da gelir. Serbest dalış dışında tüple dalışın da kendine özgü sorunları bulunmaktadır. Derinlik arttıkça suyun uyguladığı basıncın da artması, tüp içindeki havada bulunan Helyum ve Azot gibi gazların daha küçük bir hacim kazanmasına sebep olur. Moleküler düzeyde daha az yer kaplayan gazlar kişinin su yüzeyine doğru çıkması ile hızlı bir şekilde genişleme eğilimi gösterir.

Vurgun yeme olarak tabir edilen durumda vücut dokularında kullanılan Oksijen herhangi bir soruna neden olmaz. Ancak Azot gazının damarlarda süratli bir biçimde genişlemesi, damarın iç yüzeyinin gaz kabarcıkları sebebiyle tıkanmasına neden olabilmektedir. Sinir sistemindeki damarların da tıkanabilmesine neden olacak bu durum organların düzgün biçimde çalışamamasından beynin yaşamsal faaliyetleri sürdürememesine kadar hayati derecede önemli sorunların oluşmasını sağlar. Sinir sistemindeki damarların gaz kabarcıkları sebebiyle tıkanması halinde ise kişinin ani bir şekilde felç geçirmesi de söz konusudur. Vurgun yiyen insanların vakit kaybedilmeden basınç odalarına alınması ve burada basıncın dengeli olarak azaltılması ile birlikte yeterli düzeyde Oksijen uygulanarak tedavi edilmesi gerekir. Vurgun yememek için dalış öncesi belirlenen derinlik sınırlarına uyulması, dalış süresinin uzatılmaması ve yüzeye hızlı bir biçimde çıkılmaması gerekir.

Rahnansaika

Bir Cevap Yazın