Patent nedir?

Nikola Tesla'ya ait, 1889 tarihli bir dinamo patenti
Nikola Tesla’ya ait, 1889 tarihli bir dinamo patenti

Herhangi bir alanda kullanılmak üzere buluşa imza atan her kişi, bu buluşun yaratıcısı olarak evrensel bir hakka sahiptir. Kısaca patent olarak ifade edilen bu hak, icat edilen buluşun sınai ya da ticari bir mal olup olmaması fark etmeksizin kişinin icat sahibi olmasından dolayı otomatikman doğar. Bu hakkın resmi kanallar aracılığı ile tanınması ve buluşa konu olan içeriğin de uluslararası kabul gören bir oluşum tarafından onaylanması için yapılan patent başvuruları, imalat ve satışla doğacak tüm hakların kişiye ait olmasını sağlar. Patent alarak buluşunu ilgilendiren tüm üretim ve satış haklarının sahibini olan mucit, kendisine ait olan bu hakkı gerçek ya da tüzel bir kişiye devredebileceği gibi aynı zamanda belirli bir süre boyunca bu hakkın kullanılmasını da sağlayabilir. Sınai mülkiyet hakkı olarak da ifade edilen patent, seri üretime geçilirken ürünün hangi standartlara göre üretileceğinin belirlemektedir.

Mucitlerin icat ettiği buluşların başları tarafından çalınarak taklit edilmesine karşı uluslararası geçerliliği olan hukuki bir belge manasına gelen patent, buluş sahibinin tüm haklarını saklı tutmasına hizmet eder. Mucitlerin sahip olduğu patent hakları vatandaşı olduğu ülke sınırları içinde geçerli olabileceği gibi, bu hak uluslararası geçerliliğe sahip olabilir ve tüm dünyada icadın imalat ve satış haklarının saklı kalmasını sağlayabilir. Bazı durumlarda mucit kişi tamamen kendi tasarımı olan ve kendi ülkesinde de bu ürünün tüm patent haklarına sahip olmasına karşın ürününü farklı bir ülkede üretmek ve/veya satmak için bu ülkede de patent başvurusu yapmak durumuna kalabilir. Birden fazla ülkede ilgili icadın üretilmesi ve satışının yapılması gerekirken, her ülke için ayrı bir patent başvurusu yapılması dahi gerekebilmektedir.

Patent haklarının uluslararası kabul gördüğü bazı ülkeler de bulunmaktadır. Bu ülkeler mucidin farklı bir ülkede yaptığı patent başvurusu sanki kendi ülkesinde yapılmış gibi kabul etmekte, bu şekilde de mucidin bu ülkede de tüm hakları kendinde saklı olmak üzere icadını üretmesine ve satmasına izin vermektedir. Bilindiği kadarıyla 15. yüzyılda İtalya başlayan bir uygulama olan patent, sonraki yüzyıllarda önce tüm Avrupa’ya ve sonrasında da tüm dünyaya yayılmıştır. Ancak yukarda mevzu bahsi geçtiği gibi uluslararası kabul gören bir patent hakkı anlayışı henüz oluşmamıştır. 18. yüzyılın sonlarına gelindiğinde ABD ve Avrupalı ülkelerde “resmi” olarak kabul gören patent hakkı uygulamalarına geçilmişse de, tüm ülkelerdeki üretim ve satış haklarını başlayan bir anlaşmaya varılamamıştır.

Bir Cevap Yazın