Nabi kimdir?

nabi-1

Ünlü divan edebiyatı şairlerinden olan Nabi asıl ismi olarak Yusuf Nabi 1641 yalında Şanlıurfa’da dünyaya gelmiştir. Çocukluğu çok sıkıntılar, yokluk ve sefalet içinde geçen Nabi’ni 24 yaşına geldiği vakit İstanbul’a gider. Şanlıurfa’da yarım kalan eğitimini İstanbul’da geldiği zaman devam ettirir. İstanbul hem ilim erbabı, hemde halk tarafından kısa bir zamanda yazdığı şiirleriyle tanımaya başlar. İstanbul derken şiirleri ile ünlenen Nabi, dönemin birçok önemli şahsiyetleri ile ilişkiler ve arkadaşlıklar kurar. Sarayda da padişahla ve diğer devlet adamları ile ilişkilerde kurar.

Onun İstanbul’a gelmesine sebep olan paşa vefat edince Halep’e gider. Hayatını büyük bir kısmını yani yaklaşık olarak 25 yılını geçirdiği Halep’te geçirir. İstanbul’da kurduğu ilişkiler sayesinde Osmanlı Devletinin verdiği imkanlar ile burada rahat bir hayat sürmüştür. Divan edebiyatında önemli bir yer tutan eserleri ve şiirleri burada da yazmaya devam eder. Halep

valisi Baltacı Mehmet Paşa vezir olunca Nabi’yide yanına alarak tekrar İstanbul’a döner . İstanbul’a döndüğü zaman Nabiye darphane eminliği ve Başmukabelecilik gibi bazı görevler verilir. Tarihi bilgilere göre Nabi’nin sesinin de çok güzel olduğu ve bu konuda yani müzik konusunda Seyid Nuh ismi adı altında bazı besteler yaptığı bilinmektedir.

Nabi Osmanlı Devletinin duraklama döneminde yaşamış ünlü divan edebiyatı şairlerinden biri olarak, döneminde kaleme aldığı çalışmaları ve şiirleri toplumdaki ve devlet idaresindeki bozukluklara şahit olduğu için yazdığı şiirler didaktik şiir yazmasına sebep olmuştur. Yani toplumdaki ve devletler ilişkilerden dolayı şiirlerinde toplumu, devlet idaresinde bulunan kurumları ve şahısları, toplum hayatını eleştiren eserler meydana getirmiştir.

Nabi göre şiirin tarifini yaparken şiir, toplum hayatında günlük karşılaşan sorunları ve problemleri ifade edebilecek bir şekilde, toplumu ve insani konuları ele almalı ve sorunları ve problemleri çözebilecek çözüm yöntemler göstermeye yönelik çalışılmalı ve nasihat verici olmalı tarzında ifade etmiştir.

Bundan dolayı eserlerinde kullandığı üslup ve ifadeleri herkesin anlayabileceği bir şekilde yazılmış. Onun için kullandığı dil, yalın ve süslü bir şekilde değildir.

Hayatının sonuna kadar İstanbul’da kalır. Nabi 1712 tarihinde hayatını kaybeder. Tarihi verilen bilgilere göre Nabi fıtraten nüktedan ve çok esprili biri olduğunu söylemektedir.

Bir Cevap Yazın