Sosyalizm nedir?

Katılımcılık olarak da adlandırılan Sosyalizm, en basit anlatımla hem iktidarın hem de üretimin halkın kontrolü altında olduğu bir yönetim sistemidir. Bir diğer adı da Toplumculuk olan Sosyalizm, aslında tarihsel süreç içerisinde uygulanmasında birçok değişiklik olduğundan anlamı da çoğu zaman değişen kavramsal bir yönetim olarak da tanımlanabilir. Sınıfların ortadan kalktığı bir toplum modelini esas alan Sosyalizmin, Komünizm ile karıştırılmaması gerektiği de unutulmamalıdır.

Toplumundaki emekçi grubun devrim ile yönetimi ele alması gibi fikirlerin hakim olduğu Sosyalizmde, bu grupların siyasi yönetimi eline alması evrimsel süreç ile de gelişebilir. Sosyal bir eşitliğin mutlak hakimiyetinde gelişen Sosyalizm sistemi, sanayi devrimiyle de iç içe geçmiş ve bu dönemde alevlenmiş bir düşüncedir. Oldukça geniş bir kavram olduğu için siyasal anlamda incelenebileceği gibi ideolojik fikirler baz alınarak da üzerinde çalışılabilecek bir alan olan Sosyalizm, aynı zamanda ekonomik yapıyı da kapsamaktadır.

Karl Marx’a göre Sosyalizm; Kapitalizme dayalı düzenin devrim ile yıkılmasından sonra yaygınlaşacak, ancak takip eden süreç içerisinde ortadan kalkarak Komünizmin ortaya çıkmasına hizmet edecek bir ara geçiş sistemidir. Marksizm, sosyalizmi yalnızca Komünizme zemin hazırlayacak ve düşüncelerin şekillenmesine uygun ortamı oluşturacak kısa süreli bir dönem olarak görmektedir. 1827 yılından itibaren İngiltere’deki Robert Owen’ın ateşli takipçilerini tanımlamak için kullanılan Sosyalizm kelimesi, böylece bu tarihten itibaren dünya toplumlarının sözlüklerinde yerini almıştır.

19. yüzyılda Avrupa coğrafyasının birçok farklı bölgesinde ortaya çıkan çeşitli topluluklar kendini Sosyalist olarak adlandırmış ve bu nedenle de Sosyalizm kavramı anlam karmaşası yaşamıştır. Avrupa’da ortaya çıkan bu Sosyalist gruplar arasında oldukça büyük farklılıklar olması, Sosyalizm kavramının genel bir tanımlamaya sahip olamamasına da neden olmuştur. Ancak bu toplumların genel olarak toplumda eşitçiliği, iktisadi bütünlüğü ve sanayileşmeyi savunduğu söylenebilir. Bu nedenle 19. yüzyıldan itibaren ortak paydada gelişen bir kavram olan Sosyalizm, farklı toplumlar tarafından benzer amaçlara hizmet etmiştir.

Sosyalizm ülke ekonomisinin Kapitalizmde olduğu gibi toplumun çok küçük ve burjuva sınıfının yararına değil, daha geniş grupların yararına hizmet etmesini savunur. 19. yüzyıldaki Avrupa coğrafyasında ortaya çıkan Sosyalizm düşüncesi, bu dönemde hakim olan ve yalnızca toplumdaki seçkinlere hizmet eden birçok siyasi akımla taban tabana zıt bir ideolojiye sahip olmuştur.

Bir Cevap Yazın