On iki levha kanunları nedir?

On iki Levha Kanunları M.Ö 5. yüzyılın ortalarında M.Ö 451- 449 yılları arasını kapsayan ve Avrupa Hukuku’nun temelini oluşturan Roma Hukukunun gelişiminde, yazılı olmayan hususların yazılı biçimde hukuki kurallar haline getirilmesine ait hukuk kaynaklarıdır. Roma İmparatorluğu dönemine ait ilk yazılı kanunlar olan bu kanunlar Roma toplumundaki Patrici (soylular) ve Pleb (halk) arasındaki sınıf mücadelesi amacıyla hazırlanmıştır. O zamanda geçerli olacak hukukun hepsini kapsayacak bir biçimde hazırlanan On iki Levha Kanunları Roma’nın daha sonraki hukuki gelişiminin temeli olmuştur. Bu kanunlar forum meydanında on iki bronz levha üstünde toplandığından dolayı bunları “Oniki Levha Kanunu” denilmiştir.
roma-imparatorlugu-devleti-cumhuriyeti
On iki Levha Kanunları Roma’nın Cumhuriyet Döneminin başında güçleri artmış olan soylular sınıfı ile halk arasındaki toplumsal ve siyasal çatışmanın ve bunun neden olduğu sınıf kavgalarının halk tarafından kazanılmış olan önemli sonuçlarından biridir. Bu çatışmalar halkın toplumsal ekonomik siyasal ve hukuki alanlarda soylular sınıfıyla eşit duruma gelmek istemesinin bir sonucudur. Hukuki haklar sınıf kavgalarının en önemli sebeplerinden biri oldu çünkü cumhuriyetin kuruluş yıllarında bütün hukuk alanına tamamen soylular sınıfı hakimdi. Devletin başındaki büyük memurlar sadece soylular sınıfındandı. Hukuk da yalnızca soylular sınıfından seçilmiş olan rahiplerin tekelinde bulunuyordu. Böylece hukuk bu dönemde örf ve adet hukuku olarak belirlenmiş kesin ve belirli kurallardan oluşmadığı gibi bu hukukun uygulanması da tek bir sınıfın tekelinde bulunduğundan dolayı halka kapalıydı. Bu durumda ise halkın soylu sınıfının haksız ve hukuksuz davranışlarına uğramasına neden oluyordu. Bundan dolayı On iki Levha Kanunu halkın hukukun yazılı olması, erişilebilir olması ve bilinebilir kılınması isteğiyle ortaya çıkmıştır. Uzun süren mücadeleler sonunda Pleblerin baskısıyla M.Ö. 450’de kanunları yazmak üzere 10 kişilik bir komisyon kuruldu. Bu kanunlar tam 2 yılda hazırlandı. 12 madeni veya tahta levha üzerine yazılarak ve meclisin onaylamasından sonra, herkesin görebilmesi için Roma’nın en büyük meydanına. M.Ö.307’de Galler’in Roma’yı yağmalamalarında imha edilene kadar asılı kaldı. Bu kanunların ki temel amacı vardır:
1. Siyasal amaç: Halk ile soylular arasında hukuk eşitliğini sağlamak ve bütün vatandaşları yönetici sınıfının baskıcı davranışlarından kurtarıp eşit hukuk kurallarına bağlı kılmak.
2. Hukuki amaç: Örf ve adet hukukunu toplayıp yazılı hale getirmek ve böylece hukuk konusundaki belirsizliği ve gizliliği ortadan kaldırmak.

Bu levhalarda veraset hakkı, aile hukuku, dava hakkı, borç ve ceza kanununa dair çeşitli hükümler vardı. Bunlar Roma Hukuku’nun hiç değişmeyen esaslarını teşkil etmişlerdir. Bu kanunlar dizisi ile iki toplum arasında daha önce mevcut olmayan adalet ve dürüstlük mekanizması kurulmuş olup bütün güçler Patricili ve Plebli büyük toprak sahipleri tarafından paylaşılmıştır. Böylece, her iki halk grubu seçme seçilme hakkına kavuşmuş, toplumdaki sınıf farklılıkları için ekonomik durum daha belirleyici olmuştur. Bazı suçlar ilahların kutsal sayılan haklarına tecavüz şeklinde anlaşılmış, suçlu cemiyet dışı ve her türlü haklardan mahrum bırakılmıştır. Şahıslara yönelik suçlarda şahsi intikam usulü kullanılabilir. Taraflar bir bedel konusunda anlaşabilirler fakat anlaşamazlarsa bu fiile maruz kalan kişi aynı şekilde karşılık verebilir. El ya da sopa ile kemik kırılmışsa zarar gören hür bir kimse ise 300, köle ise 150 roma parası ödenirdi. Diğer bütün hallerde yani hukuka aykırı diğer fiillerde ceza 25 roma parası idi. Ayrıca yalan yere tanıklık ve hakimin rüşvet alması için çok ağır cezalar öngörülmüştür. Kişisel intikam alma yasaklanmış suçluları devletin cezalandıracağı kabul edilmişti. Ancak dişe diş göze göz denilen kısas usulü ancak tarafların anlaşamaması halinde geçerli kılınmıştır. Aile reisinin riyaseti altındakilere karşı hayat ve ölüm hakimiyeti bulunmaktadır.

On iki Levha Kanunu bu açıdan bakıldığında bir yenilik getirmekten eskiden beri var olan örf ve adet hukukunun yazılı hale getirilmesidir. Yalnızca hukuku herkes için açık kesin ve anlaşılabilir duruma getirmek düşüncesiyle hazırlanmıştır.

Bir Cevap Yazın