Muhtıra nedir?

Ülkemiz siyasetindeki son gelişmeler ile gündeme oturan muhtıra kavramı, anlamından farklı olarak askeri irade tarafından siyasi otoriteye yaptırım amaçlı gönderilen yazılı belge manasında kullanılmaktadır. Türk Dil Kurumu’na göre muhtıra; bir şeyi hatırlatmak, herhangi bir konu ile ilgili uyarıda bulunmak için yazılan yazı manasına gelmektedir. Andıç ve günlük gibi yan anlamları da bulunan muhtıranın ayrıca uluslararası siyaset politikalarında ülkelerin birbirine gönderdiği uyarı yazıları manasına gelen “nota” ile eşanlamlı olarak kullanılması da söz konusudur. Muhtıra kelimesinin tüm bu anlamları dışında Silahlı Kuvvetleri’nin siyasi otoriteyi uyarmak ya da herhangi bir yaptırımda bulunmak için gönderdiği yazılar manasında kullanılmasının nedeni ise, şüphesiz 12 Mart 1972 tarihinde yaşanan olaylardır.

Türkiye Cumhuriyeti tarihine 12 Mart Muhtırası olarak geçen Türk Silahlı Kuvvetleri’nin dönemin Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’a uyarı yazısı göndermesi olayı, günümüzde muhtıra kelimesinin akıllarda soru işaretleri uyandıran ve çoğu zaman da kullanılmaktan kaçınılan bir terim olmasına neden olmuştur. 12 Mart 1971 tarihinde Cumhurbaşkanı olan Cevdet Sunay’a gönderilen uyarı metninde Türk Silahlı Kuvvetleri Genel Kurmay Başkanı Memduh Tağmaç, Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur ve Kara Kuvvetleri Komutanı Celal Eyiceoğlu’nun imzaları bulunmaktaydı. Hükümetin istifaya zorlandığı bir belge olan 12 Mart Muhtırası, siyasi otoriteye askeri irade tarafından açık bir biçimde müdahale edilmesidir.

Türkiye tarihi boyunca yapılmak istenen dördüncü askeri müdahale olan 12 Mart Muhtırası, başarıya ulaşan ikinci girişim olmuştur. Emir komuta zincirinin sistematiği içinde gerçekleştirilen ve herhangi bir fiziksel müdahaleye gerek kalmadan siyasi iradeye müdahale edilen 12 Mart Muhtırası, bu bağlamda Türkiye Cumhuriyeti tarihinin ilk modern darbesi olarak da yorumlanmıştır. 12 Mart 1971 tarihinde cumhurbaşkanına gönderilen muhtıranın sonraki günlerde gerçekleşecek bir fiili darbeyi de engellediği düşünülmektedir. Türk Silahlı Kuvvetleri içinde kurulduğu söylenen ve eski korgeneral olan Cemal Madanoğlu’nun liderlik ettiği gizli bir askeri cuntanın darbe için hazır beklediği de uzun süre konuşulmuştur.

Muhtıra kavramı günümüzün gelişen demokrasisi içinde önemi azalmış ve küresel politika dinamikleri içinde yeri kalmamış gibi görünse de, hala ülkemizde bu durumun gerçekleşebileceği düşünen kesimler bulunmaktadır. TSK tarafından muhtıra gönderilmesi ile hükümetin istifaya zorlanması, askeri otoritenin fiilen darbe yapma hazırlığında olduğu ve uyarının dikkate alınmaması halinde askeri iradenin ülkenin yönetimine el koyacağının kesin olduğu şeklinde yorumlanır. Muhtıra fiili müdahale öncesi son bir uyarı olmakla birlikte siyasi otoritenin istifa etmemesi halinde ordunun fiili darbe için hazır olduğunun belirtilmesi olarak da görülebilir.

Rahnansaika

 

Bir Cevap Yazın