Firdevsi kimdir?

İran edebiyatının en tanınmış yazarı olan Firdevsi döneminin en ünlü şahsiyetlerinden biridir. Kendisinden sonra gelen şair ve yazarları etkilemiştir. Divan edebi¬yatını da derinden etkilemiş büyük bir şair olarak tanınır. Günümüze sadece Şehname adlı yapıtı kalmıştır.
firdevsi
Asıl adı Ebu’l-Kasım Mansur olan Firdevsi’nin hayatı hakkında yeterli ve kesin bilgi bulunmamaktadır. Yaşamı çeşitli söylencelere karışmış olup eski kaynaklarda bir masal niteliğinde bahsedilmiştir. Firdevsi Tus kentinde soylu bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Şehname adlı eserinden iyi bir öğrenim gördüğü, eski Farsça ile Arapça’yı büyük bir ustalıkla kullanacak kadar iyi öğrendiği anlaşılmaktadır. Daha gençlik yıllarında İran tarihine büyük bir ilgi duyan Firdevsi, halk arasında anlatılan efsane ve öyküleri kapsayan büyük bir destan yazmak istiyordu. Bu amaç doğrultusunda 974 yılın¬da Şehname’yi yazmaya koyuldu.
İran edebiyatının ve belki de dünyanın en büyük hamasi şairlerinden biri olan Ebülkasım Mansur B. Hasan Firdevsi Şehname ‘de ilk insandan 3. Yezdgerd dönemine kadar olan İran tarihini anlatır. Başlıca eseri olan Şehname, İran topraklarına düşkün ve yorgun düşmüşleri gölgesinde serinleten eski bir milletin soy kütüğü gibidir. Yarattığı büyük hamasiyle İran ve İslam kültürünü en iyi şekilde yansıtmış olan Firdevsi, İranlıların nasıl ilahi mesajı kabul edecek müsait bir camia olduğunu ve bu ilahi dini kabullendiklerini göstermiştir.
Yaklaşık 35 yıl bu büyük hamasinin tamamlanması için uğraşmış ve bu yolda çok cefalar çekmiştir. Daha doğrusu Firdevsi, bütün benliğini, varlığını bu işe harcamıştır.

Bir öykü¬ye göre Firdevsi, Şehnameyi Gazneli Sultan Mahmud’a sunmak için Gazne’ye hareket eder ama saraya girmekte zorluk çeker. Sarayın çevre¬sinde dolaşırken üç saray şairi ile karşılaşır. Onlara dileğini söyler. Şairler Firdevsi’yi sınamak için küçük bir deneme yaparlar. Dene¬menin amacı şudur: Dizeleri “şen” hecesiyle biten bir dörtlük söylemek. Buna göre her biri sırayla bir dize söyleyecektir. Farsça’da “şen” hecesiyle biten üçten fazla sözcük bulunmadığını düşünen saray şairleri, Firdevsi’nin uyak bulamayacağından emindirler. Sa¬ray şairleri sırayla üç dize söyledikten sonra sıra Firdevsi’ye gelir. Firdevsi, İran’ın eski kahramanlarından Poşen’in adını dördüncü dizeye uyak yaparak dörtlüğü tamamlar. Bu kahramanın kim olduğunu bilmeyen saray şairleri, Firdevsi’nin açıklamalarına hayran kalırlar ve Firdevsi’yi Sultan Mahmud’a tanıtırlar. Firdevsi, kısa sürede Gazneli Sultan Mahmud’un hayranlığını kazanır. Sarayda şaire özel bir yer ayrılır ve Şehname’yi yazmaya burada devam eder.

Firdevsi’nin yazdığı bölümleri okudukça hayranlığı artan Gazneli Mahmud, şairin her beyiti için bir altın ödenmesini emreder. Ama vezir, Firdevsi’yi kıskandığından dolayı ve bu ödemenin bütçeye büyük yük getireceği gerekçesiyle buyruğu savsaklayıp, ödemeyi yapmaz. Firdevsi kişiliğine yediremediği için bu olaydan dolayı veziri, sultana şikâyet etmez. Bu arada şairin yazdığı bölümler elden ele dolaşmakta, ünü her tarafa yayılmaktadır. Bu durum şaire daha çok düşman kazandırır, sarayda onu çekemeyenlerin sayısı artar. Bu kişiler, Firdevsi’nin din yolundan sapmış biri olduğunu ileri sürerler ve bu söylenti¬ler Sultam Mahmud’a kadar ulaşır. Firdevsi 60 bin beyitten oluşan Şehname’yi Sultan Mahmud’a sunar. Sultan şaire 60 bin altın yerine 60 bin gümüş verince Firdevsi, kendisini aşağılanmış hissedip saraydan ayrılır. Bir rivayete göre Firdevsi aldığı paranın yarısını bir hamamcıya, yarısını içtiği şerbetin karşılığı olarak şerbetçiye verir. Daha sonra Herat kentinde bir dostunun yanına sığınır.
Bu büyük şair M. 1020 yılında vefat etmiş ve Tus şehrinde kendi bağı içinde toprağa verilmiştir. Hayatının nasıl geçtiği tam olarak bilinmeyen Firdevsi’nin Şehname’si şiiriyle edebiyatıyla ve kullandığı edebi sanatlarıyla dün de bir şaheser olduğu gibi bugünde bir eşsiz kaynak olarak önemli bir yere sahiptir.

Bir Cevap Yazın