Cemaat nedir?

Bir İnsan topluluğu, bir fikir ve inanç etrafında toplanmış kimseler olarak tanımlanabilir. İslâm’da ayrıca tasavvuf ve benzeri hareketlerde belli bir görüş ve inanca sahip gruplar için de cemaat sözcüğü kullanılmaktadır. Sosyoloji literatüründe ise cemaat kavramı, cemaatin üyelerinin ortaklaşa paylaştıkları bir şeye genellikle ortak bir ideolojiye ya da bir kimlik duygusuna dayanan, özel olarak oluşturulmuş bir toplumsal ilişkiler bütünü olarak kabul edilir.. İslâm cemaati.‘Cemaat’ kelimesinin aslı, toplamak, bir araya getirmek anlamındaki cem’ fiilidir. ‘Cemaat’ sözlükte, insan topluluğu, bir araya gelen insan grubu demektir. Geniş anlamıyla cemaat; bir fikir ve inanç etrafında bir araya toplanan insan topluluğuna verilen addır. Bir fıkıh terimi olarak ‘cemaat’ ise; namazı bir imamla birlikte kılan müminler topluluğudur. En geniş anlamıyla ‘cemaat’; İslâm ümmeti topluluğunu ifade eden bir kavramdır. Dünyadaki bütün Müslümanlar bu anlamda bir bütün halinde ‘cemaat’tirler. Bu cemaatin temel özelliği, aynı inanca yani din’e, inanmaları, aynı kıbleye yönelmekte şühe etmemeleridir. Kainatın neresinde yaşamalrını devam ettirirlerse ettirsinler, bütün Müslümanlar İslâm cemaatinin birer doğal üyesidirler. cemaat

İslamiyeti benimseyenler daima birlik ve beraberlik içinde hareket etmişler; ayrılıkla, fitne ve fesatlık gibi olumsuz durumlarda sarsılmış ve derin zararlara maruz kalmışlardır. Bu tarihi gerçek gösteriyor ki Her Müslüman, bir cemaat adamıdır. Müslüman, hem birlik hemde her daim beraberlik taraftarı olmalıdır. İslamiyeti benimseyen kişiler, fitnenin katilden (adam öldürmek) daha şiddetli bir günah olduğunun farkında olmalıdır. Cemaat ruhuna sahip olanlar bu nedne ile birlik, beraberliklerine umulmadık zararlar verebilecek her türlü sözden ve davranıştan, kaçar ve çekinir.

Cemaatler siyasi tavırlardan uzak durmalı, daha çok birleştirici, beraberleştirici bir denge unsuru olmalıdır. Böyle olduğu içindir ki bizim mezheplerimiz, tarikatlarımız, cemaatlerimiz arasında, Avrupa’dakine benzer savaşlar olmamıştır. Bu topluluklar, birbirlerini inkâr etmemiş, tam aksine daima mümin, Müslüman saymıştır.

Bir şehirden bir şehre gitmek için çok yol vardır. Kimi uçakla gider kimi feribotla kimi arabayla. Cemaatlerinde yolları bunun gibidir, kimi uzun yoldan Allah’a götürür kimi kısa yoldan. Bu birazda evin pencerelerinden içeri giren ışığa benzer. Farklı yönlerden gelir ama ışığın kaynağı hep güneştir, güneşler güneşi Kuran-i Kerimdir. Ama hepsinin temel dayanağı kuranı kerim ve peygamber efendimizin sünnetidir. Çok belirgin olmayan fikir ayrılıklarının olması tamamen yorum farkından kaynaklanmaktadır.

Cemaatler Allah yolunu tuttukları için o yönde gittikleri için kimseye ihtiyaç duymazlar bu sebeple ayrıdırlar. Yoksa yanlış olduklarından değil. Kafirlerse ayrı kalamazlar çünkü korkarlar yada menfaatleri doğrultusunda birlikte olurlar. Ama cemaatlerde menfaat uhrevi olduğu için ve gidilen yolda herkes Allah için ahrete menfaatini biriktirdiği için burada kimseye ihtiyaç duymazlar. Ancak bazıları bu ince çizgiyi kavrayamadığı, yada haset ettiği, kıskançlık, kibir vb nefsani duygularla diğer cemaatleri kötülemeye kalkar ki bu çok yanlıştır.

Adnan Oktar Cemaati, Erenköy Cemaati, Gülen hareketi Işıkçılar Cemaati İskenderpaşa Cemaati İsmailağa Cemaati, Kızıl İmamcılar, Altıparmakoğlu Cemaati,Menzil Cemaati, Nur Cemaati, Süleymancılar ülkemizde önemli bir yer teşkil eden cemaatlerdir.

Bir Cevap Yazın