Konjenital kalp hastalıkları nelerdir?

kalp hastalıklarıKonjenital kalp hastalıkları hamilelik sürecinde kalbin ya da ana kan damarlarında olan gelişim yetersizliğinden oluşan ve doğum sırasında bebeklerde var olan kalp hastalıklardır. Bunlar doğumda farklı şekillerde oluşabilir.

Konjenital kalp hastalıkları

Asiyatonik kalp hastalıkları

Şant lezyonları: Bu rahatsızlık kalbin kulakçık ve karıncığında veya her iki odacığında bulunan duvarda olan açıklığı veya kalpten çıkan iki büyük atardamar arasında her bebekte olması gereken, ama doğum sonrasında bir damarın açık kalmasıdır. Açık bölümlerde kalbin her kasılmasında bir miktar kanın düşük basınçta olan tarafa geçmesi ve dolaşımdaki dengenin bozulmasına sebep olup, kalbi gereksiz yere yorar.

  • Atriyal septal defekt (ASD): Bu sorunda kalbin kulakçıkları arasındaki duvarda açıklık bulunur. Bu nedenle temiz kan kalbin sağ tarafına geçer. Rahatsızlıkla akciğerde kanın artması ve zamanla akciğer damarlarında ve kalpte büyüme yaparak vücuda zarar verir.
  • Ventriküler septal defekt (VSD): Kalpteki iki karıncık arasındaki duvarda açıklık bulunur. Bu açıklıktan kalbin sol tarafındaki temiz kan sağ tarafa geçer. Tedavisi açıklığın büyüklüğüne göre ilaçla yada ameliyatla yapılabilir.
  • Patent duktus arteriosus (PDA): Doğumdan önce tüm bebeklerde kalpten çıkan iki tane büyük atardamarın arasında bir ara damar vardır. Doğumdan sonraki üç gün içinde bu damarın kapanması lazımdır. Bazı durumlarda özellikle prematüre doğmuş olan bebeklerde bu damar kapanmaz. Erken doğan bebeklerde ilaçla ya da kendiliğinden bir kaç ayın içinde bu sorun giderilebilir. Tam zamanında doğmuş olan bebeklerde ise bu sorun genellikle kendiliğinden düzelmez. Bu bebeklerde temiz kanın bir kısmı akciğerlere gider. Bu yüzden akciğer atardamarında basınç yükselir ve kalp daha fazla çalışır.

Obstrüktif lezyonlar: Bu hastalarda kalp kapakçıklarında ya da kalpten çıkan ana damarlarda darlık bulunur. Darlık yüzünden kalp kasında zafiyet gelişir ve ani ölümlere giden orunlar oluşur.

  • Pulmoner darlık: Kalbin sağ tarafında akciğere giden ana damarın kapağında ya da kapağın hemen altında ya da üzerinde, uç kısımlarda darlık bulunur. Kalpten bu kapağa kan giderken kalp daha fazla çalıştığından, kalbin yorulması görülür. İlerleyen aşamaya kadar belirti vermeden gelişim gösterebilir. Meydana gelen darlığın derecesine göre etkileri vardır.
  • Aort darlığı: Kalbin sol tarafında olan ana damar kapağında veya kapağın alt tarafında veya üzerinde oluşan darlıklardır. Sol karıncık daha fazla çalışıp organlara kanı göndermek zorunda kalır. Uygulanan tedavi darlığın derecesiyle ilgilidir. Bu sorun kapağın üç yerine iki yaprakçık olmasından neden olabilir. Buna biküspid aort kapağı denir.
  • Aort koarktasyonu: Kalbin sol tarafındaki ana damarın kollara ayrılıp aşağıya dönen kısmında oluşmuş darlıklardır. Sol karıncık daha fazla çalıştığından, darlığın üst kısmında tansiyon düşer, beyne ve kollara giden damarlarda yükselir. Darlığın derecesi rahatsızlıkta tedaviyi belirler.

Mitral kapak prolapsusu (MVP): Kalpte sol ve sağ karıncık arasındaki kapağın iki yaprakçığı ya da birisi normalden daha kalın, daha yumuşak ya da gevşektir. Kapak kasılmada sol kulakçığa doğru sarkar. Sarkmayla birlikte kapak kapanmaz ve kan sol kulakçığa doğru gider. Rahatsızlığın oluşumu genellikle kalıtsal etkenlerden olur.

Siyanotik kalp hastalıkları

Bu rahatsızlıkta akciğerlere giden kanın azalmasıyla siyatonik kalp hastalıkları kalbin sağ bölümünde değişik yerlerde gelişim bozukluğu oluşturup, oksijenlenmesi için akciğere giden kanın sistemik dolaşıma karışmasının sonucunda olur. Bu kan karışımın derecesine göre cilt ve mukozalarda mavimsi mor renk oluşması yani siyanoz meydana gelir.

  • Fallot tetralojisi: Bu rahatsızlık sırasında akciğer atardamarında darlık, karıncıkların arasında açıklık, ana atardamarın bulunduğu yerden sağ karıncığa doğru yer değiştirmesi gibi sorunlar birlikte bulunur. Hastalarda olan en önemli belirti ciltte morarma olarak ortaya çıkar. Bu doğumla birlikte ya da bir kaç ay sonra ortaya çıkar. Çocuğun yaşının bir yaşına gelmesiyle birlikte parmak uçlarında kalınlaşma olabilir. Hafif olan olgularda morarma meydana gelmeyebilir.
  • Karışım lezyonları: Bu hastalarda kalbin anormal gelişimi olduğundan, temiz ve kirli kan karışır ve vücuda oksijeni az olan kan dağılır. Bu hastalarda siyonik görünüm vardır.
  • Büyük arterlerin transpozisyonu: Bu rahatsızlık sırasında kalpten sol karıncıktan akciğer atardamarı, sağ karıncıktan ise aort atardamarı ters bir şekilde çıkar. Kirli kan akciğerlerde temizlenmez ve vücuda kirli kan gider. Doğumdan sonra hastaların yaşam şansı azalır. Tedavisi ancak temiz kanın bir açıklıktan geçmesinin sağlanmasıyla olur.

Bir Cevap Yazın