Yemekten sonra halsizlik neden olur?

yemekten sonra halsizlikYemekten sonra çekilen halsizlik genellikle çoğu insanın etkilendiği bir sorundur. Yemek sırasında büyük porsiyonlar tüketildiğinde, bu sorun daha belirgin şekilde hissedilebilir. İnsanlar bu durumda halsizlik, yorgunluk, bitkinlik hatta uykuya meyilli olma etkisinde olur. Bu sorun aslında sindirimin süreciyle ilgilidir. Sindirim metabolizmasının yemek sonrasında sindirimi gerçekleştirebilmek için, enerjiye ihtiyaç duyar. Yemekte yenilen miktarla alakalı olarak, enerji ihtiyacı açığa çıkar. Bu enerjiyi harcayan vücutta, halsizlikten uyuklamaya kadar gidecek olan bir sürecin yaşanmasında etkili olur. Yemek sırasında porsiyonların azaltılması, yaşanacak bu etkileri azaltabilir. Fakat tüketilen yiyeceklerin de bu belirtilen oluşmasında etkisi vardır. Yemek sonrasında kan şekerindeki hızlı artış ve tüketilen besinlerin miktarı halsizliğin olmasıyla direkt olarak ilgilidir. Karbonhidratlı yiyecekler tüketildikten sonra kan şekerinde artış meydana gelir. Kanda olan şekerin hücrelere girmesini pankreastan salgılanan insülin gerçekleştirir. İnsülin triptofan aminoasidi üretmektedir. Bu ise serotonin hormonunun üretiminde aktif olmaktadır. Serotonin uykuyu tetikleyici, uykudan sorumlu olan bir hormondur. Karbonhidratlı yiyeceklerin fazla miktarda tüketilmesi, serotonin üretimini arttırmaktadır. Bu nedenle halsizlik ve uyku etkisinin olması kaçınılmazdır.

Bu faktörlerin dışında, yemekten sonra halsizlik hissedilmesine neden olan etken, kan şekerinin normal seviyelerin altına kadar inmesidir. Bu durum tıpta hipoglisemi olarak adlandırılır. Yemek sonrasında kan şekerinin düşmesi, kişinin yaşamını olumsuz etkileyen faktörlerden biridir. Halsizlikle beraber yorgunluk, baş dönmesi, verimsiz olma, öfke ve sabırsızlık etkileri olabilir. Bu sorun insanları çok fazla etkilemesine rağmen, insanlar reaktif hipoglisemi üzerinde fazla durmaz. Doğuştan olan bazı metabolik hastalıklar, tiroit bezinin az çalışması ve haşimato yani tiroit bezi iltihabında bu sorun daha fazla görülmektedir. Bu etki kısaca dürtüsel şeker düşmesi olarak tanımlanmaktadır. Kilo vermekte zorlanan kişilerde genellikle reaktif hipoglisemi etkili olmaktadır. Bu rahatsızlığın etkisi aşağıdaki belirtilerle anlaşılabilir.

  • Gün içinde acıkma atakları ve tatlı krizleri
  • Öğleden sonra oluşan baş ağrısı ve baş dönmesi
  • Uykudayken uyanma, zor uyumak, kötü rüya görmek ve devamlı yorgunluk hissinin olması
  • Yemekten sonra halsizlik olması, yemek geciktiğinde bitkin olmak
  • Duygusal olmak, çabuk sinirlenmek ve kontrolü kaybetmek
  • Yemekten sonra halsizlikle beraber uyuklama olması

Yemekten sonra hipoglisemi atakları neden olur?

Bu sorunun oluşmasında en önemli etken dengesiz beslenme, karbonhidratlı, nişastalı ve şekerli besinleri fazla tüketmek, stres, aşırı kafein almak ya da ailede kalıtımsal olarak şeker hastalığı olması gibi faktörlerdir. Kilolu olan kişilerde bu ataklar daha fazla olsa da, normal kilolu olup egzersiz yapmayan ve depresyonda olan kişilerde de bu sorun yaşanabilir. Atakların olduğu zamanda tatlı tüketen kişilerin kan şekerinde düzelme meydana gelmektedir. Bu sorunu yaşayanlar sabahları da kalktığında, daha yataktan çıkmadan bile huzursuz, sinirli ve tartışmaya meyilli olur. Yemek yedikten sonra bir anda rahatlar, ancak halsizliğin etkisini yine de yaşarlar.

Yemekten sonra halsizlik neden olur ve nasıl giderilir?

Bu sorun insanların çoğunda etkili olabilir. Buna sebep olan en önemli etken ise, kişide insülin direncinin gelişmesidir. Bu sorun herkeste farklı belirtilere sebep olabilir. Fakat yemekten sonra halsizlik, bitkinlik, yorgunluk ve terleme gibi etkilerinin olmasının arkasında insülin direnci bulunmaktadır. Bu etkinin yorgunluğa neden olmasının en büyük sebebi reaktif hipoglisemi ataklarının geçiriliyor olmasıdır. Yani insülin direnciyle ilgili olan reaksiyonel kan şekeri düşmesi meydana gelir. Kan şekerindeki düşmeyle birlikte, bu kişilerde ani sinirlenme, halsizlik, bitkinlik, yorgunluk ve öfkeli bir yapı ortaya çıkar. Bu sorunların giderilmesini sağlamak için, bu kişilerin mutlaka glisemik indeks (GI) diyetini uygulaması gerekmektedir.

Bir Cevap Yazın