Nazar nedir?

Sadece ülkemizde değil dünya genelinde birçok toplumda var olan bir inanış olan nazar ya da diğer adıyla “kem göz” en basit tanımla, canlı ya da cansız varlıkların bir takım kazalara neden olmasıdır. Nazar ile kişinin başına kötü bir olay gelmesi için kötü bakışlara maruz kalması gerektiğine inanıldığı gibi, olumsuz düşüncelerin veya kişi hakkında söylenen kıskançlık dolu sözlerin de nazar etkisi yaratabileceğine inanılır. İlk Çağ’da yaşayan toplumlarda dahi nazar inanışının hakim olduğunu saptayan arkeologlar, yaptıkları kazı çalışmalarında nazarlık olarak kullanılan birçok eşya bulmuştur. İnsanlar ayrıca nazarın hamileleri ve çocukları daha da fazla etkilediğine inandığı için yeni doğan çocuklara veya hamilelere nazar boncuğu takmaktadır.

Kem göz olarak da bilinen nazar, Farsça kötü demek olan “kem” sözcüğünden dilimize girmiştir. Türkçede kem göz dendiğinde “kötü niyetli bakmak veya bakış” kast edililir ve kişiye nazar değmemesi için “kem gözlere şiş” gibi deyimler kullanılır. Zaten Osmanlıcanın da büyük oranda etkilendiği Arapçada nazar kelimesi de “göz” manasında kullanılmaktadır. Nazar bilinen insanlık tarihinin ilk dönemlerinde kullanılan dillerde dahi var olan bir kelime olarak insan hayatında binlerce yıldır vardır. Antik Yunan toplumunda dahi insanlar nazar değmesine inanmaktaydı. Takip eden yıllarda Antik Roma ve Helen medeniyetlerinde de görülen nazar inancı, Semavi dinlerde de bulunmaktadır.

Ülkemizde insanlar nazar değmesinin sadece toplumumuza veya Müslümanlığa özel bir durum olduğunu düşünse de aslında nazar inancı Budizm ve hatta Hindu inanç sistemlerinde dahi bulunmaktadır. Günümüzde Hindistan’ın birçok bölgesinde nazardan korunmak için çeşitli objeler kullanıldığı gibi Hinduizm’de kişi kötü niyetli bakışların etkisinden korunmaya çalışır. Şaşırtıcı bir şekilde dünya genelinde bu kadar farklı coğrafyalarda binlerce yıldır nazar inancı var olmuş ve yerleşik toplumlarda bu inanç nesilden nesle aktarılarak günümüze ulaşmıştır. Ayrıca tıpkı ülkemizde olduğu gibi farklı toplumlarda da yaşlı insanların, çocuksuz kadınların ve engellilerin nazarının daha etkili olduğuna inanılmaktadır.

Günümüzde birçok insan nazarın “kıskançlık” ile gelişen ve kişinin başına kötü olaylar gelmesine neden olan bir enerji biçimi olduğuna inanmaktadır. Müslümanlıkta olduğu gibi Hıristiyan inanışında da var olan nazar, Orta Çağ’da birçok Avrupa toplumunda korkulan bir unsurdu. Bu nedenle Orta Çağ döneminde Avrupa toplumlarında bir kişinin malı veya çocukları övüldüğünde kişi “Tanrı’nın izniyle, Tanrı kutsasın” gibi sözlerle karşılık verirdi. İlk Çağ toplumları kendilerinden daha önce dünya üzerinde cinlerin, perilerin ve ruhların birlikte yaşadığına inanır ve bu nedenle de diğer varlıklardan korunmak için nazarlık benzeri çeşitli objelere ihtiyaç duyardı. Bu tür inanışlar zamanla kalıp değiştirerek günümüzde hakim olan nazar kavramını büyük oranda etkilemiştir.

Bir Cevap Yazın