Suyun gizli mesajı nedir?

Japon araştırmacı Masaru Emoto, senelerdir su kristalleri üzerine araştırmalar yapmaktadır. Su moleküllerinin duygularımızdan, düşüncelerimizden ve kullandığımız kelimelerden etkilendiğini fark eden araştırmacı, çalışmalarını bu yöne çevirmiştir.

Su kristallerine mikroskop altında klasik müzik dinletmiş, onlara bağırmış, kızmış ve ağlamış, her seferinde farklı resimler çekerek su kristallerini incelemiştir. Her duygu karşısında kristallerin değişen yapıları inanılmaz derecede ilginçtir. Klasik müzik dinletilen su kristalleri, berrak ve pırlanta görüntüsünde olmakta, heavy metal dinletilen kristaller ise, siyahımsı ve dağılmış bir şekle bürünmektedir. Kristallere, ‘’sen çirkinsin’’ veya ‘’aptalsın’’ denildiğinde, kristaller ikiye ayrılmakta ve renk değiştirmektedir.’’sevgi ve şükran’’ sözcüklerinde su, kusursuz ve berrak bir kristal oluşturmaktadır. En ilginç olanı ise, ‘’seni geberteceğim’’ sözünde, elinde silah tutan bir insanı andıran şeklin oluşmasıdır. ‘’Melek’’ kelimesi, birbirine köprüler ile bağlanan küçük kristallerin oluşturduğu bir yüzük şeklini almakta, ‘’Şeytan’’ kelimesi, kristalin merkezinde adeta pusuya yatmış belirsiz bir yumru ve siyah parçalar oluşturmaktadır. Dünya üzerindeki bazı tapınaklarda, Budist rahiplerin şifa için okudukları suda, kristallerin dört köşeli ve kenarlarındaki diğer kristallerle birleşerek berrak ve parlak görüntü oluşturması inanılmazdır. Doğada bulunan kaynak sularının kristalleri bize doğanın iyileştirici gücünü anlatan muhteşemliktedir.

İnsan vücudunun ve dünyamızın büyük çoğunluğunun sudan oluştuğunu düşünürsek hepimizin sağlığı, doğanın kendini yenilemesi ve barış için bu araştırma, oldukça önemli sonuçlar ortaya koymaktadır. İnsanların birbirine olan davranışlarının insan bünyesinde yarattığı kaosun en belirgin kanıtı, suyun verdiği mesajdır. Emato’ya göre su, yüzyıllardır kayıt yapmaktadır, hatta olası depremlerden önce yer altı sularından alınan örneklerde suyun kristal yapısının bozulduğu da tespit edilmiştir. Deprem olmadan önce su kristal üretememekte, deprem sonrası bu yeteneğe tekrar kavuşmaktadır. Emato, yakın bir zamanda depremlerin su kristallerinin incelenmesi ile tespit edilebileceğini söylemektedir.

Bir Cevap Yazın