Vampir edebiyatı nasıl başlamıştır?

Yazılı olarak vampir kelimesine, 1725 yıllarında rastlanır. Etimologlar vampir kelimesinin “obur” anlamındaki Tatarca’daki “upir” kelimesinden türediğini düşünmektedir. Bu dönemdeki  vampirlerin tasviri oldukça ürkütücüdür. Beslenmek için yaşayan, kurbanlarını gecenin karanlığında sinsice öldürdüğü anlatılan vampirler hakkında; Avusturya İmparatorluğunun, Sırbistan ve Güney Batı Romanya’yı ele geçirmesinden sonra bölgedeki memurlar statüsündeki kişilerin “vampirler” olarak adlandırdığı yaratıkların, halk tarafından katledildiğini yazan raporlar, bize ilk dokümanter bilgiyi sağlamakta.

1800’lü yıllara gelindiğinde halk arasında anlatılan hikayeler, yazarların hayal gücü ile yeniden betimlenerek edebiyat tarihindeki yerini almıştır. John Polidari tarafından hazırlanan öyküler, Carmilla isimli kadın bir vampiri anlatan kitap, dönemin örneklerindendir. 1897 yılında Bram Stoker tarafından yazılan Kont Dracula adı ile yayınlanan kitap ile vampirler, unutulmayacak yerlerini kitap severler arasında almıştır. Kont Dracula, kitabı ile aynı ismi taşıyan ilk vampir filmi olma özelliğine de sahiptir. Günümüze kadar olan süreçte bir çok korku yazarı ve edebiyatçı vampir konusunu işlemiş, çok sayıda ve hâlâ popüler olan eserler bırakmıştır.

200 yıllık vampir edebiyatında, kimi zaman gotik anlatımlar; kan, mistik törenler, şeytani taş kaleler yerini bizimle beraber yaşayan modern vampirlere bırakmıştır.

Bir Cevap Yazın