Serbest ticaret nedir?

Devlet müdahalesi olmaksızın yapılan ticari faaliyetlerin genel adı olan serbest ticaret, çoğu zaman yalnızca ithalat ile ilgili bir kavram olarak algılansa da aslında ihracatı da kapsar. Devletin ithalat ve ihracata herhangi bir müdahalede bulunmadan yalnızca denetimde bulunduğu bir ekonomi modeli olan serbest ticaret, 18. yüzyılda Avrupa’da şekillenmeye başlamıştır. Serbest ticaret ekonomisinde devlet her ne kadar ithalat ve ihracat ilişkilerine müdahale bulunmasa da, yürütülen tüm ticari faaliyetlerden vergi alır. Bu nedenle serbest ticaret ekonomisinde devletin ithalat ve ihracatı yalnızca denetlemesi dendiğinde, vergilendirmenin de kast edildiği unutulmamalıdır.

18. yüzyılda Avrupa’da ortaya çıkan ekonomik sorunların büyük oranda devletlerin ticari faaliyetlere müdahale etmesinden kaynaklandığını ileri süren Adam Smith ve David Hume gibi fizyokratlar, verimliliğin azami seviyeye çıkmasını sağlayacak yeni bir ekonomik model üzerinde çalışmaya başladı. Adam Smith serbest ticaret ekonomisinde devletlerin birbirleri ile uluslararası ticaret anlaşmaları imzalamasının kritik derecede önemli olduğunu belirtirken, böylece üretimin ve verimliliğin artacağını söylemiştir. 18. yüzyıla kadar ekonomi çevreleri tarafından kabul gören görüş, dünya genelinde belirli bir malın en büyük alıcısı ya da satıcısının ticari faaliyetlerine bazı sınırlamalar konulması yönündeydi. David Hume ve Adam Smith bu görüşe karşı çıkarak, bu uygulamanın yalnızca teoride işe yaracağını savunmuşlardır.

Uluslararası ticaret piyasasında faaliyet gösteren ülkelerin belirli ürünlerin tek üreticisi ya da alıcısı olması durumunda kota uygulaması, uygulama alanında birçok sorunun gelişmesine neden olmuştur. Nitekim teoride işe yaradığı düşünülen bu düşünce uygulamaya geçtiğinde birçok ülkenin ilerleyen dönemlerde ciddi ekonomik sorunlar yaşamasına neden olmuştur. Devam eden yıllarda David Ricardo ve John Mill gibi isimler serbest ticaret ekonomisi ile ilgili görüşleri geliştirerek, bu tutumun bir modelini oluşturmuş ve serbest ticaret ekonomisi hakkında çeşitli yazılar yayımlamıştır. Uluslararası işbölümü ile serbest ticaret ekonomisinin ayrılmaz bütünler olduğunu savunan bu isimler, her milletin en verimli olduğu ekonomik alanda uzmanlaşmasını öngörmüştür.

Serbest ticaret ekonomisinde üretim ve verimlilik üzerine görüşmeler yapan ülkeler, ideal piyasa şartlarının oluşması için çeşitli anlaşmalar yapar. Böylece bir malı en ucuza ve piyasa taleplerini karşılayabilecek boyutta üretebilen ülkeler bu alanda uzmanlaşarak, diğer alıcı ülkelerin ihtiyaçlarını en uygun maliyet ile karşılaması sağlanır. 2. Dünya Savaşı döneminde büyük yara alan serbest ticaret ekonomisi, sonraki dönemde küreselleşen dünyanın bir gereği olarak her ülkenin ekonomisinde önemli bir pay sahibi olmuştur.

Rahnansaika

 

Bir Cevap Yazın