Süleyman Çelebi kimdir?

Ünlü eseri “Mevlid” ile tanınan Süleyman Çelebi Bursa’da dünyaya gelmiştir. Kaynaklarda doğum tarihine dair net bilgiler bulunmamaktadır. Süleyman Çelebi’nin Mevlid’i 60 yaşında iken yazdığı ve eserin 1409 yılında bittiği, en eski nüshasında mevcut bir beyte istinat etmektedir. 1422 yılında öldüğü bilindiğine göre, onun 1351 yılı9nda doğduğu neticesi ortaya çıkmaktadır. Çelebi, Sultan I. Murad Hanın vezirlerinden Ahmed Paşanın oğlu ve aynı zamanda Şeyh Mahmud Efendinin torunudur. Dedesi Mahmud Bey, Şeyh Edebali’nin torunudur. Mahmud Bey, 1338 yılında Sadrazam Süleyman Paşa ile birlikte Rumeli’ye sal ile geçenlerden biridir.
süleymançelebi
“Çelebi” unvanı da aynı zamanda arif ve kamil bir kimse olduğunu ortaya koymaktadır. Süleyman Çelebi’nin dini ilimlere vukufunu eserinde işlediği konuları ayet ve hadislerle ustaca desteklemesi alimliğini en açık şekilde göstermektedir. Süleyman Çelebi, Bursa’da döneminin ileri gelen alimlerinden eğitim almıştır. Büyük bir âlim olarak, Sultan Yıldırım Bayezid zamanında Divan-ı hümayun imamı, sonra da Bursa’da onun inşa ve ihya ettiği caminin imamı olmuştur. Peygamber efendimize olan muhabbeti, Vesîlet-ün-Necât adı verilen ünlü mevlid kasidesini yazmasına vesile olmuştur. Eserini yazmasının nedeni olarak gösterilen olay hakkında; Künh-ül-Ahbâr, Güldeste, Tezkire-i Latîfî ve başka kaynaklarda son derece geniş bilgi bulunmaktadır.

Süleyman Çelebi, Osmanlı Devleti’nin zayıf bir dönemlerinden biri olan ve Anadolu topraklarında her türlü kargaşalığın vuku bulduğu Fetret Devri’nde batini görüşler ile ehl-i sünnet arasındaki çekişmede ehl-i sünnetin tarafında yer almıştır. Mevlid’in yazılmasının bir amacının da ehl-i sünnet taraftarlarına destek vermek olduğu ifade edilmektedir. Eserini, 1409 yılında tamamlayan Süleyman Çelebi’nin eserini yazarken, Âşık Paşa’ nın “Garibnâme” si, Erzurumlu Darîr’in “Siyerü’ n- Nebî”’si, Eb’ul Hasan Bekrî’nin “Siyer”’i ve Muhiddîn-i Arabî’nin “Füsûs”’u referans aldığıu tesbit edilmiştir. Mevlid, Çelebi’nin bilinen tek eseridir.
1422 yılında öldüğü tahmin edilen Süleyman Çelebi’nin mezarı Bursa’da Çekirge yolu üzerinde bulunmaktadır. Mezarının bulunduğu yere 1952 yılında bir türbe yapılmıştır.

Süleyman Çelebi, ünlü kasidesi Mevlid’de; Allahü teâlânın mutlak iradesini, yoktan var ettiğini ve Muhammed aleyhisselâmın hiçbir mahlukta bulunmayan üstün, yüksek ve emsalsiz vasıflarını anlatmıştır. Her kelimesinde, gönlü Resûlullah aşkı ile yanan bir müminin engin aşk ve muhabbet kokuları görülmektedir. Peygamber efendimiz Hazret-i Muhammed’in diğer peygamberlere olan bütün üstünlükleri, en güzel kelimeler ve en veciz ifadelerle ifade edilmiştir.

Mevlid şu bölümlerden oluşturulmuştur:
1- Münâcaat (Allahü teâlâya yalvarma),
2- Velâdet (Peygamberimizin doğumu),
3- Risâlet(Peygamberliğin bildirilişi),
4- Miraç (Göklere çıkışı, Cennet’i ve Cehennem’i görmesi),
5- Rıhlet(Peygamberimizin vefâtı)
6- Dua bölümlerinden ibarettir.

Eserinde söze Allahü teâlânın ism-i şerîfi ile başlayan Süleyman Çelebi, Adem aleyhisselâmdan Peygamberimiz Muhammed aleyhisselâma kadar bütün Peygamberlerin alınlarında nur parladığını ve bu nurun Muhammed aleyhisselâma intikal ettiğini anlatmıştır. Peygamber efendimizin doğuşuna oldukça geniş bir yer ayırarak, O doğarken annesinin neler duyup, neler gördüğünü, bu anda tüm varlıkların büyük bir neşe içinde kaldıklarını, bütün zerrelerin O’nu büyük neşe içinde karşıladığını anlatmaktadır. Mevlid’de Muhammed aleyhisselâma peygamberliğinin nasıl bildirildiğini ve miraç hadisesinin nasıl olduğunu detaylı olarak belirtmektedir. Derin bir üzüntü ile yazdığı rıhlet ve daha sonra dua ile Mevlid’i bitirmiştir. Peygamber efendimizin her varlığın yaratılışı nedeni, bütün yaratılmışların en şereflisi ve O’nu bütün peygamberlere üstün kılan Allahü teâlâya şükürler etmektedir.

Eserde olgun fikirler ve kompozisyon bütünlüğü dikkati çekmektedir. Mevlid, mesnevî şeklinden çok kaside şeklinde tertiplenmiş bir eserdir. Aruz vezni ile yazılmış olup fâilâtün, fâilâtün, fâilün kalıbı kullanılmıştır. Sadece bir yerde Mef’ûlü, fâilâtü, mefâîlü, fâilün kalıbına yer verilmiştir. Kâfiyeler oldukça güzel ve sağlamdır. Çelebi, Mevlid’in mısralarının mükemmel olması için oldukça titiz davranmıştır.

Bir Cevap Yazın