Sahte parfüm nasıl anlaşılır?
İşporta tezgahlarının vazgeçilmezlerinden biri olan sahte parfümler ilk bakışta kokusuyla orijinalleri aratmıyor zannedilse de, fark sonradan “kesinlikle” anlaşılır. Satışı gerçekleştiren kişilerin ürünün sahte olduğunu açık bir şekilde ifade etmesi ayrı bir durumken, “tester” adı verilen deneme ürünlerinin yani numunelerin orijinal olması ancak satılan ürünün sahte olması halinde apayrı bir durum yani dolandırıcılık söz konusu olmaktadır. Şüpheye düşülmesi halinde satıcının sözlerine güvenmek yerine parfümün sahte olup olmadığını anlamak için “garantili olmasa da” büyük oranda doğru sonuç verecek birkaç yöntem bulunuyor. Bu yöntemlerden de önce şüphe duyulması halinde tek bir denemeyle parfümün alınmaması ve numunenin sıkılmasından sonra alışveriş yapmadan dükkandan çıkılması önemlidir. Bu şekilde parfümün birkaç saat sonra kokusunu muhafaza edip etmediği anlaşılır ve bu doğrultu da karar verilebilir. Zira pek çok sahte parfüm ilk sıkımda orijinaline benzer bir koku sunsa da, bu koku kalıcı olmamakta ve çok kısa bir süre dış ortam kokularına karışmaktadır.
Unutulmamasında yarar var ki, orijinal parfümlerin tamamı uzun süreli bir etki yaratmayı hedeflerken sahte ürünlerde bu durum tam tersidir. Zira sahte parfümlerin bu aceleci kokusu, müşterinin biran önce etkilenmesi ve vakit kaybetmeden ürünü satın alması içindir. Oysa orijinal parfümlerde kokunun yoğunlaşması ve tam etkisini hissettirmesi için belirli bir süre geçmesi yani içselleşme denen koku moleküllerinin hareketlenmesi gerekir. Sahte parfüm satıcılarının kalıcı bir müşteri kesimi edinmek gibi bir derdi yoktur ve amaçları sürümden kazanarak ürünü mümkün olduğunca çok kişiye satmaktadır. Hologram, ambalaj ve renk gibi hususlardan da önce acele etmeyerek kokunun birkaç saat sonraki kalıcılığına ve etkisine bakarak dahi sahte bir parfüm kolayca fark edilebilir. Bilhassa orijinal ürün daha önce kullanılmış ve etkisinin ne kadar uzun sürdüğü biliniyorsa, sahte parfümün ayırt edilmemesi neredeyse imkansızdır.
Etiketlerde bulunan hologramlar da birçok insanın önemsemediği bir detay gibi görünmesine karşın dikkatli incelendiğinde sahte parfümlerin birçoğunda bu tür bir hologram bulunmadığı görülür. Basit görünmesine karşın yapımı zor olmaktan ziyade masraflı olduğu için “maliyeti arttırmaması” açısından kullanılmayan hologramlar da sahte parfümlerin anlaşılmasını sağlayabilir. Rengin de sahte parfümlerin anlaşılmasını sağlayabileceği söylenebilir ancak burada bahsi geçen renk şişe içindeki sıvının renginin nasıl göründüğünden öte, sıkıldıktan sonra cilt ya da kumaş yüzeyinde kalan renktir. Zira cilt ya da kumaş yüzeylerde iz bırakan parfümlerin sahte olma ihtimalinin yüksek olduğu söylenebilir. Son olarak “paranın dahi sahtesinin yapıldığı” ve bazı insanların her gün parayla temas eden işlerde çalışıyor olmasına karşın bu sahte paraları ayırt edemediği, bu sebeple de söz konusu parfüm olduğunda da sahte ürünlerin ayırt edilmesinin güç olabileceği unutulmamalıdır.