Ekmek nasıl tüketilmeli?

ekmekToplumda tahıl tüketimi un halinde olur. Un denildiği zaman buğday unu ön plana çıkar. Bu genellikle değirmen ya da fabrikalarda tahıl tanelerinin öğütülmesi yoluyla elde edilir. Basit halde olan değirmenlerde altta sabit duran, üstte döner şekildeki iki taş arasından geçen tahıl tanesinin bir defada un şekline getirilmesiyle üretilir. Bu tam buğday unu olarak adlandırılır. Köylerde kullanılan un genellikle budur. Bir tane buğday tanesi yaklaşık % 84 endosperm, % 14 kepek ve % 2 çekirdek içermektedir. Modern şekilde kurulmuş olan un fabrikalarında kepek genellikle elenmektedir. Kepekte vitamin, mineral ve protein içeriği daha fazla olduğundan, fabrikada üretilmiş unlar, değirmende öğütülen unlara göre elementler açısından daha fakir olur. Özellikle % 60-70 randımanlı olan unlar bu şekildedir.

Ekmeğin içeriği

Ekmek yaklaşık % 8,5 gram protein içerir. Bu insanların protein ihtiyacına katkıda bulunur. Buğday proteini % 2,5 oranında lizin amino asidi içerir. Bu protein miktarında olduğu gibi buğdayın üst tabakasında daha yüksek oranda bulunur. Yani buğdayın kabuk bölümündeki protein daha fazladır. Buğday kabuk, çekirdek ve endosperm kısımlarından oluşur. Kepekli unda protein miktarı beyaz undan fazladır. Kabuk kısmında selüloz ve hemiselüloz gibi sindirilmeyen karbonhidrat bulunmaktadır. Bu insanlarda kabızlığı önleyen etki yapar. Kepek bölümü maden ve vitamin bakımından, endosperm kısmından zengindir. Bu bölüm taneyi korur. Endosperm bölümünün kabuğa yakın yerleri protein, içi kısmı nişasta bakımından zengindir.

Ekmek insanların ihtiyacı olan B kompleks vitaminlerini içerir. Kepek oranı arttıkça B vitaminlerinin miktarı da yükselir. İçeriğinde en fazla B vitamini ile niasin bulunmaktadır.

100 gr. kepekli ekmekte;

0,12 mg. riboflavin, 0,57 mg. tiamin, 4,5 mg. niasin, 350 mg. vitamin B6, 30 mg. folik asit, 1,1 mg. pantotenik asit bulunur.

100 gr. kepeksiz ekmekte ise;

0,04 mg. riboflavin, 0,10 mg. tiamin, 1 mg. niasin, 45 mg. vitamin B6, 15 mg. folik asit, 0,3 mg. pantotenik asit bulunur.

Kepekli ve kepeksiz ekmeğin tüketimi nasıl etkiler yapar?

Bu şekilde kepekli ve kepeksiz ekmek kıyaslandığında, kepeksiz ekmek tüketenlerin ne kadar zararda olduğu anlaşılır. Vitamin açısından buğday kabuğunun önemli bir yeri bulunmaktadır. Buğday kabuğunun elenmiş olması tiamin kaybına neden olmaktadır. İnsanlarda tiamin yetersizliğinin belirtileri arasında, sinir ve sindirim sistemi bozuklukları meydana gelir. Tiamin yetersizliğindeki hafif belirtiler iştahın azalması, yorgunluk ve sindirim sistemi bozuklukları olur. Aşın tiamin yetersizliği sonrasında “beriberi hastalığı” meydana gelir. Ekmeğin içeriğinde sodyum, potasyum, kalsiyum, fosfor, demir gibi mineral maddeler yer alır. Mineral maddeler ekmekte kepek miktarının artmasıyla yükselir. Yapılan araştırmalarda kepekli ekmeğin, kepeksiz olana göre daha üstün olduğu belirlenmiştir. Özellikle akne rosae denen cilt hastalığında kepekli ekmek tüketimi tavsiye edilmektedir. Bu rahatsızlık genellikle 40-50 yaşlarında etkili olur. Halk arasında buna gülleme adı verilir. Bu rahatsızlığın önlenmesi için kepekli ekmeğin büyük bir rolü vardır.

Araştırmalarda Avrupa ve Amerika’da bağırsak hastalıklarının ülkemize göre daha fazla olduğu belirlenmiştir.  Bu bölgelerde ekmek fazla tüketilmediğinden, kepek kullanılmamaktadır. Posalı olan besinler kabızlığı önler. Kabızlık ise, bağırsaklarda tahrişe neden olarak bağırsak kanseri sebebi olabilir. Kepekli ekmek tüketen toplumlarda bağırsak kanseri daha az görülür. Bu nedenle kepekli ekmek tüketimine ağırlık verilmeli, beyaz undan yapılan ekmeğin tüketimi azaltılmalıdır.

Bir Cevap Yazın