Kudüs’ün önemi nedir?

Sık sık İsrail’in işgaline uğrayan Kudüs, defalarca kan gölüne dönmüş ve hiçbir zaman huzurun ve barışın temin edilemediği kutsal bir şehirdir. Bu şehir bütün semavi dinlerce kutsal bir şehir olarak kabul edilmiştir. Kudüs’ü kutsal olarak kabul edilmiş olmasının bazı sebepleri vardır. O sebeplerin başında, bütün insanlığına doğru yolu göstermesi için gönderilen peygamberlerin pek çoğunun bu şehirde yaşamış olmasıdır. Tüm kutsal dinlerde ibadet emri vardır. Bu kutsal şehirde dinlerini tebliğ etmek için gönderilen peygamberler, bazı mekanları ibadethane olarak kullanmışlar; bu sebeple bu mekanlar da kutsal mekanlar olarak kabul edilmiştir.
indir
Kudüs, Ortadoğu’da bulunan, Dünya’nın en eski şehirlerinden biridir. Akdeniz ve Ölü Deniz’in kuzey sınırı arasında yer almaktadır. Tarihi boyunca Kudüs, iki defa yok edilmiş 23 defa işgal edilmiş, 52 defa saldırıya uğramış ve 44 defa ele geçirilip tekrar kurtarılmıştır. Eski Kudüs, 1981 yılında Dünya Mirasları arasına girmiş ve şehir, Tehlike Altında Olan Dünya Mirasları arasında kendisine yer bulmuştur. Modern Kudüs, Eski Kudüs’ün sınırlarını aşarak çok fazla büyümüştür. Sünni Müslümanların üçüncü en kutsal şehridir. Kudüs, Milattan sonra 610 yılında ilk kıble olmuştur. Kur’ana göre Peygamber efendimiz Hz. Muhammed, 10 yıl sonra Miraç’a bu şehirden çıkmıştır. Kudüs, Yahudiler için de en kutsal şehirdir, çünkü kutsal kitaplarına göre, İsrail Kralı Davud, Milattan önce Kudüs’ü Birleşik İsrail Krallığı’nın başkenti olarak inşa etmiş ve oğlu Kral Süleyman, ilk tapınağı şehrin içinde kurmuştur. Hristiyanlar için Kudüs şehrinin kutsallığı, kutsal kitap İncil’e göre İsa’nın bu şehirde çarmıha gerilmesinden ve 300 yıl sonra Azize Helena’nın İsa’nın hayatındaki hac noktalarını belirlemesinden ileri gelmektedir. Sonuç olarak, küçük bir yer olmasına rağmen, Eski Kudüs, birçok dini önem taşıyan alanlara sahiptir. Bu yerlerin arasında, Ağlama Duvarı, Tapınak Dağı, Kutsal Mezar Kilisesi, Kubbet-us-Sahra ve Mescid-i Aksa bulunmaktadır. Bugünlerde Kudüs’ün statüsü, İsrail-Filistin çatışmasının en önemli sorunlarından biri olarak ortada durmaktadır.

Kudüs’ün gerek İsrail milliyetçiliği ve gerekse Filistin milliyetçiliği arasındaki durumunu göz önünde bulundurduğumuzda, 5000 yıllık yerleşik hayatı incelerken gereken seçicilik, daha çok ideolojik önyargı veya görüşlerden etkilenmektedir.

Kudüs şehri, Yahudiliğe aşağı yukarı 3000 yıl, Hristiyanlığa 2000 yıl ve İslam’a ise 1400 yıl kadar kutsaldır. Durmaksızın devam eden, dinlerin beraber barış içinde yaşamasını sağlamaya çalışan bütün çabalara rağmen, Tapınak Dağı gibi bazı yerler ayrışmanın ve tartışmanın sürmesine neden olmuştur. Kudüs, Yahudiler tarafından Kral Davud’un şehri M.Ö 10. asırda ele geçirmesinden itibaren kutsal kabul edilmiştir. Kudüs Süleyman’ın ve ikinci tapınağın bulunduğu yerdir. Bugün ikinci tapınağın bir kalıntısı olan Ağlama Duvarı, Yahudiler için Kutsalların Kutsalı Tapınak Dağından sonra ikinci en kutsal yerdir.

Hristiyanlar, Kudüs şehrine hem Tevrat ile ilgili hem de İsa’nın hayatındaki önemi nedeni ile, saygı göstermektedirler. Yeni Ahit’e göre, Hz. İsa, doğumundan hemen sonra Kudüs’e getirilmiş ve büyüdüğünde İkinci Tapınağı temizlerdi. Bazı din adamları İsa’nın son akşam yemeğinin Kudüs’te olması ve İsa’nın çarmıha gerildiği, Golgotha’da Hristiyanlar için önemli yerler arasındadır. Golgotha’nın bulunduğu yerde şimdi Kutsal Kabir Kilisesi bulunmaktadır ve Hristiyanlar için bu kilise hac alanıdır.

Kıble, Mekke’deki Kabe’den önce Kudüs olarak kabul edilmiştir. Şehrin Müslümanlar için önem noktası, Hz. Muhammed’in cennete Kudüs’ten çıkmış olmasıdır

Bir Cevap Yazın