Kırkpınar nedir?

Türk tarihi ile özdeşleşmiş ve geleneksel kimliğe sahip olmayı başarmış bir güreş organizasyonu olan Kırkpınar Yağlı Güreşleri, her yıl Haziran ayının sonları ile Temmuz ayının başlarında düzenlenir. Halk arasında kısaca Kırkpınar olarak isimlendirilen bu güreş organizasyonunun başkenti, yüzyıllardan bu yana Edirne’dir. Kırkpınar pehlivanlarının üç gün süren güreşleri, “er meydanı” olarak adlandırılan açık alanda düzenlenir. Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin son gününde kendi kategorilerinde finale yükselen pehlivanlar arasında düzenlenen son müsabakalar ile dereceler belirlenir. Kırkpınar bünyesinde farklı kategoriler bulunsa da yüzyıllardır en önemli derece “başpehlivan” olarak bilinen Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin en üst mertebesidir.

Türk tarihinde yüzyıllardan beri yer alan ve çoğu tarihçi tarafından “ata sporu” şeklinde ifade edilen güreş, Osmanlı Devleti zamanında en önemli spor dallarından biri olarak kabul edilirdi. Osmanlı Dönemi boyunca Türk coğrafyasının hemen hemen yer yerinde yıllık ya da mevsimlik güreş müsabakaları düzenlense de, Kırkpınar Yağlı Güreşleri bu müsabakaların en önemlisi olarak kabul edilirdi. Bu dönemde Kırkpınar’da mücadele ederek “başpehlivan” olan bir güreşçi, güreşte “dünya şampiyonu” olmuş kabul edilirdi. Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin en üst mertebesi olan başpehlivanlık unvanına sahip olan bir güreşçi, gelecek sene düzenlenecek olan Kırkpınar güreşlerine kadar bu unvanı elinde bulunmaktadır.

Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin tarihine dair birçok araştırma yapılmış olsa da, bu organizasyonun kesin olarak hangi tarihte başladığı belirlenememiştir. Yağlı güreşlerin günümüzden 4 bin 500 yıl öncesinde dahi düzenlendiği bilinmektedir. M.Ö. 2500’lere ait yazılı kaynaklar Antik Mısır ve Asur Krallığı’nda yağlı güreş organizasyonları düzenlendiğini ortaya çıkartmıştır. 1346 yılında Orhan Gazi’nin Rumeli’yi fethetmek için düzenlediği seferler sırasında gelişen bazı olayların Kırkpınar Yağlı Güreşleri’ni ortaya çıkarttığına dair bazı söylenceler bulunmaktadır. Bizanslılara ait toprakların bazı bölümlerini almayı başaran Orhan Gazi birlikleri daha sonra bir araya gelerek kutlama yaptığı ve Avrupa topraklarında yapılan bu kutlamalar esnasında güreş oyunlarının düzenlendiği söylenmektedir.

Efsaneye göre Orhan Gazi’nin ordusunda yer alan ve isimleri Selim ile Ali olan iki kardeş güreşe tutuşurlar ancak saatler boyunca süren müsabakada kazanan olmaz. Saatlerce güreşen ve bir türlü yenişemeyen iki kardeş daha sonra bir Hıdrellez gününde Edirne’nin Ahıköy mevkiinde yeniden karşı karşıya gelir. Tüm gün boyunca aralıksız güreşen ve yine bir türlü yenişemeyen iki kardeş, gece saatlerinde kandiller ile aydınlatılan alanda güreş tutmaya devam ederler. Gecenin ilerleyen saatlerinde nefessiz kalan iki kardeşin vefat etmesinden sonra arkadaşları kardeşleri Ahıköy’e gömer. Sonraki yıllarda kardeşlerin gömüldüğü yerden bir pınar çıktığı görülür ve güreşçi iki kardeşin anısına bölgeye Kırkpınar denir. Efsanede anlatılan iki kardeşin anısına daha sonra her yıl bu bölgede yağlı güreşler düzenlenir.

Rahnansaika

 

Bir Cevap Yazın