Riva neresidir?

rivaRiva İstanbul şehrimizdeki Beykoz ilçesine bağlı olan şirin bir sahil köyüdür. Beykoz’un tarihi MÖ 700’ler de buraya deniz yoluyla gelen Traklar’ la başlar. Bu dönemin kralı Amikos nedeniyle, tarihte Amikos olarak anılmış olan bir yerleşim yeridir. Bölgede Bebrik Devletini kuran Traklar, Britanyalılar tarafından MÖ. 337 yılında yıkılmıştır. Cenovalılar tarafından kurulduğu tahmin edilen Riva, o dönem Anadolu yakasının kuşatılmasını önleyecek konumuyla tarihte çok önemli bir yerde konumlanmıştır.

İstanbul ve civar bölgelerden, yaz aylarında çok fazla ziyaretçisi olan bu köy, günü birlik ve hafta sonu tatilleri için tercih edilir. Koylarının güzelliğiyle insanlar açısından çekim alanı haline gelmiştir. Burası hem yaz döneminde, hem de kış döneminde oldukça fazla ziyaretçi akınına uğramaktadır. Şehre çok yakın olduğundan, stres atmak isteyen kişilerin adeta kaçış noktası olmuştur. Bölge gür ormanları sayesinde tertemiz bir havayı gelen ziyaretçilerine sunmuştur. Riva İstanbul şehrinin arasında kalmış cennet gibi bir yerdir. Köyün tarihi geçmişinde Cenovalılar, oldukça önemli bir yere sahiptir.  Köyde devamlı olarak yaşayan halkın dışında, burada yazlık ev olarak kullanılan evlerin bulunması, köyün bir tatil yeri olarak kullanıldığını gösterir.

Riva’ya gidebilmek için yolunuzda gidiş yolunun üzerinde yer alan Riva deresinin üstündeki köprüden geçerken göreceğiniz manzara karşısında, hayranlığınızı gizleyemeyeceksiniz. Derenin içinde olan teknelerle, bölgeyi dolaşma olanağına sahip olabilirsiniz. Burada bir tur bile atsanız, şehrin bütün stresinden kurtulabilirsiniz. Buraya gidenler mutlaka doğa yürüyüşleri de yapmalıdır.  Riva İstanbul gibi bir metropolün içinde bulunduğundan, her türlü alt yapısı tam olarak yapılmıştır. Burada sağlık, iletişim ve ulaşım olanaklarının hepsini bulma şansına sahip olacaksınız. Bu şirin köye gittiğinizde gezebileceğiniz yerler ise;

RİVA KALESİ: Bizans döneminden günümüze kadar gelmiş olduğu düşünülen kalenin hangi yılda yapıldığına dair kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Tarihte Karadeniz’den gelecek saldırılara karşı korunmak amacıyla inşa edildiği düşünülmektedir. Bu kale Riva deresinin Karadeniz’e döküldüğü yerde inşa edilmiştir. Osmanlı döneminde burası Revan Kalesi olarak adlandırılmıştır. Batıda yer alan kapısından girilince, içerde daha yüksek konumda bulunan iç kale görülebilir. Kalenin yapımı sırasında moloz taş ve tuğla kullanılmıştır. Kalenin mazgalları, kemerleri ve mahzenleri İstanbul’da yapılmış olan kalelerle benzer özellikler taşımaktadır.

RİVA DERESİ: Bölgedeki 70 km uzunluğunda olan dere, İstanbul şehrinin su ihtiyacının yarısını karşılamaktadır. Şehre su veren Ömerli Barajının en büyük su kaynağı olarak kabul edilen Riva deresi, Gebze’den doğmakta ve Karadeniz’e dökülmektedir. Derenin içinde olan teknelerle, bir tur atıp Riva’yı kıyıdan gezerek görme şansını yakalayabilirsiniz. Bölgedeki kuş türlerini bu konuda ilgili olan kişilerin görmesini tavsiye ederiz. Riva Deresi kuş türlerinin oldukça zengin olduğu bir bölgedir.

PLAJLAR: Riva bölgesinde doğal güzellikleriyle tanınan üç tane plaj bulunmaktadır. Buradaki en büyük plajı olan Riva Plajı, insanların en çok rağbet yerdir. Burası her zaman kalabalık bir plajdır. Jandarma karakolunun yanında yer alan ve kamp yapmak için uygun olan Birinci Koy yani diğer adıyla Elmas burnu,  çadır tatilini düşünen kişiler için mükemmel bir yerdir. Burada aynı zamanda çadır malzemelerini kiralama olanağına da sahipsiniz. Bölgedeki diğer plajda, İkinci Koy yani diğer adı Su Ürünleri Plajı, diğer plajlara göre daha küçük olsa da, mükemmel güzellikte bir yerdir.

TAHLİSİYE BİNASI: Birinci koyun arka bölümünde yer alan, tahlisiye binası gerçekte gemi onarım ve bakım yeri olarak kurulmuştur. Burası yaklaşık beş yüz yıllık geçmişiyle, Cenevizliler zamanında donanmanın gemilerinin bakımının yapıldığı bir yermiş. Burası günümüze kadar ulaşmıştır. Bir dönüm büyüklüğünde olan arazi üzerine kurulmuş olan binada, yığma taş duvarlarla çevrilmiş olan konaklama yeri, üç adet gemilerin tamir edildiği yer ve gözetleme yeri bulunmaktadır. Burada tamiri yapılan gemilerin çalışanlarının konakladığı ve gemilerin buradan denize indirildiği tahmin edilmektedir. Binanın alt katındaysa, savunma amaçlı olarak kullanıldığı düşünülen siperler bulunmaktadır. Bu tarihi bir yapıyı, Riva’ya gidenlerin görmesi gerekir.

CAM OCAĞI: Riva deresinin kıyılarında olan cam ocağı, bölgede cam ve sanat merkezi olarak dikkat çeker. Burada camdan üretilmiş olan ürünlerin tüm ülkeye dağıtılması yapılır.

GELARA KOYU: Tahlisiye binasının bir devamı olarak inşa edildiği düşünülen Gelara Koyunun gerçekte neden kullanıldığı bilinmemektedir. Tahlisiye binasının en uç kısmında yer alan bu bina, düşmanlardan gelecek saldırılara karşı, gözlem yeri olarak kullanıldığı sanılmaktadır. Binanın altında yer alan doğal koy yüzünden, burası Gelara Koyu olarak adlandırılır.

Bir Cevap Yazın