Türkiye’de petrol ve doğal gaz durumu nedir?

19. yüzyılda Osmanlı Devleti’nin sınırları içinde yer alan Musul ve Bağdat vilayetlerinde ham petrol sızıntısına rastlanan bazı alanlar olduğu biliniyordu. 19. yüzyıl sonlarında Türkiye’de ilk kez bir yabancı şirket petrol arama sondajı yaptı. İskenderun çevresinde yapılan bu sondajlarda doğal gaza rastlandı. Bir başka yabancı şirketin 1900’de Trakya’daki Mürefte yöresinde yaptığı sondajda petrol bulundu. Ama çıkan petrol miktarı çok az olduğundan bir süre sonra kuyular kapatıldı.

Doğu Anadolu Bölgesini uzun yıllar işgalleri altında tutan Rumlar, I.Dünya Savaşı sırasında Erzurum ve Erzincan yörelerinde yapılan bazı sondajlarda petrole rastladılar. I.Dünya Savaşı sonunda Osmanlı Devleti Iraktaki ham petrol alanlarını yitirdi. Türkiye bu zengin petrol alanlarında hakkı olduğunu ileri sürdü. 1926’da imzalanan bir anlaşma ile Türkiye, Irak’ın elde edeceği petrol gelirlerinin yüzde 10’unun 25 yıl süreyle kendisine verilmesi karşılığında bu topraklardan vazgeçti.

Türkiye’deki cevher yataklarının araştırılması ve saptanması amacıyla kurulan Maden Tetkik ve Araştırma Enstitüsü(MTA), 1940’ta Siirt ilinin Raman Dağı yöresinde ve 1945’te Garzan yöresinde verimli ham petrol yatakları bulundu. Daha sonra MTA’nın görevini devralan Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO)Siirt ilinde bir çok kuyu açarak üretim yaptı. Arama ve üretim izni alan bazı yabancı petrol şirketleri de Adana, Adıyaman, Diyarbakır ve Siirt’te verimli yataklar buldular. Türkiye’nin ham petrol üretimi 1950’de 18.000 ton, 1960’ta da 375.000 tondu. Bu yıllardan önce Türkiye, benzin ve gaz gibi petrol ürünleri gereksinimini yurt dışından satın alarak karşılıyordu. 1955’te Siirt ve Batman ilinde, 1961’de Kocaeli ilinde İPRAŞ, 1962’de İçel ilinde ATAŞ, 1972’de İzmir ilinde Aliağa ve 1987’de Ankara ilinde ve Kırıkkale ilinde rafinerinin yapılması, Türkiye’yi önemli miktarda ham petrol satın alan ve gereksinimi olan petrol ürünlerini kendi rafinelerinde işleyerek elde eden bir ülke durumuna getirdi. Rafinerilerinin yıllık ham petrol işleme kapasitesi 30 milyon tondan çok olan Türkiye, 2,5 milyon ton kadar ham petrol üretmekte ve 20 milyon tondan çok ham petrol satın almaktadır.
1986’da açıklanan bilgilere göre Türkiye’de saptanan üretilebilir durumdaki ham petrol rezervlerinin kalan miktarı yaklaşık 21 milyon tondur. Bu üretilebilir rezervin yüzde 59’u yabancı petrol şirketlerinin elindedir. Yabancı petrol şirketlerinden başlıcaları Mobil ve Shell’dir. Irak, Kerkük’te ürettiği ham petrolün b,ir bölümünü boru hattıyla Adana ilindeki Yumurtalık limanına pompalar. Bu ham petrolün bir bölümü Türkiye’deki rafinerilerde işlenir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde üretilen ham petrolün bir bölümü İskenderun Körfezine, Batman Rafinerisinde işlenemeyen petrolü öteki rafinerilere taşımak ve Iraktan gelen petrolü değerlendirmek amacıyla başka boru hatları da yapılmıştır. Bunlar Batman- Dörtyol, Şelmo-Batman ve Yumurtalık- Kırıkkale boru hatlarıdır. 1987’de Türkiye’deki rafinerilerde işlenerek elde edilen başlıca petrol ürünlerinin yaklaşık miktarları şöyledir: 2,5 milyon ton benzin, 6,5 milyon ton mazot, 8 milyon ton fueloil ve 390 bin ton gazyağı.

Türkiyede petrol ürünlerinin kullanıldığı bazı termik santraller vardır. Bunlar Aliağa, Ambarlı, Bornova, Hopa ve Seydişehir santralleridir.Türkiye’nin başlıca doğal gaz kaynakları Marmara Bölgesinin Trakya kesimi ile Güneydoğu Anadolu Bölgesindedir. Çevre kirlenmesine yol açmayan temiz bir yakıt olan doğal gaz yataklarının araştırılması çalışmalarına Türkiye’de 1960’larda başlandı.1974 yılında TPAO’nun yapmış olduğu sondajlar sırasında Hamitabat’ta verimli doğalgaz yataklarına rastlanmıştır.

Bir Cevap Yazın