Sevr Antlaşması nedir?

Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra itilaf devletleri ile ittifak devletleri arasında bazı antlaşmalar imzalanmıştır. Bu antlaşmalar; İtilâf Devletleri ile Avusturya arasında Saint-Germain (Sen jermen) Antlaşması, İtilâf Devletleri Macaristan arasında Trianon(Triyannon) Antlaşması ve İtilâf Devletleri Bulgaristan arasında Neuilly (Nöyyi) Antlaşması imzalanmıştır. İttifak devletleri safında yer alan Osmanlı Devleti ile 1919 yılının Mayıs ayına kadar hâlâ bir barış antlaşması imzalanamamasının sebeplerini şöyle sıralayabiliriz:sevrharitas

1- İtilaf Devletlerinin Osmanlı Devleti’nin topraklarını nasıl paylaşacakları konusunda kendi aralarında tam karar verememeleri.
2- İzmir’in Yunanlılara verilmesi nedeni ile İngiltere ile İtalya arasında çıkan anlaşmazlıklar
3- Türk milletinin düşman kuvvetlerine karşı göstermiş olduğu tepki.

İzmir 15 Mayıs’ta Yunanlılar tarafından işgal edilince , Türkiye’de güçlü bir tepki ortay çıktı. 4 Eylül’de Sivas ilimizde toplanan Sivas Kongresi’nden sonra Osmanlı hükümeti, ülkedeki idari ve askeri denetimini yitirmiştir. Daha önce planlanan şekilde önce Sivas’ta daha sonar Ankara’da Mustafa Kemal Atatürk liderliğinde bir direniş hükümeti kurulmuştur. BU Anadolu hükümeti, en olumsuz şartlarda bir barış antlaşmasını kabul etmeyeceğini itilaf devletlerine bildirmiş ve direniş hazırlıklarına girişmiştir.

18 Nisan 1920 tarihinde San Remo Konferansı’nda İtilâf Devletleri Osmanlı İmparatorluğu’na uygulanması planlanan barış antlaşmasının şartlarını hazırlamışlar. Ve netice olarak 22 Nisan 1920 tarihinde Paris’te toplanacak barış konferansına Osmanlı hükümetini davet etmişlerdir. Eski sadrazam Ahmet Tevfik Paşa’nın başkanlığında bir heyet Padişah, tarafından Paris’e gönderilmiştir. 30 Nisan 1920 tarihinde Ankara’da toplanan Büyük Millet Meclisi, İstanbul’dan ayrı bir hükümetin kurulduğunu itilaf devletlerine bildirmiştir.

Paris’te barış şartlarını öğrenen Ahmet Tevfik Paşa,görüşmelerden çekilmiştir.Bunun üzerine 21 Haziran ayında Balıkesir, Bursa, Uşak ve Trakya Yunan ordusu tarafından itilaf devletlerinin desteği neticesinde işgal edilmiştir. Bunun üzerine 22 Haziran 1920 tarihinde İstanbul’da toplanan Saltanat Şurası, Sadrazam Damat Ferit Paşa başkanlığında ikinci bir heyeti Paris’e göndermeye karar verdi. Paris’e giden heyet, 10 Ağustos 1920 tarihinde Sevr Antlaşması’nı imzaladı. Türkiye Büyük Millet Meclisi bu antlaşmayı sert bir bildiri ile kınayıp tanımadığını bildirmiş ve antlaşmayı imzalayanları vatan haini ilan etmiştir. Bu anlaşma meclis tarafından onaylanmadığından gerçek manasıyla geçerli olmamıştır.

Bu antlaşmanın bazı maddeleri şöyledir:

1. Edirne ve Kırklareli ile birlikte Trakya’nın büyük bir bölümü Yunanistan’a verilecek, Antep, Ceyhan, Urfa, Mardin ve Cizre kent merkezleri Suriye’ye bırakılacak, İstanbul Osmanlı Devleti’nin başkenti olarak kalacak;
2. İstanbul – Çanakkale Boğazları ile Marmara Denizi silahtan tamamen arındırılacak, savaş ve barış zamanında bütün devletlerin gemilerine açık bulundurulacak; Boğazlar uluslararası bir komisyon tarafından yönetilecek;
3. İngiliz, Fransız ve İtalyan temsilcilerinden bir komisyon oluşturulacak ve bu komisyon Fırat’ın doğusunda bulunan Kürt vilayetlerinde bir yerel yönetim düzeni kuracak ve bir yıl sonra Kürtler isterler ise Milletler Cemiyeti’ne bağımsızlık için başvurabilecek
4. İzmir’de Osmanlı İmparatorluğu egemenlik haklarının kullanımını beş yıl süre ile Yunanistan’a bırakacak; bu sürenin bitiminde bölgenin Osmanlı Devleti ya da Yunanistan’a katılması için plebisit yapılacak;
5. Osmanlı Devleti Ermenistan Cumhuriyeti’ni tanıyacak; Türk-Ermeni sınırını hakem sıfatıyla ABD Başkanı belirleyecek;
6. (madde 94-122): Osmanlı savaşta veya daha önce kaybettiği Arap ülkeleri, Kıbrıs ve Ege Adaları üzerinde hiçbir hak iddia etmeyecek;
7. Osmanlı tüm vatandaşlarına eşit haklar verecek, tehcir edilen gayrimüslimlerin malları tekrar iade edilecek, azınlıklar her seviyede okul ve dini kurumlar kurmakta serbest olacak, Osmanlı’nın bu konulardaki uygulamaları gerekirse ilgili Devletler tarafından denetlenecek;
8. Osmanlı Devleti’nin ordusu jandarma dahil 50.700 kişiyle sınırlandırılacak ve ağır silahları bulunmayacaktı. Donanma tasfiye edilecek, Marmara Bölgesi’nde askeri tesis bulundurulamayacak;
9. Osmanlı Devleti’nden savaş tazminatı istenmeyecek, Türkiye’nin Almanya ve müttefiklerine olan borçları silinecek; fakat Türk maliyesi müttefiklerarası oluşturulacak mali komisyonun denetimine alınacak;
10. Osmanlı’nın 1914 yılında tek taraflı olarak fesh ettiği kapitülasyonlar müttefik devletler vatandaşları lehine yeniden kurulacak;

Bir Cevap Yazın