Ulusal egemenlik nedir?

ulusal egemenlik“Milli egemenlik” olarak da ifade edilen ulusal egemenlik en basit tanımla, devlet olmanın temel gereksinimi olan egemenliğin milletin olmasıdır. Devlet ve millet arasındaki ayrılmaz bağı, bütünlüğü ve egemenliğin önemini belirten bir kavram olan ulusal egemenlik, milli hakimiyet şeklinde de anılır. Devlet olmanın temel gereksinimlerinden biri olarak görülen ulusal egemenlik, devletin yönetim gücünün doğrudan milletin kendisinde olmasıdır. Zira binlerce yıllık insanlık tarihi boyunca tarih sahnesi yüzlerce ve belki de binlerce devlet görmüş ancak bu devletlerin büyük bir bölümü monarşi gibi egemenliğin tek bir kişi ya da grubun elinde olduğu sistemlere ev sahipliği yapmıştır. Ulusal egemenlik; devletin kontrolünün belirli kişi ya da kişilerin, grupların, soyların, ırkların ya da dini çevrelerin elinde değil, milleti meydana getiren bireylerin iradesinde olduğunu belirtmek amacıyla kullanılmaktadır.

Ulusal egemenlik ya da diğer bir değişle milli egemenlik beraberinde demokrasi kavramını da getirir. Çünkü demokrasi ile yönetilen devletlerde bir meclis ya da parlamento gibi gruplar oluşmakta ve bu gruplar da “doğrudan ulusun seçtiği yani ulus kontrolünde olan” kişilerden oluşmaktadır. Bir başka değişle ulusal egemenliğin hakim olduğu demokratik bir devletti meclis üyeleri yönetmez. Mecliste bulunan tüm üyeler aslında toplumun seçtiği ve dolayısı ile ulusu meydana getiren bireyleri “temsil eden” kişilerdir. Bu sebepten ötürüdür ki, devletin ulusal egemenliğinden söz edilebilmesi için bireylere yönetimde söz sahibi olma hakkı tanınması gerekir ki, seçimler de bu amaca hizmet eden bir olgudur. Ulus seçimler aracılığı ile devlet yönetiminde söz sahibi olacak “kendi temsilcilerini yine bizzat kendisi seçer” ve böylece de ulusal egemenliğin temel şartı olan hakimiyetin milletin elinde olması sağlanır.

milli egemenlikUlusların kendi egemenliklerini oluşturduklarının ifadesi olan milli egemenlik, sadece ve sadece milletin kendisine ait olduğunda gerçek demokrasiden söz edilebilir. Sadece bugünün ve doğrudan demokrasinin konusu olmayan milli egemenlik kavramı, bilinen medeniyet tarihinin en eski zamanlarında dahi düşünürlerin ve devlet adamlarının ilgilendiği bir konu olmuştur. Siyaset biliminin ve şüphesiz felsefenin de ilgi alanları arasında yer alan ulusal egemenlik kavramı, modern dünyada kendini “medeni” olarak tanımlayan neredeyse her devletin temel ilkelerinden biridir. Devletin gücünün kaynağı olan egemenliğin bizzat halkı oluşturan bireylerin elinde olmasıyla ilgili pek çok farklı görüşte de üretilmiştir. Devletin zaten millet tarafından oluşturulduğunu ve egemenliğin de “zaten sadece millete ait olması gereken bir güç” olduğunu savunan düşünürler, her halkın kendi gücünü de kendisinin oluşturması ve sonrasında da koruması gerektiğini söylemiştir.

Bir Cevap Yazın