Adrenalin nedir?

Tıp dilinde “Epinefrin” ismiyle de anılan adrenalin, canlıyı acil durumlarda harekete ve tepki vermeye hazırlama görevi üstlenen bir hormondur. Çoğu bilim insanı tarafından acil durum hormonu olarak da adlandırılan adrenalin, aslında vücutta birçok farklı etkiye sebebiyet verir. İnsanların kendini tehdit altında hissettiği durumlarda salgılanan adrenalin hormonu, kişinin gerçek anlamda üst düzey bir algı seviyesine ulaşmasını ve dış çevre uyaranlarına çok hızlı tepki vermesini sağlar. Vücutta böbreküstü salgı bezlerinin iç bölümlerinde salgılanan bir hormon olan adrenalin üzerine yapılan araştırmalar, günümüzün modern tıbbında bu özel hormonun birçok farklı amaç için kullanılmasını da sağlamıştır.

Doğadaki pek çok canlının acil durumlarda salgıladığı ve böylece hayatta kalma şansını arttırdığı adrenalin hormonu, insan vücudunda da ciddi anlamda değişimlere neden olur. Adrenalin hormonun salgılanması ile vücutta görülen değişimlerin başında nabzın ciddi oranda artmasıdır. Kandaki adrenalin seviyesinin ani yükselişi ile birlikte iç organlar ve deride bulunan kanın oldukça büyük bir miktarı doğrudan kaslara sevk edilir. Kişinin acil bir durumda olmasından dolayı fiziksel açıdan hızlı tepkiler vermesi gerektiğinden, adrenalin hormonunun salgılanması ile birlikte kaslardaki kan seviyesi arttırılarak çok daha fazla güç üretilmesi sağlanır. Adrenalin hormonunun vücutta yarattığı değişimler bulunla sınırlı kalmayarak karaciğeri de etkiler.

İnsanın kendini tehdit altında hissettiği durumlarda böbreküstü bezlerden salgılanan adrenalin, fiziksel anlamda hızlı ve etkili tepkiler verilmesini sağlar. Adrenalin hormonunun salgılanması ile birlikte kaslara çok daha fazla kan sevk edilse de, yine de kasların etkili bir biçimde çalışmasını sağlamak için enerji ihtiyacının da karşılanması gerekir. Bu aşamada da etkili olan adrenalin hormonu, karaciğerde depolanan glikojenin doğrudan glikoza dönüştürülmesini sağlar. Glikojenin çok hızlı bir kimyasal reaksiyon ile glikoza dönüştürülmesi ile acil durum enerjisi de üretilmiş olur. Kandaki glikoz seviyesinin de yükselmesini sağlayan adrenalin böylece canlının fiziksel anlamda normal halden çok daha hızlı ve güçlü hale gelmesine yardımcı olur.

Kan damarlarının genişlemesinde de etkili olan adrenalin hormonu, canlının acı hissinin de büyük oranda ortadan kalkmasını sağlar. Adrenalin hormonunun salgılanması ile acı hissi azalan canlı çok kısa bir süreliğine olsa da, fiziksel rahatsızlıklarının etkisinden kurtulmuş olur. Göz bebeklerinin büyümesinde de rol alan adrenalin hormonu, göze alınan ışık oranının artmasını sağlar. Adrenalin hormonu sayesinde göz bebeklerinin büyümesi, canlının çok daha belirgin bir görüşe sahip olması manasına gelmektedir. Ayrıca göze giren ışığın artması ile canlı dış ortamdaki uyarıcıları çok daha kısa süre içinde algılar. Yapılan araştırmalar, adrenalin hormonunun yarılanma süresinin kişiye göre değişmekle birlikte yaklaşık olarak 2 dakika olduğunu göstermiştir.

Bir Cevap Yazın