Şizotipal kişilik bozukluğu nedir?

Şizotipal kişilik bozukluğu, olaylara karşı tepki vermek yerine, tepkileri kendi içinde yaşayan, kimseyle ilişki kurmayan kişilerin yaşadığı bir kişilik bozukluğudur. Bu kişiler kendi yaşadıkları sosyal aktivite olaylarında aşırı derecede heyecan, kaygı,

şizotipal

kuşku ve alınganlık yaşarlar. Toplum içinde garip davranışlar ve ilginç düşünceler sergilerler. Toplumdan soyutlanmayı istemeseler bile, başka insanlara karşı mesafeli davranışlar sergilerler. Gerçeklere karşı bir yabancı gibi davranırlar. Batıl inanışlar, garip düşünceler, gerçek olmayan kişilerden alınan mesaj gibi düşünceleri bulunan kişilerdir. Davranışlarında, duygularında ve düşüncelerinde dağınıklık yaşar. Bu kişilerin yaptığı davranışlarda gariplik olması, konuşmalarında netlik olmaması, diğer insanlarla olan ilişkilerinin bozulmasına sebep olur. Kendilerine çevresinden az sayıda arkadaş edinebilirler. Yabancıların yanında olduklarında gergin olur, tarikat gibi toplumlara katılma eğilimi gösterirler. Bu kişilik bozukluğuna sahip olan kişiler, ciddi bir problem yaşar ve yaptıklarıyla şizofren hastalara benzetilirler. Fakat onların şizofrenlere göre daha az garip davranışları bulunur.

Şizotipal kişilik bozukluğunun özellikleri nedir?

  • Referans düşünceleri bulunur: Başkalarının yaptığı konuşmaların kendi ile ilgili olduğunu düşünür. Her söylenen lafı, bakışı ve tutumu yanlış algılayarak, bunlara gerçek dışı anlamlar yükler.
  • Tuhaf inanış ve sihirsel düşünceleri bulunur: Kişiler başına gelen olayları, olayların oluş biçimini çok tuhaf yorumlarlar. Kendi yaptığı yorumlara ise gerçekçi olup olmadığına bakmadan inanırlar.
  • Konuşmaları belirsiz, basmakalıp ve ayrıntılıdır: Kişiler konudan konuya atlayıp konuşma yaparlar. Sürekli olarak aynı konular üzerinde tekrarlar yaparlar. Karşılarında bulunan kişiler konuşmalarından bir şey anlamazlar. Anlamadıklarını kişiye söyleseler bile, kişilik bozukluğu bulunan kişi, aynı konuşma şekline devam etmekte ısrar eder.
  • Bildikleri sosyal ortamlarda bile aşırı kaygı durumu yaşarlar: Karşılarındaki kişilerle ne kadar yakın olsalar bile, sürekli olarak bir kaygı durumu vardır. Bu sebeple bulundukları ortamı terk etmeyi bile düşünürler.
  • Bedensel illüzyonlar hissederler: Kişilik bozukluğu olan kişiler devamlı olarak bacaklarında, kollarında ve yüzünde sanki böcek geziniyormuş gibi bir hisse kapılırlar. Vücutlarında olan bir yerin büyüdüğünü, şeklinin bozulduğunu düşünüp, buna inanma eğilimi gösterirler.

Şizotipal kişilik bozukluğu tedavisi nasıl yapılır?

Bu kişilik bozukluğu olan hastalar tedavi olmak için psikoloğa ve terapiye gitmek istemezler. Ailelerinin zoruyla ya da başka nedenlerle bir şekilde terapi almaya razı olurlar. Terapiye gittiklerinde ise, olumlu olarak yanıt verirler. Kendilerini izole etmeden, etrafındaki insanlarla iletişim kurmaktan dolayı mutlu olurlar. Kişilik bozukluğu hastalığı olanlarda, ilaç tedavisi uygulamak hastalığı tedavi etmek için değil, sadece meydana gelen semptomları tedavi etmek amacıyla kullanılır. Bu kişilik bozukluğunda da, ilaçlar kullanılsa bile, terapi tedavisi öncelikli olarak tercih edilmelidir. İlerlemiş rahatsızlığı olanlar, hastanede yatarak tedavi edilmelidir. Bu yöntem onların başka kişilerle iletişim kurmasına yardımcı olabilir. Terapistler kişilik bozukluğu olan kişilerin gerçek dışı davranışlarına ve inanışlarına karşı, daha gerçekçi düşünceler oluşturmasına yardımcı olabilir. Konuşma bozukluğunu tedavi eden yöntemler, kişilerin daha çabuk iyileşmesinde oldukça etkilidir.

Bir Cevap Yazın