Sığla ağacı yararları nelerdir?

sığla ağacıSığla ağacının dünyadaki geçmişi 65 milyon öncesine dayandığını söyleyebiliriz. Daha çok Doğu Akdeniz ülkelerinde yaygın olarak yetişen ağacın ülkemizde yayılımı güneybatı bölgesinde yoğunlaşmıştır. En fazla Fethiye, Datça ve Çine çayı taraflarında yetişir. Dere boyları ile taban suyunun yüksek olduğu bölgelerde gruplar halinde ya da tek tek yetişen Sığla ağacı Köyceğiz tarafında orman halinde yetişir.

Bu ağaç türü halk arasında aynı zamanda günlük ağacı, Anadolu sığlası, sığala ağacı ve amber ağacı gibi farklı isimlerle de bilinmektedir. Çok yıllık yetişen bir ağaç olan sığla ağacı, 20 metreye kadar uzayabilir. Denize sıfır yerlerden1800 metre yüksekliğe kadar yetişmesi mümkündür. Kışın döktüğü yeşil yaprakları, çınar gibi kalın yapıda dalları, geniş tepeli olan ağaçlar, ek olarak ya da başka ağaçla türleri ile beraber orman oluşturabilir. Çoğunlukla bataklık yerde, sel basmış ovalarda, dere kenarlarındaki alanlarda yetişir. Güneş ışığını ve ılıman iklimi severler, derin, kumlu ve nemli olan topraklarda daha verimli şekilde yetişirler.

Çınar ağacına benzer yaprakları ondan biraz daha küçük ve çınara göre renk olarak ta daha açık renklidir. Yapraklarının ince uzun sapları ve 3-7 adet kenarları keskin olan dişli lobları bulunur. Çatlak yapıda gri kahverengi gövdesi genellikle 60-70 cm çaplı olabilir. Kalın kabukları olan sığla ağacının yara alması haline, yağ gibi balsam salgılar. İlkbahar geldiği zaman yeşilimsi çiçekleri açar. Ağaçlarda olan çiçekler dişi ve erkek eşeyli olarak gruplanır. Erkekler yapraklandığı zaman açık yeşil kurullar yapmaktadır. Bunlar 3-4 tane bir arada olup,  bir sapta demet halinde bulunur. Demetleri sonradan örten zarda koyu kahve renkli tüylerle kaplıdır. Dişi çiçeklerde 3-5 cm boyda olan sapın ucunda 4-7 mm kadar pembemsi kürecikler yapar. Kapsül gibi olan meyvelerin içerisinde 1-2 tohum vardır. Sığla ağacı tohumla üretimin dışında özel çelikleme ve daldırma yöntemi ile de üretilebilir.

Sığla ağacının kullanım alanları nelerdir?

Sığla ağacındaki odunlaşmış gövdenin üzerinde balsam kanalları vardır. Ağaçların her biri için 2-3 yılda bir yaz geldiğinde uzun yarıklar açılır ve buradan ağacın güzel hoş kokulu olan balsamı ile kabukları alınır. Balsamın sahip olduğu içeriğinde reçine, vanilin ve stirol denen uçucu yağla, storesin ve stirasin maddeleri vardır. Bu daha çok parfüm sanayinde sıkça kullanılır. Bunun yanında iyi bir antiseptik olan balsam yağ, cilt hastalıkları ve parazit düşürücü olarak kullanılmaktadır. Yara tedavisinde ve yaraların temizliğinde haricen kullanılmaktadır. Cilt ve saçlarda bakım için kullanılır. Sindirim sisteminde özellikle miden ve on iki parmak bağırsağındaki yara tedavisinde kullanılır. Tedavi için yağla bal veya şeker karıştırılıp tatlandırılarak her gün içilir. Yağın hem balgam söktürücü, hem de solunum yapma ile vücudu rahatlatan etkisi olur. Tütünlerin daha güzel kokmasını sağlamak için tercih edilir. Sığla ağacının balsamı alınan kabukları da, dini törenlerde buhur adı ile tütsü olarak kullanılır.

Geçmişte Kleopatra tarafından hem aşk iksiri olarak, hem de parfüm şeklinde kullanılmış olan sığla balsamı, Hipokrat döneminde de ilaç şeklinde kullanılmış. Mısırlılar ise bunu mumyalama sırasında kullanmış. Tarihte Akdeniz ticaretinde de kullanılmış olduğu, Fenike gemlerinden çıkarılan amforalardan anlaşılır. Bu kadar kıymetli bir yağ olmasına rağmen, hala günümüzde sığla ağaçlarının giderek azalması yüzünden elde edilen yağ miktarı azalmıştır. Elde edilen yağ miktarı talepleri bile karşılayamamaktadır.

Bir Cevap Yazın